Ada'ya, 1964 Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla gönderilmiş bulunan BM Barış Gücü, Kıbrıs Türkleri'ne karşı yürütülen sistemli katliam, yoğun ekonomik kısıtlamalar ve aralıksız sürdürülen terör hareketleri karşısında etkisiz kaldı. Türkler'in, 11 yıl sürecek insanlık dışı bir kuşatma altında yaşamaya zorlanması, olumsuz etkisini her alanda gösterdi. Göçmen olan 30 binden fazla Türk, çadırlarda, sinema salonlarında okullarda barınmak zorunda kaldı.
Kıbrıslı Rumlar, uyguladıkları bütün bu ekonomik abluka ve diğer baskı yöntemleriyle Kıbrıslı Türkler'in direnişini kıramayacaklarını anlayınca, 1967'de tekrar saldırıya geçti. Adaya gizli yollardan sokulan ve sayıları 20.000'i bulan Yunan birlikleri de, Türk köylerine karşı yapılan bu saldırılarda rol alırdı. Saldırılar karşısında Türkiye müdahale hakkını kullanacağını söyledi.
Bu arada Yunanistan'daki Cunta 1974'te Rum lideri Makarios'a karşı bir darbe düzenledi. Geçici bir süre için 'Türk kasabı' olarak bilinen Nikos Samson, Kıbrıs'ta Cumhurbaşkanlığı'na getirildi. Ve Kıbrıs Türk halkına karşı katliamları devam ettirdi
1974 KIBRIS BARIŞ HAREKATI
Garantör devlet Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit , adadaki Yunan işgalini önlemek amacı ile müdahaleye karar verdikten sonra, diğer bir garantör devlet olan İngiltere'den birlikte hareket etme desteği istedi ama alamadı. Birleşmiş Milletler (BM) nezdindeki girişimlerden de bir sonuç çıkmadı. Bunun üzerine Türkiye hükümeti; 1960 Garanti Antlaşması'ndan kaynaklanan tek yanlı müdahale hakkını kullanarak, 20 Temmuz 1974'te Mutlu Barış Harekatı'nı gerçekleştirdi. Sabah saatlerinde uçakların bombardımanından sonra, Türk ordusu 6:15'ten itibaren havadan indirme ve denizden çıkarma başlattı.
Denizden çıkarma Karaoğlanoğlu plajına yapıldı. Rumlar, Türkiye'nin 1963 ve 1967'deki gibi adaya müdahale edemeyeceğini düşünmüş bu yüzden ilk başta etkili müdahale edememişlerdi.. Ancak akşama doğru karşı harekata başladı. Türk kuvvetleri 22 Temmuz'da Girne'yi ele geçirdi. Türk paraşütçüleri Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'nın Türk kesimine indi. Yunan birliklerinin Ada'da garantör olarak bulunan Türk birliğine saldırması ise, çarpışmaların Ada geneline yayılmasına neden oldu. 22 Temmuz akşamı Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararını kabul etti. Türk müdahalesi sonucu Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Nikos Sampson Hükumeti de yıkıldı.
İKİNCİ BARIŞ HAREKATI
8 Ağustos'ta II. Cenevre Konferansı'nın yapılmakta olduğu zamanda Türkler'in 'iyi niyet jesti'olarak Limasol ve Larnaka civarında bir miktar köyü boşaltmış olmalarına rağmen, Rum EOKA-B işgal ettikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi, ellerindeki esirleri de serbest bırakmadı. Cenevre konferansına katılan Dışişleri Bakanı Turan Güneş, anlaşmanın mümkün olmadığı anlamına gelen 'Ayşe Tatile Çıksın' parolasını Başbakan Bülent Ecevit'e bildirdi. Ayşe, Turan Güneş'in kızının adıydı.
13 Ağustos'ta Türk birlikleri tekrar ilerlemeye başladı ve 16 Ağustos'ta Lefke ve Magosa'nın kurtarılmasıyla sona eren üç günlük II. Barış Harekatı'nı gerçekleştirdi.
KUZEY'LE GÜNEY AYRILDI
Başbakan Bülent Ecevit, Milli Selamet Partisi kanadına ateşkesi kabul etmemeleri halinde hükümetin bozulacağını ifade etti. Bu ateşkes ile Erbakan'ın planı hayata geçmemiş oldu. Harekat neticesinde bir taraftan Magosa'ya diğer taraftan Lefke'ye varılarak Türk tarafının sınırları çizildi. İki harekatta toplam 498 Türk askeri, 70 Kıbrıslı Mücahit ve 270 Kıbrıs Türk'ü şehit oldu. Artık Kıbrıs; kuzey ve güney olmak üzere ikiye bölünmüştü...
Bu arada Denktaş, BM Genel Sekreteri Kurt Waldheim'a, Makarios'la buluşma önerisi yapmıştı. Öneri, Makarios tarafından da kabul edilmiş, görüşme 12 Şubat 1977 tarihinde yapıldı.
Makarios ölünce; Rum Toplumu Lideri Kiprianu ile Türk lideri Denktaş arasında imzalanan 19 Mayıs 1979 bir araya geldi.
KKTC ilan edildi
Kıbrıs Türk Halkı, 15 Kasım 1983'de Federe Meclis'in oybirliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) ilan ettiğini dünyaya duyurdu. Rauf Denktaş'ta 'Cumhurbaşkanı' oldu. Ertesi gün, Türkiye, KKTC'yi tanıdığını söyledi. Hemen ardından: Bangladeş Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı arayarak, KKTC'yi tanıdıklarını söyledi. Ancak; İngiltere ve ABD'den gelen yoğun baskılar yüzünden, Bangladeş kararını geri çekti, bakan da istifa etti.
DENKTAŞ 22 YIL CUMHURBAŞKANI
Artık Denktaş'ın yaşam alanı, müzakere masalarıdır. Ülkesinin tanınması için tüm dünyayla çatışarak bir ömür geçirdi. 1990, 1995 ve 2000 yıllarında tekrar aday olan Rauf Denktaş. toplam olarak tam 22 yıl KKTC Cumhurbaşkanlığı yaptı. 2005 yılındaki seçimlerde aday olmayacağını açıklayarak, aktif politik yaşamdan çekildi. Ancak mücadelesini her platformda sürdürdü.
Mehmetçik karada, havada ve denizde
20 Temmuz 1974'te Mutlu Barış Harekatı'nı gerçekleştirdi. Uçakların bombardımanından sonra, Türk ordusu 6:15'ten itibaren havadan indirme ve denizden çıkarma başladı. Denizden çıkarma Karaoğlanoğlu plajına yapıldı.
Harekata adını veren kız
Kıbrıs sorununun en sancılı olduğu dönemdeki Ecevit hükümetinin Dışişleri Bakanı olan Turan Güneş, Türkler'e yönelik katliamın durdurulması için, dünyada çalmadık kapı bırakmadı. Bu uğurda eşi Nermin (solda) ile kızı Ayşe'yi (ortada) ihmal etti. Tarihe; 'Ayşe tatile çıksın' sloganıyla kazınan Ayşe Güneş (Ayata) şimdi saygın bir profesör olarak yaşamını sürdürüyor.
Kıbrıs Barış Harekatı'nın yapılması emrini veren dönemin Türk hükümeti başbakanı Bülent Ecevit ile Kıbrıs Türkü'nün özgürlüğü için bir ömür veren Rauf Denktaş, birbirlerini çok severdi. Karaoğlan Ecevit ile Denktaş, sık sık bir araya gelerek fikir alışverişi yapar ve atılacak adımlar konusunda konuşur. daha sonra da dünyaya ilan ederdi.
Denktaş 5 Rum, 4 BM lideri eskitti
Rauf Denktaş; Kıbrıs Türkü'nün önce varlığını, sonra haklarını korumak, daha sonra da bir 'devlet' olarak tanınması için geçen sürede tam tamına 5 Rum lideri (Makarios, Kiprianu, Vasiliu, Klerides ve Papadopulos) ile, 4 Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri (Kurt Waldheim, Perez De Cuellar, Boutros Ghali ve Kofi Annan) eskitti. Başarısız olan ünlü 'Annan planı' işte bu dönemde hazırlanmıştı.
27 BAŞBAKAN 9 C. BAŞKANI
Denktaş, parlak hukuk kariyerini bir yana bırakıp, halkının özgürlük yoluna baş koyduğu, yarım asırı geçen mücadelesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nde ise tam 27 Başbakan ve 9 Cumhurbaşkanı görev yaptı.
1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) ilan eden Denktaş, 1985-2005 yılları arasında aralıksız tam 20 yıl cumhurbaşkanlığını yürüttü.
Editör: Haber Merkezi