Atatürk'ün 1927 yılında yazdığı ve okuduğu Nutuk'u şu cümlelerle başlar; 1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Vaziyet ve manzara-i umumiye, Osmanlı Devleti'nin dahil bulunduğu grup, Harbi Umumi’de mağlup olmuş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş şeraiti ağır bir mütarekename imzalanmış. Büyük harbin uzun seneleri zarfında, millet yorgun ve fakir bir halde. Millet ve memleketi Harbi Umumiye sevk edenler, kendi hayatları endişesine düşerek, memleketten firar etmişler. Bu durumda Mustafa Kemal'e göre tek bir karar alınabilirdi; "Milli hakimiyete dayalı, kayıtsız-şartsız bağımsız bir Türk devleti kurmak". Bu amaçla bütün Anadolu ve Rumeli'nin katılacağı bir kongreyi 1919 yılının Eylül ayında Sivas'ta toplamaya karar verir. Amasya'da 21-22 haziran 1919 tarihinde kapsamlı bir tamim (Amasya Genelgesi olarak bilinir) hazırlayarak tüm ilgili birimlere telgra ile ulaştırır. Tamim özetle şöyledir; Vatanın ve milletin istiklali tehlikededir. Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır. Bütün vilayetlerin her livasından, milletin güvenini kazanmış üç delegenin "Sırrı Milli" halinde tutularak yola çıkarılması gerekmektedir. Temmuz ayında Erzurum kongresi, sonunda 4 Eylül 1919 tarihinde de Sivas Kongresi toplanır. Yılmaz Akkılıç'ın, 'Kurtuluş Savaşı'nda Bursa' kitabına göre kongreye katılan Bursa Kongre delegeleri; Osman Nuri Bey (Avukat olup, Davavekilleri Cemiyeti başkanı ve Yedek Subaylar Yardım Cemiyeti Onursal başkanıdır. Sonradan 1. ve 2. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de seçilecektir) , Ahmet Nuri Bey (Mekteb-i Mülkiye mezunu olup Bursa'da 1916 -1917 yıllarında Belediye Başkanlığı ve bir ilçede Kaymakamlık yapmıştır) dir. Birçok kaynağın kongreye katıldıkları konusunda hemfikir oldukları bu iki şahsiyet dışında, Asaf Bey, Şeyh Fevzi Efendi ve Tüccar Necati Bey'in de isimleri farklı kaynaklarda yer almaktadır. Ahmet Nuri ve Osman Nuri Beyler kongrede çok aktif görevler almışlar, program hazırlama kurulu gibi önemli komisyonlarda çalışmışlardır. Kongre boyunca birçok tartışmada, özellikle başka bir ülkenin idari boyunduruğuna girmeme konusunda Mustafa Kemal ile birlikte davranmışlar ve bütün oturumlarda fikri olarak yanında olmuşlardır. 11 Eylül 1919 tarihinde son bulan kongre özetle şu kararları alır; "Milletlerin kendi mukadderatını bizzat tayin ettiği bu tarihi devirde hükümet-i merkeziyemizin de irade-i milliyeye tâbi olması zaruridir. Çünkü, İradeyi Milliye gayri müstenit herhangi bir heyet-i hükümetin indi ve şahsi mukadderatı milletçe muta olmadıktan başka, haricende muteber olmadığı ve olamayacağı şimdiye kadar mesbuk ef'al ve netayiç ile sabit olmuştur. Anadolu ve Rumeli müdafaa-i hukuk Cemiyeti'nin 4 Eylül sene 335 tarihinde Sivas şehrinde in'ikad Umumi Kongresi tarafından maksad-ı mukaddesi takip ile Teşkilatı Umumiye'yi idare için bir "Heyet-i Temsiliye" intihap edilmiş ve köylerden vilayet merkezlerine kadar bilcümle Teşkilat-ı Milliye takviye ve tevhid olunmuştur." 1918 yılının sonlarında Hatay-Dörtyol'da başlayan, bağımsız ve bölgesel kurtuluş- direniş hareketleri (Kuva-yi Milliye Hareketleri) Sivas Kongresi'ni takiben hız kazanmış, yurdun her tarafına yayılarak düşman unsurlara karşı silahlı mücadele vermiştir. 1921 yılı ve sonrasında düzenli ordu birliklerinin yeniden kurulmasını takiben de Kuva-yi Milliye hareketi son bulmuş, bir kısım silahlı unsurlar da düzenli ordulara katılarak mücadeleyi sürdürmüşlerdir. O dönemde Kirmastı' (Mustafakemalpaşa) de de Kuva-yi Milliye teşkilatlanması oluşmuştur. Fahri Görgülü'nün 1960 yılında yayınlanan 'Yunan İşgalinde Kirmastı' adlı kitabında, ilçedeki ilk Kuva-yi Milliye girişiminin Balıkesir Redd-i İlhak Cemiyeti kurucularından Mehmet Vehbi Bolak bey'in yardımlarıyla oluşturulan bir Redd-i İlhak komitesi olduğunu belirtmektedir. Sivas Kongresi'nden sonra bu komite Müdafaa-i Hukuk Yönetim Kuruluna dönüştürülmüştür. Gürcü Mehmet Efendi'nin başkanlığındaki bu kurulda; Baş Hafız Ahmet Efendi, Hafız Mustafa Efendi, Gürcü Ahmet Efendi, Benli Ahmet Ağa, Kürt Mevlüt Efendi ve Kaçaburuk Hasan Ağa vardı. Başta Yarbay Osman bey olmak üzere birçok askeri ve idari yönetici de Kuva-yi Milliye çalışmalarına büyük ölçüde yardımcı oluyorlardı. Kirmastı köylerinde oluşturulan çeteler de Kurtuluş Savaşı sürecinde önemli görevler yapmışlardı. Başlıca çete reisleri Hafız Ağanın Ahmet, Gürcü İsmail, Laz İsmail, Hacı Bekir ve Karapınarlı Mehmet (Bülbül)'tir. Çeteler Yunan işgali süresince de çeşitli eylemler ile işgal güçlerini uğraştırmışlar, başarılı işler yapmışlardı. Biz çok vatansever de bu mücadelede yerini almıştı.

Kongrenin kapanış tutanağı

Ayaz Cami Ve Türbesi Ayaz Cami Ve Türbesi
Amasya tamimi, Erzurum ve Sivas kongrelerini takiben yaşanan Kuva-yi Milliye süreci, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması ve düzenli ordularla kazanılan 1. 2. İnönü, Sakarya ve Kocatepe (Başkumandanlık) Muharebeleri, Sevr'in karanlık örtüsünü tümüyle ortadan kaldırmış ve 1923 yılında ülkemizde Cumhuriyetin ilanına giden yolu açmıştır. Halkın kendi iradesiyle seçtiği kişilerle, kendi-kendini yönettiği Cumhuriyetin... Dr. Murat Çubukçu

Editör: Haber Merkezi