Yazar; öykü, deneme, roman, şiir, anı, biyografi, çocuk kitabı ve senaryo türünde birçok esere imza attı. EDGÜ; yarın Teşvikiye Camiindeki ikindi namazından sonra, Aşiyan Mezarlığında son yolculuğuna uğurlanacak.” Hepsi bu kadar.

88 yıllık yaşamında neler yapmış bu insan? 3 roman, 14 öykü, 1 senaryo, 9 deneme, 2 şiir, 1 anı, 3 biyografi, 1 çocuk kitabı yazmış. Yetmemiş, ADA yayınlarını kurup, birçok yazarın kitabını yayımlayarak edebiyatımıza yeni isimler kazandırmış. Peki, zamanında takdir edilmiş ve yeterince okunmuş mu? Belli bir çevrede, evet. Kitaplarının bugün yeniden basılıyor olması;  roman, deneme ve öykü dalında 1979’da 2, 1988’de 1 olmak üzere, almış olduğu 3 büyük ve değerli ödül, bunu gösteriyor.

Tam adıyla İsmail Ferit EDGÜ, 24 Şubat 1936’da İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra, yükseköğrenimine, İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünde başladı, Son sınıfta iken ”seramik kimyası” öğrenimi için, Almanya’ya gitti. Bir yıl Berlin’de kaldıktan sonra Paris’e geçti. Üniversite hayatına orada devam etti. 6 yıl seramik eğitimi almakla kalmadı, Sarbonne’da Felsefe, Louvre’da sanat tarihi kurslarına katıldı. Hollanda’da Amelie EDGÜ ile evlendi.

Tehlikeli Çıkış Tarih Oluyor Tehlikeli Çıkış Tarih Oluyor

1964’te yurda dönünce, askerliğini yapmak üzere, yedek subay öğretmen olarak görevlendirilip, Hakkâri’nin PİRKANİS köyüne gönderildi. 20’li yaşlarında gencecik bir insandı. Gittiği köyde bir okul bile yoktu. Muhtarın ve köylülerin yardımıyla boş bir hayvan damı tek sınıflı bir okula dönüştürüldü.

Hakkâri’de aylar boyunca karın yolları kestiği, Zap Suyu’nun geçit vermediği o dağ köyünde “dilsiz” yaşadı. Tek kelime Kürtçe bilmiyordu. Köyde ise Muhtardan başka Türkçe bilen kimse yoktu. Kendi kendine şöyle diyordu: “Sen benden, ben senden olduğum halde, ne garip, yüzyıllar boyu hiç öğrenmemişiz birbirimizin dilini.”

 Mektubunda kendisine: “Alışacaksın… Dağ başına, dillerini anlamadığın, senin dilini anlayamayan o insanlara; oradaki yaşam koşullarına, her şeye alışacaksın.” Diye yazan sevgilisine şöyle yazmıştı: “Mesele alışmak değil, anlaşamamak.”

Bugünden bakınca, iyi ki göndermişler demek geliyor içimden. Çünkü oraya gitmeseydi, dilini-töresini bilmediği o insanlar arasında, yani kendi vatandaşları arasında, o deneyimi yaşamasaydı “ HAKKÂRİ’DE BİR MEVSİM “ adlı o güzel romanı okuyamayacak ve ödül almış olan Erden Kıral’ın 1982 yapımı o harika filmini de izleyemeyecektik. O yıl, Berlin Film Festivali’nde yarışan filim, “Gümüş Ayı” dâhil, dört farklı dalda ödüle değer görülmüştü.

22 Temmuz 2024 tarihinde aramızdan ayrılan; Öykücü, romancı, şair, deneme yazarı, yayıncı ve sanat koleksiyoneri Ferit EDGÜ’yü rahmetle ve saygıyla anıyorum. 

BİR ÖNERİ:

Ferit EDGÜ mutlaka okunmalı. Başlangıç için, günümüzde; “O / HAKKÂRİ’DE BİR MEVSİM” adıyla, yeniden basılan bu kitap iyi bir seçim olabilir. Kitaba ulaşamazsanız eğer, YouTube’tan filmini indirip izleyebilirsiniz.

Editör: Haber Merkezi