“En büyük bayram” dediği Cumhuriyet Bayramı'nın önemini, kurtuluş savaşının nasıl ve kimlerle kazanıldığını, “az zamanda başarılan o çok ve büyük işlerin” nasıl başarıldığını anlatıyor ve gelecekte, neler yapılması gerektiğine dair bir yol haritası çiziyor. O tarihi nutkun sonunda bir kez daha tüm ulusa hitap ederek şu dilekte bulunuyor:
“ Türk Milleti! Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını, daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim. Ne Mutlu Türk’ün Diyene!”
İnsanların hayatlarında olduğu gibi, milletlerin ve devletlerin hayatında da yıl dönümleri çok önemli bir yer tutar. 10. Yıl, 50.yıl, 75. Yıl, 100. Yıl gibi… Bu yıl dönümleri için çok özel kutlama programları düzenlenir ve o yıl dönümlerinin insanların belleklerinde, silinmez izler bırakması için de özel marşlar bestelenir. Bizim tarihimizde de özellikle cumhuriyet kutlamalarının yıl dönümlerinde, bu tür marşlar yazılmış ve bestelenmiştir. Şimdi o marşları bir kez daha hatırlamaya çalışalım.
10. YIL MARŞI: “Çıktık açık alınla on yılda her savaştan / On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan / Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan / Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan.” “Türk’üz, cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi / Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri.”
Bu dizelerle başlayan ve tamamı 4 dörtlük ve dört nakarat ikilikten oluşan marşın sözleri, iki değerli şairimiz tarafından kaleme alınmış: Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar… Marş, Cemal Reşit Rey tarafından kolay söylenmesi ve akılda kalıcı olması düşüncesiyle, mehter müziği ritminde bestelenmiştir.
50. YIL MARŞI: “Müjdeler var yurdumun toprağına taşına / Erdi cumhuriyetim elli şeref yaşına / Bu rüzgârla şahlanmış, dalga dalga bayrağım / Başka bir tuğ yaraşmaz Türk’ün özgür başına / Cumhuriyet özgürlük, insanca varlık yolu / Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu.” Söz: Bekir Sıtkı Erdoğan, beste: Necil Kâzım Akses
75. YIL MARŞI: Sözler: Prof. Dr. İhsan Özkaynak, beste: Nejat Başeğmezler… Marş için yarışma açan kurum: TRT. Eserin seçimini yapacak jüri de o kurum tarafından belirlenmiş; fakat seçimi yapan jüri değil. TRT yetkilileri bu marşın birinci seçildiğini ilân ederek marşı, ekrana taşıyor; ama jüri, “biz seçmedik” diyor.1 Ağustos 1998 tarihli Hürriyet gazetesi bu olayı, “75. Yıl Marşı Skandalı” başlığıyla haberleştirmiş. Sözler şöyle başlıyor: “Selam yüce milletim, selam ebedi yurdum / Selâm şanlı bayrağım, selam kahraman ordum / Bin yaşa milletim, bin yaşa devletim / Yetmiş beşinci yıla erdi cumhuriyetim”
100. YIL MARŞI: Daha doğrusu marşları diyelim. Çünkü bu yıl –şimdilik- dört farklı marşla karşılıyoruz cumhuriyetin 100. Yılını.
1. Cumhurbaşkanlığı İletişim başkanlığı tarafından birinci olarak seçilen ve ilk kez 30 Ağustos 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı külliyesinde yapılan Zafer Bayramı Özel Konserinde dinletilen marş. Söz ve beste: İlker Kömürcü düzenleme: Yusuf Yalçın.
“Parlayan yıldızı Anadolu’nun / Çağlıyor sel gibi şanlı ulusum / Türkiye yüzyılı titretiyor dünyayı / Sarsılmaz bir imanla kalpte tutkusu”
2. Şair Ataol Behramoğlu’nun 2021 yılında yazdığı bir şiirin, Düş Gezginleri tarafından bestelenmesi ile oluşturulan marş.
“Cumhuriyet herkesin kardeşliği demektir / Silinsin yüreklerden kin, kuşku ve düşmanlık / Kendi yazgımız şimdi kendi elimizdedir / Yeryüzü bütünüyle vatanımızdır artık”
3. Ayten Mutlu’nun 1984’te yayınlanan kitabındaki “Ver Elini” adlı şiirin ünlü piyanist Fazıl Say tarafından bestelenen ve ilk kez 23 Nisan 2023’te İzmir’de Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde sunulan marş.
“Ver, ver, ver elini yıkalım karanlığı / Göğün mavi şimşeği / Atam’ın gözlerinde / Toprak gülsün, gök tutuşsun / Güneş yansın, dönsün dünya / Daha nice yüzyıllara”
4. Bir marş da megastarımız Tarkan’dan: Sözü ve müziği kendisine ait marş ekranlarda görünmeye başladı.
“Sen rahat uyu / Yüreğimizdesin her an / Sen rahat uyu / Biz hep izindeyiz Atam”
SON SÖZ:
Ülkedeki ayrıştırma ve ötekileştirme siyasetinin bizi getirdiği, son noktadır bu. Her kesimin, kendine göre bir 100. Yıl marşı var. Seç beğen al. Fakat şurası bir gerçek ki; 10. Yıl marşının taşıdığı milli ruh ve bu ulusa hissettirdiği milli duygu ve heyecan, sonraki marşların hiçbirinde yoktur. Çünkü onu yazanlar, o kurtuluş ve kuruluş günlerini bizzat yaşamış olan insanlardı. O yüzden inanıyorum ki; Cumhuriyetimiz var oldukça - ki; ilelebet var olacaktır- İstiklâl Marşımız gibi, 10. Yıl marşı da her dönemde ve her zaman büyük bir coşkuyla söylenecektir.