Tarihin ilk kütüphanelerinden - Ninova
Müslümanlar (Araplar ve Farslar) milattan sonra 8.yüzyılda, Bağdat şehrinde, Çinlilerden öğrenerek geliştirdikleri kağıt üretimine başlarlar. Bunu izleyen yüzyıllarda birçok kitaplar yazılır ve İslam şehirlerinde halka açık olan kütüphaneler kurulur, hizmete açılır. Türklerde de kütüphane geleneği Uygurlar ve Gaznelilerde başlamış, Selçuklular ve Osmanlılarda doruğa ulaşmıştır. Osmanlılar döneminde medreselerin yanında (içinde) ‘’medrese kütüphaneleri’’ vardı. Bunların ilki Osman Bey zamanında İznik’te, ikincisi de Lala Şahin Paşa tarafından(padişah Orhan’ın Lalası, I.Murat’ın beylerbeyi)Bursa’da kurulmuştur. Osmanlılarda birde ‘’cami kütüphaneleri’’ vardı. Bu kütüphanelerde, camilerin içinde bir raf düzeni şeklinde toplanmış, isteyen insanların okuyup yararlanabileceği, genellikle İslami konuları içeren kitaplar bulunurdu.
Günümüz dünyasında çok farklı amaçlarda kurulmuş kütüphaneler vardır. Halk kütüphaneleri, çocuk kütüphaneleri, üniversite kütüphaneleri, akademik-referans kütüphaneler, özel kütüphaneler, gezici kütüphaneler vb. birçok kütüphane insanların beklentileri doğrultusunda, kullanımlarında ve hizmetlerindedir. Tabii artık birçok kütüphanenin ‘’digital’’ boyutu da vardır. Birçok bilgi ve belge ‘’elektronik’’ ortamlara da yüklenmiştir.
Ülkemizde 1100 üzerinde Halk Kütüphanesi, 600’e yakın Üniversite Kütüphanesi olmak üzere, okul (ilkokul, ortaokul, lise)kütüphaneleriyle birlikte 28.000’in üzerinde kütüphane vardır. Bunlardan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi ve Milli Kütüphane gibi milyonlarca kaynak içeren çok özel kütüphaneler bu bölüme sığamayacak ‘’özgün’’ yazılara konu olacak kadar kapsamlı ve değerlidirler.
Bursa’daki Lala Şahin Medresesinde var olduğunu bildiğimiz “medrese kütüphanesi” gibi, büyük bir ihtimalle Kirmasti’de (şimdi Mustafakemalpaşa) var olan Lala Şahin Medresesi’nin de bir kütüphanesi vardı. Ancak bugün için bu konuda herhangi bir belge ve bilgimiz mevcut değil. Ulaşabildiğimiz ilk kütüphane bilgileri; 1937-1951 yılları arasında faaliyet yürüten ‘’Mustafakemalpaşa Halkevi’nin’’ oldukça kapsamlı(o döneme göre)bir kütüphanesi ve ‘’okuma salonunun’’ olduğu ve halkın bu kütüphaneden ve salondan faydalandığı şeklimdedir. 1948 yılında Mustafakemalpaşa Ortaokulunun kütüphanesinde de 2743 adet kitap olduğunu İsmail Hakkı Şenpamukçu’nun, ‘’Mustafakemalpaşa’’ kitabından öğreniyoruz. Mustafakemalpaşa’nın merkezinde, günümüzde Adnan Menderes Meydanı olarak adlandırılan alanın güney-batı köşesinde 1960 yılında bir sinema ve gösteri salonu yapılır. Bu salonun alt katında da 1961 yılında bir ‘’Çocuk Kütüphanesi’’ açılır ve 1984 yılına kadar hizmet verir. Başlangıçta 2190 adet kitap olan kütüphanenin ilk müdürü Recep Şen’dir. Meydanın köşesindeki bu sinema ve kütüphanenin yerini (2010 yılında yıkılmıştır.) şimdi, insanların etrafında oturup sohbet ettiği bir ‘’süs havuzu’’ almıştır.
Bugün içinde kullanılan İsmail Hakkı Şenpamukçu Halk Kütüphanesi ise 14.09.1984 tarihinde açılmıştır. Belediyenin tahsis ettiği arsaya İsmail Hakkı Şenpamukçu isimli iş adamı bu kütüphaneyi yaptırmış ve halkın hizmetine sunmuştur. Başlangıçta 6903 kitapla okura açılan kütüphanenin ilk müdürü de Efraim Aslan’dır. Günümüzde de 30.000’i aşan kitabı ve binlerce okuruyla faaliyetlerine devam etmektedir.
Cumhurbaskanligi millet kütüphanesi
İnsanların (özellikle çocukların,gençlerin ve orta-ileri yaşlıların)sağlık nedeniyle evde kaldıkları bu günlerde, belki de TV.,tlf.,pc. vb.nden fırsat bulup, evdeki kitaplara, kitaplıklara (kütüphaneler de demek isterdim ama) da bir göz atmışızdır umarım. Poşetlerde, kutularda oraya buraya sıkıştırılmış bu ‘’eski dostları’’ belki hatırlayıp,yüzlerine bakmışızdır dilerim.Ve dilerim hayat olağan hale döndükten sonra da bu dostlukları sürdürür,bağlarımızı güçlendirir ve bir daha hiç kopmayız. Her zaman,her yerde,hep birlikte…kitapla, bilgiyle, bilimle el-ele...
Dr. Murat ÇUBUKÇU
*Bu yazı “Korona ayları”nın gölgesinde kaybolan ‘’Kütüphane Haftası’’ dolayısıyla kaleme alınmıştır.