Bayraktar yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi;
Cumhuriyet, kelime anlamı ile “ Ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimi. “
Evet, Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’ te kurucu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından bundan tam 100 yıl önce ilan edildi.
Türk milleti bundan tam 100 yıl önce destanlara konu kahramanlık mücadelesi ile kendi egemenliğini ilan etti. 7’ den 70’ e topyekün bu milletin ataları; Kurtuluş Savaşında hem işgalci emperyalistleri hem babadan oğula geçen saltanat düzenini yerle bir ederek muhteşem bir zafer ve demokrasi kazanımı elde etti.
Bizler tarihimizin bilincindeyiz, atalarımızın, Yüce Önder Atatürk’ ün ve onun silah arkadaşlarının ödediği bedellerin, çekilen cefa ve yaşanan acıların, giden malların ve canların farkındayız. Yurdumuzun bir karış toprağı için dökülen kanları da çok iyi biliyoruz.
Ne acıdır ki tarihin 2023 yılında, Ortadoğu’ da bitmeyen dramların en sonuncusunun, İsrail’ in Filistin halkına uyguladığı vahşetin ve katliamın tanıklığını yapıyoruz. Bundan ve daha önceki bir çok olaydan çok önemli çıkarımlar yapmalı ve önümüzdeki canlı, yaşanan durumlardan ders almalıyız.
Şahsi kanaatim şudur ki; Cumhuriyetimizin 100. Yılında olmamız gereken yerde değiliz. Olmamız gereken yerin çok gerisindeyiz. Kurucu liderimiz Atatürk’ ün dediği, cumhuriyetin gerektirdiği gibi, aklı ve bilimi esas alarak bu ışıkla sanat, ahlak, spor gibi alanlarda dünyaya örnek olmalı kendimizi demokrasi, hukuk, insan hakları, eğitim, refah seviyesi, barış konularında devamlı aşmalıyız.
Türkiye Cumhuriyetindeki iktidarlar her zaman geçicidir, istemesek de dönem dönem kötü yönetimler söz konusu olabilir. Ancak her ne olursa olsun Türk Milletini oluşturan Kürdü, Lazı, Çerkezi tüm kesimleriyle bu millet cumhuriyet kazanımlarını asla ve asla geri veremez! Herkes şunu çok iyi bilsin ki Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına dayanan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir! Bunun aksindeki düşünce ve eylemlerle benim gibi düşünen milyonlarca insan da kanının son damlasına kadar savaşmaya, her türlü mücadeleye hazırdır! Çünkü biz tarihimizi, dünya tarihini ve şu anı çok iyi biliyoruz.
İnsan olmanın getirdiği haklardan, kadın haklarından, seçme ve seçilme hakkından, eşit vatandaşlıktan cumhuriyet sayesinde faydalanabiliyoruz. Bu haklardan vazgeçmeye hiç niyetimiz yok aksine hedefimiz hep daha ileriye daha iyiye.
Ve ne yazık ki bugün bulunduğu makamlarda olabilmesini sağlayan kişiler Cumhuriyete, önderimiz Atatürk’ e karşı tutum ve söylemlerde bulunuyorlar keza bazı kadınlar kendilerine sağlanan en temel ve değerli hakları cumhuriyete ve Atatürk’ e borçlu iken aynı tavrı sergiliyorlar. Farkında değiller ki bu eleştirileri yapabiliyor olmaları da cumhuriyet ve Atatürk sayesindedir. Köyden çıkıp gelen bir kişi bu büyük ülkenin başkanı olabiliyorsa, bir kadın özgürce eğitimini alıp iş hayatında yer alabiliyorsa, oy kullanabiliyorsa, otomobil kullanabiliyorsa bunları hep cumhuriyete ve Atatürk’ e borçludur. Diliyorum ki bu kişiler de içine düştükleri bu gaflet ve delaletten en yakın zaman da dönerler ve bu değerlerimizin farkına varırlar.
Biz farkındayız, Kurtuluş Savaşında şehit olan, gazi olan, cepheye mermi taşıyan analarımızın, Yüce Önderimiz Atatürk’ ün ve silah arkadaşlarının ruhları Şad olsun ve rahat uyusunlar! Biz farkındayız, biz nöbetteyiz! Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır! Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun! Nice yüz yıllara…