Merhaba Tevfik Bey. Son dönemlerde İYİ Parti’de bazı karışıklıklar olduğu söyleniyor. Bu konuda durumu açıklıkla anlatabilir misiniz?
Ben partiye emek vermiş, 16 Mayıs 2019 tarihinde atanmış, 23 Şubat 2020 tarihinde ise seçilmiş bir ilçe başkanıyım. CHP ile bir ittifak kurarak 31 Mart
seçimlerine katıldık. Seçimler neticesinde bazı şeyler yolunda gitmedi ve bize bu görevi tebliğ ettiler. Bazen görevden kaçamıyorsun. Siyasetin doğasında bu var. Görevi kabul ettik ve ilçeye hangi noktada faydamız olacaksa o alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizim partimizde demokrasi var. Genel merkez kongresinde çarşaf listeler hazırlandı. Bazı arkadaşlarımız, büyüklerimiz listeye giremedi. “Neden?” diye sorgulayanlar oldu. Ancak emek vermiş, çok çabalamış ve seçimle göreve gelmiş bir kişi İYİ Parti’de görevden alınmaz. Parti içi karışıklık olduğuna dair iddialar, İYİ Parti’de karşılık bulmayacaktır. Yönetim kurulumuzdan partimizin en küçük birimine kadar her alanda işlerin yolunda olduğunu ve karışıklığın olmadığını net olarak söyleyebilirim. Siyasette durağanlık olmaz. Çok çalışan, çabalayan kişileri ön plana alabilir, bazı kişileri daha uygun yerlere getirebiliriz. Kimseyi kaybetmek istemiyoruz. İYİ Parti
Mustafakemalpaşa İlçe Teşkilatı dimdik ayaktadır.
İl başkanlığı seçimlerinde kaybeden diğer adayı desteklediğiniz için parti içinde huzursuzluk olduğu da dillendirilmişti.
Diğer adayı destekledim ve bundan gocunmuyorum. Seçim bitti ve şu anda teşkilatın başındaki isim Selçuk Türkoğlu’dur ve benim de başkanımdır. Siyasette bu normal bir durum. 3 adaylı bir seçimden geldim. İYİ Parti içindeki herkes aynı kişiyi mi destekledi?
Bursa’da üye katılımı gerçekleşti. Mustafakemalpaşa’da durum ne?
Bursa’da parti kurucumuz Meral Akşener’in de katılımı ile özel bir etkinlik düzenledik. 2584 kişinin partiye katılımı sağlandı. 47 tanesi de ilçemizden.
47 kişiyi başarı olarak görüyor musunuz?
Bizim için başarı tabi ki.
Partiden ayrılan isimler oldu. Bu konuda ne diyeceksiniz?
İstifa edenlerin partiyle herhangi bir fikir ayrılığı ya da kavgası olmadı. Çocuğunu bir yerlerde işe sokmak isteyen, parti üyeliğinden dolayı aman bana zarar gelmesin diyenler istifa etti. Ayrıca istifa eden üyelere tek tek dönüş yaparak nedeninin ne olduğunu soruyorum.
Ali Kıcır ve Beril Ortalık da partiden istifa eden isimler arasında. Onlarla da görüştünüz mü?
Mutlaka iki ismin de kendine göre bir sebebi vardır. Ama benim düşüncem onların planlarında geleceğe dönük bizim olmamamız. Bizi basamak olarak kullandılar.
İYİ Parti’nin kontenjanından meclise girmişlerdi. Meclis üyeliklerinden istifa gibi bir durum oldu mu?
İstifa tek taraflı bir gerekçedir. Buna benim ya da başka birisinin müdahil olma şansı yok. Gidene nasıl dur diyebilirsiniz ki? Kalmaları için mücadele ettim. 31 Mart seçimleri sonrasında göreve geldim ve geldiğimde zaten tüm meclis üyeleri görevindeydi. Benim kimseyi bir konuda yetkilendirme imkanım yoktu. Uyumlu bir siyasetçiyim ve 28 yıldan beri bu alanın içerisindeyim. Siyasette, hizmette kavga olmaz. Bunları siyaset çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Bir gün geldiğinde bunların tarih sayfalarına yazılacağını düşünüyorum. Şu anda muhalefetteyiz ve görevimiz, ilçenin eksiklerini tespit edip söylemek, halka bildirmek. Bizim bunun ötesinde bir şey yapma şansımız yok.
İlçe eksikleri derken kapalı pazar yeri için bir açıklamanız olmuştu. Ardından Belediye Başkanı Mehmet Kanar’dan sert bir açıklama geldi ve sizi siyasi alanda tanımadığını söyledi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu, onun tasarrufu. Millet İttifakının ilçe başkanını yok hükmünde sayıyorum demek bir siyasetçi olarak onun ayıbı, benim değil. Biz olmayan bir şeyi dile getirmedik. Ak Parti’nin bir önceki belediye başkanı kapalı pazar yerini açmıştı. Sonrasında gelen belediye başkanı ise kapattı. Yazık değil mi bunca yatırıma, emeğe? Pazar yerinde basın açıklaması yapacağımız gün belediye yetkilileri “2 Kasım’da açacağız” dediler. Sonuç ne oldu? Pazar yeri açılmadı. Bunun gerekçesini mantıklı şekilde anlatsınlar, geçerli bir sebepse biz de destek sağlayalım.
Sizce kapalı pazar yeri için ne yapılmalı?
Diğer belediyeler açık alandaki yerleri kapatıp kapalı, kontrolün sağlanabileceği yerlere geçiyor. Böylece girişlerde ateş ölçümü yapabiliyor ve içerideki kişi sayısını da kontrol altında tutabiliyorlar. Ancak bizimkiler hala inatlaşıyorlar. Şu andaki Pazartesi pazarının kurulduğu bölgede pazar olduğu gün Allah korusun bir hasta olsa, bir yangın olsa vebalini kim ödeyebilir? Ayrıca yatırımın yapıldığı gün ilçe başkan olan kişi, şu anda belediye başkanı Mehmet Kanar’dı. Madem yanlış bir projeydi. Neden Belediye Başkanı Kanar o dönemde karşı çıkmadı? Ben olsam bu bina Mustafakemalpaşa’ya yaramayacak, proje doğru değil derdim.
Açılmamasının nedeni sadece pandemi mi?
Aldığımız bilgilere göre sebebi pandemi. Plan Bütçe Komisyonu’ndan aldığımız verilere göre üstelik binanın % 120’si bitmiş. Bakın 120 diyorum. Bu ne anlama geliyor? Yapı tamamen bitmiş ve üzerine yüzde 20 oranında revizyon dahi yapılmış. Hala neden duruyor orası? Başka bir açıdan bakalım. Eğer pandemi nedeniyle kapalı yere geçilmiyorsa, Perşembe günleri açılan pazara neden izin veriliyor?
Sizce diğer eksikler neler?
Altyapı çok geç kalınmış bir proje. Yolların durumu ortada. Şu anda da sadece içme suyu altyapısı değişiyor. Proje tamamlandığında açılışlarına da katılır, su borularının değiştirdikleri için teşekkür de ederiz. Bu memlekette yaşıyoruz ve birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Bizim mantığımız, felsefemiz bu. Şu anda derede bir proje yapılıyor. Ne yapılıyor, ortaya ne çıkacak bilinmiyor. Bu projede şuna dikkat edilmeli. Bu proje belediyesinin mi yoksa Devlet Su İşleri’nin projesi mi? Ancak gidin çalışma alanının başında belediyesi reklamını görürsünüz. Başka kurumlar tarafından yapılan projeleri kendileri yapıyormuş gibi lanse ediyorlar. Bunu vatandaşlar bilmiyor mu? Biliyor. Günü geldiğinde bunları da dile getireceğiz.
Adnan Menderes Meydanı’nda yapacağınız basın açıklamasında da bazı sorunlar yaşanmıştı. O olayı aydınlatmak ister misiniz?
Azerbaycan’daki olaylarla ilgili basın açıklaması yapmak istedik. Kaymakamlıktan ve Emniyetten izinlerimizi aldık. İznimiz olmasına rağmen meydanda yapacağınız açıklamada alanın belediyeye ait olduğu belirtildi. Milletin yeri için nasıl böyle bir tutum oluştu, anlamadım. Biz bir siyasi partiyiz ve gerekirse onlara da durumu bildirir, açıklamamızı da yaparız. Üstelik yaptığımız etkinliğin içeriği parti tanıtımı değil, Azerbaycan’la ilgiliydi.
Aynı gün Başkan Kanar’a ziyaretiniz de olmuştu.
O gün basın açıklamasını yapacağım dedim ve açıklamamızı yaptık. Sonrasında Başkan Kanar’ın da yanına giderek basın açıklamasında dağıttığımız Azerbaycan Türkiye bayraklarından hediye ettim. Görüşmede durumu konuştuk. Hala iddia ediyorum. O meydan hepimizin meydanı. İllegal bir açıklama, olay olursa, o zaman biz de belediyenin yanında oluruz. Ancak CHP, İYİ Parti, MHP, Saadet Partisi orada etkinlik yapabilir. Bunda çekinecek ya da izin gibi durumları öne sürecek bir şey yok. Ancak eleştiriye açık olmayan kişiler, bu tip çekinceler içerisine girebiliyor.
Muhalefette CHP ve İYİ Parti’den belediyeye yönelik ciddi bir eleştiri gelmedi. Mustafakemalpaşa Belediyesi çok mu iyi çalışıyor da hiçbir eleştiri gelmiyor?
Ben çok iyi çalıştığını düşünmüyorum. Şeffaf belediyecilik anlayışı ile gelen yönetim hiçbir şeffaflık sergilemiyor. Yanlış giden bir şey olduğunda çıkıp açıklama yapıyorum. CHP yönetimiyle görüşüyoruz ancak CHP kanadı ile ilgili herhangi bir şey diyemem. Benim eksik gördüğüm noktayı onlar eksik görmeyebilir. Biz meclisteki tüm satışlara karşı çıktık. Seçim beyannamemizde de vardı. Sayın Kanar göreve geleli 20 ay kadar bir süre oldu. Sanki 10 yıldan beri yönetimde Ak Parti yokmuş gibi bir algı oluşturuyor. Bunun kabul edilebilir bir yanı yok. Sadi Kurtulan’ın başkan olduğu dönemde uzun bir süre Mehmet Kanar da ilçe başkanı olarak görev yapmıştı. AK Parti’nin teşkilat başkanıydı. Göreve geldikten sonra benden öncesini yok sayıyorum diyemezsiniz. Öncesinde farklı bir parti yönetseydi hak verebilirdim.
Şu anda Şükrü Erdem belediye başkanı olsa çok farklı mı olurdu?
593 oyla seçimi kaybettik. İlçemizden çıkan ilk bakan Şükrü Erdem abimizi aday gösterdik. O kazansaydı belediye çok farklı bir yapıya bürünürdü. İlçenin ufku değişirdi. Belediye devlet adabı ile yönetilirdi. İlçeye otorite gelmiş olurdu. Seçim öncesinde belediyedeki personel sayısını azaltacağız demiştik. Başkan Mehmet Kanar da böyle demişti. O günleri herkes hatırlıyordur. Ancak seçim sonrasında alınan personel sayısına bir bakılmalı. Bu doğru mu? İhtiyaç varsa tabi ki gerekli personel alınmalı. Ancak ihtiyaç olmadan alım yapılıyorsa?
2 ay sonra yeniden bir seçim olsa bu sefer ne olur?
Kesinlikle kazanırız. Bu maçın bir rövanşı var ve kimse bu rövanşı unutmasın. Belediyeye İYİ Parti bayrağını asacağız. Bunu da çok ciddi ve yürekten söylüyorum. Sayın genel başkanımızın dediği gibi gitmediğimiz yer, çalmadığımız kapı yok. Tüm bu çalışmaların, emeklerin karşılığını bir sonraki seçimde alacağız. Üstelik çok temiz, farklı şekilde alacağız.
Türk Şeker’in ilçede satışa çıkardığı alanla ilgili Meclis’te oturumunda size eleştiriler yöneltilmişti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Türk Şeker’in satışa çıkardığı yer için önerge vererek bölgenin belediye tarafından alınması gerektiğini söyledik. Başkan Kanar, önergemizden memnun kaldığını belirtmişti. Önerge komisyona gönderildi ve komisyon tarafından ekonomi olmadığı için satın alınması uygun görülmedi. Komisyon kararını oylarınıza sunuyoruz denildi. Mecliste gündem maddeleri o kadar hızlı geçiyordu ki karışıklık oldu. Arkadaşlarımız da alınsın deniliyor şeklinde algıladı el kaldırdı. Ancak buradan farklı bir algı oluşturuldu. Alınsın diye önerge verdik, bunun ardından yok alınmasın mı diyeceğiz? Böyle bir şey var mı? Bazı ilçe başkanı arkadaşımız konuyla ilgili kalkıp “Akşam böyle diyorlar, sabah böyle diyorlar” dedi. Bu kadar değil bu işler. Biz önerge verdik, kabul edilerek görüşüldü. Peki, soruyorum o arkadaşa sen ne yaptın? Uygun bulmuş olmana rağmen sonradan neden kabul etmedin? 24 saatte ne değişti? Ayrıca ekonomi yok deniliyor. Belediyenin borcunun ne kadar olduğuyla ilgili yaklaşık 3 defa önerge verdik. Sözde şeffaf belediyecilik var. Ancak hiçbir önergemizde net bir rakam öğrenemedik. Üstelik tüm bunlara karşın sürekli bir satış, satışlardan elde edilen gelirler var. Gelen bu paralar nerelere harcanıyor?
Bölge için planınız neydi?
Şu anda gençler nereye gidiyor, nerede zaman geçiriyor? Ailece gidilecek Etibank dışında bir yer var mı? Biz bunların mücadelesindeyiz. Çok farklı ve güzel yaşam alanları yapılabilirdi.
Gençlik Spor Merkezi ve yapılması planlanan bir Millet Bahçesi var. Bunlar bu açığı gidermez mi?
Gençlik Spor Merkezi’nin ne durumda olduğunu herkes görüyor ve çok vasat bir proje. Millet Bahçesi’nin bölgesi çok yanlış ve ilçeye çok yararı olmayacak. Mesela Muradiye Sarnıç çok iyi bir proje. Ancak orada da durum farklı. TANAP, borularının geçtiği yerlere birer tane sosyal proje yapıyor. İlçe için TANAP’ın 950 milyon TL yatırımı hazırdı. Ancak belediyeden proje ile ilgili bir girişim olmadı. Arkadaşlarımız meclise önerge vererek hazır yatırımı değerlendirelim yoksa kaybedeceğiz dedi. Ardından çalışmalar başladı. TANAP’a ek olarak Mustafakemalpaşa Belediyesi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de katkılarıyla güzel bir projeye imza atıldı. İlçe halkının böyle yerlere ihtiyacı var.
Dışarıdaki Mustafakemalpaşalılar tarafından ilçenin geride kaldığına yönelik eleştiriler geliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
İlçedeki durumu iyi değerlendirmek gerekiyor. Derhal altyapı problemlerinin giderilmesi gerekiyor. Diğer önceliğimiz deprem ve kentsel dönüşümün yapılması mecburi. Gençlerin, orta yaşlıların nefes alabileceği bir yer gerekiyor. Trafik sorunu ayrı, otopark sorunu ayrı bir dert. İlçemizin bir terminali dahi yok. Ufku geniş insanlar lazım belediyeye. Ne yazık ki belediye içerisinde bu projeleri üretecek bir kişi yok. Bu da ilçenin böyle değerlendirilmesine neden olabiliyor.
Organize Sanayi Bölgesi için ne düşünüyorsunuz?
İstihdam için organize sanayideki yatırımlara çok ihtiyacımız var. Ancak ilçenin bir otoyol bağlantısı yok. İlçe yöneticileri organize sanayide istihdamı arttırmayı hedefliyor. Bursa’da da Ankara’da da iktidar sizsiniz ancak bir çıkış dahi sağlayamadılar. O dönemlerde ilçenin önde gelenleriyle Ankara’ya gittiler, gündem yarattılar. Sonrasında ise bu gündem balonu söndü. Çeltikçi Mahallesi gibi yakın bölgeler otoyol çıkışına uygun. Bunları yapmadan, altyapıyı hazırlamadan sanayiyi canlandıramazsın. 29 bin nüfusa sahip Havran’da dahi çıkış var. 5 kilometrelik yolla otoban çıkışı yapamıyorsanız, önce bunu düşünmek gerekir. 200 bin nüfusa ulaşacak, organize sanayi dolacak ondan sonra çıkış verilecek dediler bir de…
Tevfik Bey, paylaşımlarınız için teşekkür ediyoruz.
İYİ Parti haberlerini sitelerinde, gazetelerinde yer vermekten çekinen basının olduğunun farkındayız. Asıl ben şahsım ve ilçe teşkilatım adına söyleşi yaptığınız, Mustafakemalpaşa’nın dertlerini Mustafakemalpaşalılarla paylaşma fırsatı verdiğiniz için Paşada ailesine çok teşekkür ediyorum.
Editör: Haber Merkezi