İnsanoğlu yazıyı bulup kullanmaya başladığından beri en önemli, en değerli konularını 'taş'a yazmıştır. Kağıt bulunana kadar papirüsler, hayvan derileri ve benzeri kullanılmış ama değerli yazılar her zaman taşa ya da mermere işlenmiştir. Bunların belki de en ünlüsü günümüzde;  Fransa- Paris- Louvre Müzesi'nde olan 'Hammurabi Kanunları'nın yazıldığı taştır.

Louvre Müzesi ve Hammurabi

Bu kanunlar, milattan önce 1760'lı yıllarda Mezopotamya'da, Babil şehrinde (Bağdat yakınlarında) yaklaşık 2 metre yüksekliğindeki silindire benzer şekilde bir taşın üzerine çivi yazısı ile yazılmıştır. Kralın kesin ve değişmez buyruklarıdır. 282 kanun maddesi içerir ki bunlardan 215. ve 223. arasındaki maddeleri hekimlik uygulamaları ile ilgilidir. Bu değerli taş 1901 yılında arkeolog Jean Vincent Schell tarafından bulunduğu yerden alınarak Fransa'ya götürülmüştür. Arkeologların 'stel' diye de adlandırdığı bu yazılı taşların başka ilginç örnekleri de vardır.

Sınır Taşı örneği

Ayaz Cami Ve Türbesi Ayaz Cami Ve Türbesi
Mısır'da 1896 yılında bulunan 'Merneptah' steli de bu yazılı taşlara bir örnektir. Boyu 3 metreden fazla olan stel, 160 santimetre elindedir. Mısır'ın Libya'ya karşı kazandığı zaferleri anlatır. Ayrıca dünya arkeoloji tarihinde sayısız örnekleri olan mezar stelleri ya da sınır stelleri de vardır. Ancak biz bu yazımızda başka bir yazılı taşı anlatmak istiyoruz. 1908 yılında Mustafakemalpaşa’da Melde (veya Hamamlıbayır) bölgesinde bulunup, Bursa Müzesi’ne götürülen çok önemli bir eseri tanıtma düşüncesindeyiz.

Uludağ Dergisinin kapağı

Bu eser; 1949 yılında yayınlanan Uludağ dergisinde, Bursa Müzesi Asistanı İsmet Ebcioğlu'nun yazdığı 'Bursa Müzesi'nde Bulunan Bir Kitabe' başlıklı makalede anlatılmıştır.

Makelenin başlığı

"G.Mendel'e göre bu kitabe Milattan Önce 1. ve 3. asra özgü olmalıdır ve bir jimnaza (spor alanına) ait öğüt tabelası olduğu tahmin edilmektedir. Bursa müze envanterinde 551 numara kayıtlıdır. Boyutları; 40 santimetre boy, 25 santimetre en olup, beyaz mermerdendir. Bu tabela (kitabe) daki metnin tercümesi özetle şu şekildedir; Dostlarına yardım et, Yüreğini pek tut, Hakim ol. Haksızlıktan kaç, mukaddesatı tanı, zevkine neşene hakim ol, talihe inan. Yeminden faydalanma. Önceden görüşü takdir et, dostluğa kıymet ver. ................. ................. Diz çökerek tanrıya dua et. İyi fırsatı bekle. Düşmanlıktan vazgeç, kinini terk et, vücudunun kuvvetiyle övünme, ihtiyarlığı kabul et, bekle istifadene göre hareket  et. Dikkatli bir susmayı talim et. Yalandan utan. Nifak husule getirmekten kaç, çekin. ..................." Yazının başlığında sözünü ettiğimiz 'Beklenen eser' yaklaşık 2300 yıllık olan bu mermer kitabedir. Mustafakemalpaşa Müzesinde hazır olan yeri, bugün için boş olmakla birlikte, müzelerimizin yapıcı iş birliği sonucu yakında bu yer dolacak. Müzedeki sayısız 'obje'nin yanında, bu eşsiz eser de (Kitabe-stel) mekandaki yerini dileriz alacaktır... Dr. Murat Çubukçu
Editör: Haber Merkezi