Sizi tanıyabilir miyiz?
Ben Ayhan Şen. 1970 doğumluyum. 3 tane çocuğum var. Çiftçilik yapıyorum.
Doğancı Mahallesi muhtarıyım ve muhtarlıkta 2. dönemim.
Doğancı Mahallesi’ni Biraz Tanıyabilir Miyiz?
Köyümüz 100 haneden oluşuyor. Yaklaşık 70 hanelik bir yaşam var ve nüfusumuz 250 civarı. Hayvancılık ve çiftçilikle geçimi sağlıyoruz. Karpuz, kavun, mısır, domates ve biber gibi ürünler ekiliyor. Yaşlı bir nüfusa sahibiniz. Gençlerimiz Bursa gibi büyükşehirlerde genelde.
Muhtarlık Hikayeniz Nasıl Başladı?
İlk aday olma sürecimde isteyenler de oldu ama ben kendim bu işe istekliydim. Bu işi yapabileceğimi düşünüyordum. Muhtarlık hikayem 2014 yılında başladı. Saim Kılınç’tan sonra muhtar olarak seçilerek göreve başladım. İlk dönemdeki çalışmalarımız mahalleli vatandaşlardan tarafından takdir gördü ki ikinci dönemde daha fazla oy alarak görevime devam ettim Ben bu işe başlarken yaparım demiştim ama bu sözümde, önceki dönem muhtarlara ve büyüklerime de güvendim. Benden önceki muhtarlara, özellikle 5 dönem muhtarlık yapan büyüğüm Ali Ata’ya ve köylüye her zaman danıştım. Karşılıklı fikir alışverişiyle birlikte kimseyi ayırmadan, kayırmadan hizmeti sunmaya çalıştım.
Göreve Başladığınız Günden Bugüne Kadar Mahallede Neler Değişti, Neler Yaptınız?
İlk dönemimde 3 yıl içerisinde tüm sokakları parke taşlarla döşedik. Ürün toplama merkezimiz oldu. Eski köy binamızı yıkarak büyükşehir ile birlikte yeni binamızın yapımına başladık. Maddi sorunlar nedeniyle bu kışa doğru projenin bitirilmesi bekleniyor. Kanalizasyon altyapısını da tamamladık. Yaklaşık 2 yıl önce bir mera ıslah çalışması gerçekleştirdik. Bu da mahallemiz için katkı sağlayan bir çalışma oldu. Bu çalışmalar ile birlikte herhangi bir sorunumuz, ihtiyacımız kalmadı.
Bir Sonraki Dönemde Muhtarlık İçin Aday Olmayı Düşünüyor Musunuz?
Şu an için düşünmüyorum. Bu dönemde de verimli bir şekilde çalışmayı hedefliyorum. Seçim zamanında duruma göre bir değerlendirme yapacağım.
Bundan Sonraki Süreçte Neler Yapmayı Planlıyorsunuz?
Önceliğim köy binasının tamamlanması. Ondan sonrası da mezarlık içinde çalışmalarım var. Mezarlıkta namaz kılınabilecek bir yer yapmayı düşünüyorum. Bunların dışında yapacağımız çok bir şey kalmadı. Çünkü eksikleri ve ihtiyaçları ilk dönemimde tamamladım. Göreve geldiğim andan itibaren hem Bursa Büyükşehir Belediyesi hem de
Mustafakemalpaşa Belediyesi ile uyumlu bir şekilde çalıştık. Özellikle ilk dönemde köyün ihtiyaçlarını karşıladığımız için şu anda beklentimiz de yok. Mahallede genel olarak tamir ve bakım gibi işlerimiz oluyor. Bu şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Mahalledeki Vatandaşların Bir Beklentisi Var Mı?
Vatandaşların problem yaşadıklarını düşünmüyorum. Muhtar olduğum dönemden itibaren herkesin sorunlarıyla ilgilenerek sorunları çözdük. Herkes şu anda mutlu. Önceden çamura basarken artık köyde terlikle dahi gezebilmek mümkün.
Gençlerin şehre kayması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Köyün geleceğine yönelik bu durum kuşkusuz bir etki yapacak. Şu anda köyde öğrenciler dışındaki nüfus ortalaması yüksek. Gençler üniversite okuyarak meslek sahibi oluyorlar. Kimisi işçi, kimisi polis ya da asker, kimisi de öğretmen gibi farklı meslekleri tercih ediyorlar. Bu nedenle de köye dönüş olmadığı gibi başka şehirlerde ve ilçelerde yaşamak durumundalar. Bu nedenle köyde bir boşalma yaşanıyor. Eskiden 450 civarı olan nüfus, 250’ye düştü. Fakat bunu göç olarak değerlendiremeyiz. Mesela benim çocuklarımdan birisi polis, birisi de polis okulunda. Kızım da gittiğinde nüfusumuz haliyle ikiye düşecek. Eşim ve ben kalacağım. Haliyle bir müddet sonra aileler çiftçilik ve hayvancılık gibi faaliyetleri de bırakıyor.
Çocukluğunuzla Bugünü Karşılaştırsanız Ne Dersiniz?
Arada çok büyük bir fark var. Çocukken Mustafakemalpaşa’yı yılda 1 defa görürdüm. Şimdi her gün oradayım. O zamanlarda siyah lastik ayakkabılar giyerdik. Bayramdan bayrama bize kıyafet alınırdı. Şu anda günlük ve bayramlık arasında fark kalmadı. Şimdiki çocuklar bu yönden çok şanslı. Teknolojiden faydalanıyorlar. Bizim zamanımızda televizyon bile yoktu. Belirli evlerde televizyon vardı ve herkes orada toplanırdı. Şu anda çocuklar her şeye ulaşabiliyor. 1990’da köyde bir tane telefon vardı. Herkes onu kullanırdı.
Sportif Yönden Faaliyetleriniz Neler?
Bizden önceki dönemlerde futbol çalışmaları oluyordu. Benim de aktif olarak yer aldığım takımlar vardı. Fakat sonrasında ara verildi. 2011 yılında şeker kağıdı ile başlayan hikayemiz 2011 yılında finale kadar uzandı. 2019-2020 yılında ise şampiyon olduk. Amatör lige göre maçlarda çok fazla taraftar ve heyecan vardı. 30 gol atıp 3 gol yiyerek turnuvayı şampiyon olarak tamamladık. Ben yoruldum diyerek genç bir kardeşimiz İsmail Yılmaz’a görevi teslim ettim. Ben artık arkadan fahri başkan olarak göreve devam edeceğim. İhtiyaç duydukları her anda gençlerimize destek vermeye hazırım.
Bize Zaman Ayırdığınız İçin Çok Teşekkür Ediyoruz.
Ben de Paşada’ya Doğancı’ya yer verdiği için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılar diliyorum.
**Doğancı Hakkında**
Doğancı Adı Nereden Geliyor?
Zamanında köyde Doğan adında bir çiftlik sahibi varmış. Devlete borçlanınca topraklarını bölgede yaşayan insanlara satıp gitmiş. Bu nedenle köyün adı Doğancı olmuş. Diğer bir rivayete göre sarayda yeni doğanlara bakmak için köyden insanlar görevlendirilirmiş. Bu gelenek kısa süre içerisinde köyün doğan çocuklara bakanlar anlamında “Doğancı” olmasını sağlamış. Bazı tarihi kaynaklarda ise köyün adı İlyaslar olarak da geçmektedir ve bu isim, köyün eski adı olduğu düşünülmektedir.
Mustafakemalpaşa Doğancı Nerede?
İlçenin kuzeyinde yer alan Doğancı, merkeze 8 kilometre uzaklıkta. Mustafakemalpaşa Çayı’nın güney kıyısında yer almaktadır. Köyün doğusunda Yavelli, batısında Yamanlı, kuzeyinde Yeşilova ve güneyinde Uzgur Çiftliği yer alır.
Ayvaz Dede ve Ebe Havva
Köyün tepesinde yer alan mezarlığın hemen karşısında Ayvaz Dede ve köyün ilk ebesi olan Havva Nine’nin (Havva Kılıç) mezarı yer almaktadır. Köye ayva satmak için gelen Ayvaz Dede, burada vefat ederek köyde gömülmüş. Zaman içerisinde ise dileği olan kişiler mezara çaput bağlamaya, ineği ve mandası süt vermeyenler ise mezar üstüne para bırakmaya başlamış. Bu durum zaman içerisinde gelenek haline gelmiş.
Editör: Haber Merkezi