MUSTAFAKEMALPAŞA

3. Kitap Fuarından İzlenimler

18 Eylül 2024 Çarşamba. Mustafakemalpaşa Gençlik Merkezi’nin giriş salonunda açılan 3. kitap sergisini geziyorum. Saat: 14:30…

Abone Ol

Sergi ziyareti için oldukça uygun bir zaman. Bu yüzden salonda kalabalık bir ziyaretçi grubuyla karşılaşacağımı umuyordum. Fakat hiç de öyle bir görüntü yok. On beş stant sayıyorum ki her birinde yüzlerce kitap… Her stantta yorgun, suskun, orada olmaktan çok da mutlu olmayan birer görevli oturuyor. Ortalık oldukça sakin… 10-15 kişilik bir ziyaretçi grup görüyorum. Başlarında, arada bir, kendisine “Hocam” diye hitap ettikleri bir bayan.

Öğrencilerin hangi okuldan geldiğini soruyorum kendisine. “Engelsiz Yaşam Merkezi’nden” yanıtını alıyorum. Bu görüntü beni şaşırtıyor mu? Hayır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun kitap okuma ilgili 2024 istatistiklerini anımsıyorum. Ne diyor TÜİK? Türkiye’de 15 yaş üzeri nüfusun % 73’ü kitap OKUMUYOR.

Yani her 4 kişiden 3’ü kitapla pek haşır neşir değil. Böyle bir toplum olduk. Düzenli olarak kitap okuyanların oranı %27… En çok kitap okuyan yaş grubu:%50.9’la 15-24 yaş grubu. En az kitap okuyan yaş grubu ise; %14.1’le 65 ve yukarı yaş grubu. Bu da yetmiyor, UNESCO verilerine göre TÜRKİYE, kitap okuma oranında 86. Sırada yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride. Yine TÜİK verilerine göre Türkiye’de kitap, ihtiyaç listesinin 235. Sırasında yer alıyor.

 Bu kitap sergisini organize eden kişiyle konuşuyorum. Adı: Tolga Uluaydın. İki yayınevinin sahibi ve kendisi de bir yazar. Yayımlanmış kitaplarının sayısı:21. Belediyelerle bağlantı kurarak yıllardır bu işi organize ediyor. Salondaki 15 stantta, 40 yayınevinin kitapları sergileniyor.  Bu fuarın, kendisinin 38. Fuarı olduğunu söylüyor. Şu an, kaç yazar veya şair var bu salonda diye soruyorum. Dört kişiyi gösteriyor bana. Onları da tanımak istiyorum. Kendisinden ayrılmadan önce, ilçe halkının kitaba karşı olan ilgisizliğinden,  yakınıyor. Çok ünlü bir yazarı böyle bir etkinliğe getirmenin maliyetinin 50-60 bin liraya mal olacağından söz ediyor.

Eğitimci yazar diye bana tanıtılan Nihat Gökmen’in bulunduğu standa geçiyorum. O bir eğitimci. Ağrı doğumlu; ama buraya Samsun’dan geliyor.  Eğitimin neredeyse, her kademesinde görev almış.. Öğretmen, okul müdürü, şube müdürü ve halk eğitim merkezinde yönetici… 2010’da emeklilik… Çocuk ve ilk gençlik çağına hitap eden 50 kitap yazmış… 20.000 öğrencinin bulunduğu bu ilçedeki bu ziyaretçi durumuna çok üzüldüğünü anlatıyor. Sabahleyin bir sınıf, öğleden sonra bir başka sınıf geliyor. Çocuklara kitabın arka kapağını bile okutamıyorum diye üzülüyor.

Bir başka standa uğruyorum. Yazarımız: Leyla Mihrinaz Engin hanımefendi. 30 yıl bir bankada çalıştıktan sonra emekli oluyor. Van’dan geliyor. Emekli olduktan sonra Van’da  “Erda “ adlı kendi Yayınevini kuruyor. Bugüne kadar 12 kitabı yayımlanmış. Fırsat buldukça, farklı edebî türlerde kaleme aldığı kitaplarıyla, bu tür organizasyonlara katılıyor.

Bugüne kadar yayımlanmış olan kitapları: 4:Şiir, 1: Günce, 2: Öykü, 2:Roman, 3:Çocuk kitabı…

Bir başka stant ve bir şair: Abdurrahman Adıyan.  Van doğumlu olup, halen Bursa-Mudanya’da yaşıyor. Ağırlıklı olarak, şiir yazsa da başka alanlarda da yayımlanmış kitapları var. Tekstil işkolundan emekli olduktan sonra bir yayınevi kuruyor: ALİS yayınları… Bugüne kadar onun da 14 kitabı yayımlanmış.

 5:şiir, 4:deneme, 1:inceleme, 1: gezi, 1: günce ve 2 çocuk kitabı.

Kitap okumayı sevmiyorum. Kitap okumaya ayıracak zamanım yok. Kitaplar çok pahalı, kitap alamıyorum. Kitap okuyup da ne olacak? O kitabın özetini okumuştum yahut filmini izlemiştim, artık kitabı okumama ne gerek var? Bunlara benzer ne bahaneler duyuyoruz. Oysa kitap en iyi dosttur.

Kitap; bilgi ve kültüre erişimin en iyi yollarından biridir. Kitaplar sayesinde yeni fikirler edinir, dünyayı daha geniş bir perspektiften görür, kendimizi geliştirmek için yeni fırsatlar yaratırız. Kitaplar; zihinsel, bilişsel ve dilsel kapasitemizi geliştirir. Bizi psikolojik ve çevresel stresten uzak tutar. Eleştirel ve analitik düşünmemizi sağlar. Empati kurma yoluyla sağlıklı sosyal ilişkiler kurmamıza yardımcı olur. Daha ne olsun? Hadi bahaneler uydurmaktan vaz geçip, ciddi bir okuma sürecine başlayalım. Çünkü okumak; gelişmektir.

“Ben çocukken fakirdim. Elime iki kuruş geçince bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.” M. Kemal ATATÜRK

NOT; Gençlik Kütür Merkezi’ndeki 3. kitap sergisi 22 Eylül 2024 Pazar akşamına kadar açık kalacaktır.