Engin Sökmen - Mustafakemalpaşa’nın Yaşayan Hafızası Engin Sökmen - Mustafakemalpaşa’nın Yaşayan Hafızası
Yaşanılan her coğrafyada akan suları aşmak ve vadileri birbirine bağlamak için köprüler inşa edilmiştir. Bursa’da Gökdere üzerinde inşa edilmiş olan ırgandı köprüsü ulaşım yanında üzerindeki dükkânlar ile üzerinde ticaret yapılan dünyadaki ender köprüler arasındadır. Uludağ eteklerinden çıkan ve Gökdere vadisini takip ederek Bursa'nın merkezine akan Gökdere üzerine tarih boyunca ulaşım amaçlı birçok köprü inşa edilmiştir. Bu köprülerden bazıları zaman içinde yok olurken bazıları halâ kullanılmaktadır.  Gökdere üzerinde yapılan köprüler, Maksem-Demiroluk Köprüsü, Soğucak Pınarı Köprüsü, Setbaşı Köprüsü, Irgandı Köprüsü, Boyacı Kulluğu Köprüsü, Meydancık-Geredeli Köprüsü, Tatarlar Köprüsü ve Demirtaş Köprü’leridir. Gökdere üzerindeki erken Osmanlı dönemi mimari eserlerinden birisi olan Irgandı Köprüsü dünya üzerinde benzeri çok az olan bir mimari ile inşa edilmiştir. Köprünün inşa kitabesi yoktur. Ancak Hüseyin Ayvansarayi’nin Mecmua-i Tevarih'te lrgandı Köprüsü ile ilgili verdiği bilgilere göre Irgandı Köprüsü 1442 yılında Bursa’nın varlıklı tüccarlarından Ali el-lrgandi’nin oğlu Hace Muslihuddin tarafından yaptırılmıştır. (Bu dönemde hoca- hace kelimesi "tüccar" anlamında kullanılmaktadır.) Gökdere vadisinin her iki yakasındaki kayalıklara ayakları monte edilen Irgandı Köprüsü muntazam kesme taşlar kullanılarak yapılmış Türk kemerli bir köprüdür. 15.  yüzyılda Gökdere vadisinin iki yakasını ve Bursa'nın iki mahallesini birbirine kapılarının açık olduğu saatlerde birleştiren ve üzerindeki iki kenarda değişik ölçülerde 32 civarında dükkân olan köprülü bir arasta idi. (Farsça ārāste. Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm.) Köprüdeki dükkânlar kurşun örtülüdür ve dükkânlardan birisi mescit olarak kullanılmaktaydı. Köprünün her iki kenarındaki dükkânların inşa edildiği tarih konusunda farklı görüşler vardır. Köprünün alt ve üst yapısıyla birlikte plânlanıp, dükkânlarında aynı zamanda inşa edildiği ve bu durumu ile köprünün bilinen bütün benzeri örneklerinden ayrıldığı en güçlü ihtimaldir. Fakat dükkânları, Muslihuddin'in torunu Ahmed Çelebi oğlu Muslihuddin'in köprünün ilk yapımından yüzyıl kadar sonra yaptırdığı da ileri sürülmektedir. Irgandı Köprüsü çarşılı bir köprü olarak Floransa’daki Ponte Vecchio ve Venedik’deki Ponto di Rialto köprülerinden sonra inşa edildiğinden bu köprülerin mimarisini gören, bilen veya dinlemiş bir kişinin inşasında etkili olması ihtimal dâhilindedir.  Fakat diğer bir görüş ise da İran ve Çin’de de kapalı tip köprülerin var olduğu bilindiğinden ırgandı köprüsünün “doğu mimarisi” etkisiyle yapıldığı da düşünülmektedir. Üstünde çarşı bulunan köprülerin dünyada sadece dört tane olduğu, bu köprülerinde Irgandı Köprüsü (Bursa-Türkiye), Osma Köprüsü  (Lofça-Bulgaristan),   Ponte Vecchio Köprüsü (Floransa-İtalya) ile Venedik’teki Rialto Köprüleri olduğu iddia edilir. Ancak iddia edilen bu köprüler dışında,  Fransa'da Pont de Rohan (Landerneau) ve Pont des Marchands (Narbonne), İngiltere'deki Pulteney Köprüsü (Bath) ve High Bridge (Lincoln)  köprüleri ile Almanya'da Krämerbrücke (Erfurt) köprüleri de çarşılı köprülerin örneklerindendir. Irgandı Köprüsünü Bursa’yı ziyaret eden seyyahlar seyahatnamelerde anlatmışlardır. 16. yy sonlarında Bursa'ya gelen Alman Reinhold Lubenau köprünün sanatkârane taş bir köprü olduğunu söyler. Ancak köprünün Bursa’nın fethinden önce Hristiyanlar tarafından yapıldığını iddia eder. 1640'ta Bursa'yı ziyaret eden Evliya Çelebi köprünün üzerindeki çarşıda 200 kadar hallaç dükkânının olduğunu, odaların pencerelerinin aşağıda akan Gökdere’ye baktığını, dükkânların üzerinin kurşun ile kaplı olduğunu, köprünün iki başında da demirden mazgal delikleri olan kale kapısına benzer kapılar olduğunu ve kapılar kapandığında başka bir yerden girme imkânı olmadığını, köprünün iki yanındaki kayalara oturan kemer ayaklarından birinin içinin boş olduğunu ve han gibi misafirhane olup at bağlandığını seyahatnamesinde yazmaktadır. Günümüzde yapılan restorasyonlarda bu boşluk tespit edilmiştir. Ancak Güney doğu taraftaki ayakta ise bir boşluk olup olmadığı tespit edilememiştir. Boşluk vardıysa da giriş moloz ve toprak altında kalarak kapandığından sadece dış cephelerdeki mazgal pencerelerinin bir bölümü kalmıştır. 1830’larda şehri gezen Charles Texier de Description de l’ Asie Mineure adlı eserinde vadideki köprünün İslam ve Ermeni mahallelerinin bağlantı noktasını teşkil ettiğini yazmış ve Irgandı Köprüsünün bir gravürünü de seyahatnamesinde yayınlamıştır. 1836’da Bursa’yı ziyaret eden Miss Julia Pardoe ise ırgandı köprüsü üzerindeki dükkânlarda ipek dokumacılarının bulunduğunu ve köprünün Roma devri eseri olduğunu yazar. 1855 büyük Bursa depreminde ırgandı köprüsü büyük zarar görmüştür. Köprünün üzerindeki dükkânlar da depremde yıkılmıştır. 1861 yılında Irgandı Köprüsü tamir edilirken ahşap dükkânlardan oluşan bir çarşı yapılmıştır. Irgandı Köprüsü çarşılı bir köprü olarak dikkat çektiğinden çeşitli gravür ve resimleri, 15 Şubat 1890 tarihli “The Ullustrated London News” de, 1908 tarihli Jean de Nettancourt- Vaubecourt’un “Sur Les Grandes Routes de l’Asie Mineure” kitabında, 1910 tarihli Albert Gabriel’in “Une Capitale Turque Brousse” kitabında ve 1920 tarihli Dr. E. Diez ve Dr. H. Gluck’ün “Alt Konstantiopel” kitabında da yayınlanmıştır. 1922'de Bursa'yı işgal eden Yunanlılar Milli Mücadelenin kazanılmasından sonra kaçarken ırgandı köprüsünü de tahrip etmişler ve köprünün üstündeki dükkânlarda yıkılmıştır. 27 yıl süren ile harabe halinde kalan ırgandı köprüsü 1949 yılında Bursa Belediyesi tarafından onarılmıştır. Bu tamirat aslına uygun olarak yapılmadığından, sadece Bursa’nın iki yakasının birbirine ulaşımını sağlayan bir köprü işlevi görmüştür. Köprünün üstündeki dükkânlar da yeniden yapılmamıştır.Bursa Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun 1989 yılında Irgandı Köprüsünün restorasyonu için verdiği izin çerçevesinde proje çizilmiş ve 2004 yılında Osmangazi Belediyesi tarafından hizmete açılmıştır. Köprü üzerinde yeniden inşa edilen 16 dükkânda geleneksel el sanatları icra edilip sergilenmektedir. Irgandı Köprüsü eski gravür ve fotoğraflardaki ihtişamından uzak da olsa, dünyanın en eski çarşılı köprülerinden birisi olarak halâ güzelliğin ve romantizmin bir incisi olarak Gökdere üzerinde durmaktadır. Bursa’ya yolunuz düştüğünde Bursa’nın simgelerinden birisi olan Irgandı Köprüsü üzerinde 579 yıl öncesini hayal ederek bu atmosferi yaşamanızı tavsiye ederim. Halit ERSÖZ
Editör: Haber Merkezi