Merhaba, Hüseyin Bey. Sizi tanıyabilir miyiz?
Merhaba. Evliyim. 2 kızım ve 5 torunum var. Salça sanayinde çalışıyordum. Emekli olduktan sonra 2013 yılında Demirdere’ye geri döndüm. Eşimle birlikte burada yaşamaya başladık. Bir dönem
bamya ektik ve hayvancılık yaptık. Şu anda tüm işleri bıraktım ve sadece
muhtarlık yapıyorum.
Muhtar olmaya nasıl karar verdiniz? Birinci ve ikinci dönemde neler yaşandı?
Mahalleye döndükten sonra yakınlarımızın ve mahallelinin isteği ile birlikte muhtar olmaya karar verdim. “Hüseyin, sen bu işi yaparsın” dediler. Bir önceki muhtar benim dayım oluyordu. O tekrar aday olmak istemeyince ben aday oldum. 2 kişi ile yapılan seçimlerde ben seçildim ve bu şekilde göreve başladım. İkinci dönemim öncesinde de benzer süreç yaşandı ve 2. dönemime başladım. Destekleyen ya da desteklemeyen herkese çok teşekkür ediyorum. Mahalle en iyi şekilde nasıl yönetilebilirse, onu yapmaya çalışıyorum.
Muhtarlık döneminizde neler yaptınız?
Göreve başladığımda mahallede kanalizasyon ve içme suyu altyapısı bulunmuyordu. Yollarımız ise bozuktu. Tarla yollarımızın büyük bir bölümünde ise ulaşım problemi yaşanıyordu. Tüm bu sorunları ortadan kaldırarak tek tek mahallemize çözümler sunduk. Şu anda kanalizasyon ve içme suyu altyapısı tamamlandı. Ara sokaklar ve ana sokaklarımızda gerekli çalışmalar yapıldı. İçme suyu konusunda TOKİ hattından ek bir hat çekildi. Şu anda çamur olan hiçbir sokağımız yok. Camide eksiklerimiz vardı. Şadırvan, imam evini ve caminin çatısını yaptık. Üstelik tüm bu çalışmaları muhtarlığımın ilk döneminde gerçekleştirdim. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Mustafakemalpaşa Belediyesi’nden gerekli desteği her zaman aldık.
Şu andaki mahallenin eksikleri neler? Kalan görev döneminizde neler yapmayı planlıyorsunuz?
Düğün salonumuz ve cemiyetlerde yemek yenebilecek bir alanımız bulunmuyor. Mahallemizde bulunan eski okul atıl durumda. Bu yeri değerlendirmek için çok girişimde bulunduk ancak bir sonuca ulaşamadık. Okul alanı ve bahçesi bu işler için çok uygun. Bu bölgeler değerlendirilebilirse, mahalledeki bu ihtiyaçları da karşılayabileceğiz. 1990’lı yıllarda
Demirdere Mahallesi’nde taşımalı eğitim başladı ve bu yıllardan beri bu okul atıl bir hale geldi.
Bunun dışında en büyük eksiğimiz ve ihtiyacımız ulaşım. Merkeze çok uzak bir mahalle değiliz ancak günde sadece 3 sefer oluyor. 09.00, 13.00 ve 18.00’da yapılan bu seferlerin dışında mahalleye ulaşım imkanı bulunmuyor. Özel aracı olanlar ihtiyaçlarını karşılayabiliyor ancak nüfusun yaşlı olduğu da göz önünde bulundurulduğunda bu sefer sayıları yeterli olmuyor. Mahallelinin de en çok zorlandığı konu bu. Gerekli müracaatlarımızı yaptık. Ancak nüfus az olduğu için herhangi bir düzenleme yapılamayacağı belirtildi. Ancak TOKİ’ye kadar gelen araçların buradan da bir dönüş alması çok zor değil. Bakkal gibi temel ihtiyaçları karşılayacak yerler olmadığından dolayı toplu ulaşımı kullanmak zorunda kalanlar, TOKİ’ye kadar yürüyerek oradan toplu ulaşımla merkeze gidebiliyor. Yaz dönemlerinde çok zor değil belki ama kış aylarında bu durum mahalle sakinlerini zorluyor.
Demirdere Mahallesi’nde kaç kişi yaşıyor? Ekonomik ve sosyal durum nasıl?
Şu an mahallemizde 222 kişi, 100 hane var. Çiftçilik ve hayvancılık ile geçim sağlanıyor. Bamya olmazsa olmazlardan birisi. Mahallede genç nüfus bulunmuyor ve herkes emekli. Bu açıdan yüzde 100 emekli olan bir mahalle. Ancak Demirdere’den daha büyük bir Demirdere nüfusu, Bursa’da var. Gidenler geri gelmiyor. Bir camimiz, kahvemiz, 15 günde bir gelen aile hekimimiz için küçük bir alanımız var.
Demirdere ve bamyası… Burada neden bamyaya yönelim oldu?
Aslında Demirdere’de en çok tütün yetiştirilirdi. Sonrasında bir fabrikanın desteği ile birlikte bamya yetiştiriciliği başladı. Demirdere ve bamya da bu şekilde tanıştı. Ancak süreç içerisinde fabrikayla yaşanan anlaşmazlıklar sonrasında herkes kendi tohumuyla bamya ekmeye başladı. Bamya çok fazla su istemediğinden Demirdere için uygun bir ürün. Fabrika ile çalışma bitince tüccarlar mahalleye gelip ürünleri almaya başladı. Şu anda da bu sistem devam ediyor. Günlük toplanan bamyalar mahalle meydanındaki tüccarlar tarafından alınıyor. Genel olarak Demirdere bamyası İstanbul’a gidiyor. Küçük ekim alanı olan kişiler dahi bamya ekiyor. Böylece günlük masraflarını çıkartabiliyor. Bu nedenle Demirdere’de bamya ekimi yapanlar şartlardan ve durumdan memnun. Bamya dışında arpa, buğday ve mısır ekimleri de yapılıyor. Ancak bunlar sadece suya yakın olan bölgelerle sınırlı ve hayvan yemi için ekiliyor.
Korona virüs dönemi nasıl geçiyor?
Genel olarak nüfus yaşlı olduğundan dolayı ilk günden itibaren çok dikkatli davrandık. Herkesin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Jandarma ile birlikte maaş çekme ve alışveriş yapma gibi herkesin yardımına koştuk. Çok şükür, bugüne kadar herhangi bir vaka durumu da yaşanmadı. Demirdere olarak pandemi sürecini iyi geçiriyoruz diyebilirim. Diğer mahallelerde olduğu gibi pandemi döneminde nüfus artışı olmadı. Ancak dışarıdan gelen ve burada hayvancılık yapmaya çalışanlar oldu. Adresi burada olmayan, küçük bir alan satın alarak mahalleye gelerek hayvancılık yapmaya çalıştılar. Bu konuda bazı sorunlar yaşandı. Ancak şu anda bir sorun yok.
Son olarak, bir sonraki seçimler için aday olacak mısınız?
Çalışmaya, hizmet etmeye devam. Mahalleliler yeniden devam etmemi isterse, 3. dönemde de görev almak isterim. Her zaman; mücadele, mücadele, mücadele...
Hüseyin Bey, verdiğiniz bilgiler ve paylaşımınız için teşekkür ediyoruz.
Ben de Paşada’ya Demirdere Mahallemize yer verdiği için teşekkür ediyorum.
Editör: Haber Merkezi