Bilardocular Türkiye Şampiyonası'na Hazırlanıyor Bilardocular Türkiye Şampiyonası'na Hazırlanıyor
Merhaba, Çağla Aytaç, seni tanıyabilir miyiz? Merhaba, ben Çağla Aytaç Dursun. Grizu-263 Uzay Takımı’nın iki kaptanından biriyim. İlkokulu 14 Eylül İlköğretim okulunda okudum. Daha sonra lise öğrenimimi yatılı olarak İzmir Anadolu Öğretmen Lisesi’nde tamamladım. Şu an Ülkemizin ilk cep uydusu Grizu-263A’nın proje yürütücüsü olarak Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’ndeyim. Mustafakemalpaşa’daki günlerin nasıldı? 2 yaşımdan 18 yaşıma kadar Mustafakemalpaşa’da yaşadım. Babamın tayini ile ben 2 yaşındayken taşınmışız Mustafakemalpaşa’ya. Kendisi işletme şefi olarak 16 yıl Mustafakemalpaşa Orman İşletme Müdürlüğü’nde görev yaptı. Mustafakemalpaşa benim büyüdüğüm ve çokça anılarım olan bir şehir. Bu sebeple bende yeri çok ayrıdır. Babam Özgen Dursun sayesinde Mustafakemalpaşa’da yaşadığımız süre boyunca sanattan spora birçok faaliyetin içerisinde yer aldım. Halk eğitim merkezinde tiyatro eğitimi, mandolin eğitimi aldım. Uzun süre basketbol oynadım. Bu etkinlikler sosyal çevre açısından çok değerliydi. Küçük yaşlarda bu tip faaliyetlerde bulunmuş olmamın hayatımdaki etkileri çok pozitif oldu. Bu sebeple babama minnettarım. Çok güzel insanlar tanıdım, hayatımda çok güzel yerleri oldu. O sebeple Mustafakemalpaşa hayatımın en önemli kısmı diyebilirim. Mustafakemalpaşa ve sonrasındaki eğitim süreci nasıl geçti? Neler yaptın? Eğitim hayatıma Atatürk İlköğretim Okulu’nda başladım. Anaokulu ve birinci sınıfı orada tamamladım. Daha sonra 14 Eylül İlköğretim Okulu’na geçiş yaptım ve ilköğretim hayatımı orada bitirdim. Ardından hayatı biraz daha erken tanımak maksadı ile yatılı olarak İzmir’e gittim. Liseyi İzmir Anadolu Öğretmen Lisesi’nde tamamladım ve sonrasında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’ne geçtim. Burada Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünü kazandım.  Burada birçok farklı faaliyette bulundum. Temsilcilikten, Üniversite Kalite Kurulu Üyeliğine kadar birçok alanda üniversiteme destek oldum. 3 yıl Bilgi İşlem Daire Başkanlığı’nda yazılım geliştirici olarak çalıştım. Daha sonra arkadaşım Muzaffer Duysal ile birlikte uzay ve uydu alanında çalışmalar yapmak amacı ile 2016 yılında Grizu-263 Uzay Takımı’nı kurduk ve faaliyetlerimize başladık. Uzay bilimi üzerinde çalışma yapmayı tercih ettiniz? Uzay tamamı ile bilinemez bir konu ve onu keşfetme dürtüsü ile bu konuda harekete geçtim. İnsanlığın uzay macerasına az da olsa katkı sunmak, ülkemizde bu alanda çalışmalar yapabilmek, açıkçası zor olanı başarabilmek motivasyonu ile 4 yıldır bu alanda çalışıyorum. Uzay için üretmiş olduğunuz teknolojilerle dünya yaşamına büyük katkılar sağlayabilirsiniz. En büyük amacımız da odur. Bir gün bunu başaracağız, bunun için geceli gündüzlü laboratuvarlardayız. Ve Türkiye’de büyük bir başarı yakalayan Grizu-263 uzay takımı… Bu takımın hikayesi ne? 4 yıl önce JPL/NASA’da görev yapan Türk Bilim İnsanı Dr. Umut Yıldız ile tanışma fırsatımız oldu. Biraz da onun yönlendirmesi ile uzay ve uydu üzerine çalışmalar yapacak bir ekip ile kurmuş olduk Grizu-263 Uzay Takımı’nı. “Karanlık maden ocaklarından uzayın sonsuz derinliklerine uzanan bir Zonguldak hikayesi…” mottosu ile 92 yılında Zonguldak’ta grizu faciasında hayatını kaybeden madencilerimizin anısına takımımıza Grizu-263 ismini verdik. Amacımız uzayda izimizin olmasıydı. Bunun ilk adımı olarak da NASA, Lockheed Martin, Kratos Space, Praxis Inc, Siemens, U. S. Naval Research Laboratory gibi kurumların destekleri ile American Astronautical Society tarafından düzenlenen Dünya’nın en prestijli model uydu yarışmasıydı. Bir yıl boyunca hazırlandığınız ve NASA’nın bir proje üretirken geçtiği tüm aşamalardan geçtiğiniz bir yarışma. 100’ün üzerinde üniversitenin başvurduğu ve ilk 40’a kalan üniversitelerin Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşecek finallere davet edildiği bir yarışma. İlk olarak 2017 yılında katıldık ve ilk katıldığımız yıl finallere kalarak büyük bir başarı elde etmiştik. Finaller için Houston/ABD’ye gittik ve burada harika deneyimler elde ettik. İlk yıl yarışmayı 25. olarak tamamladık. Ertesi yıl farklı bir misyon ile tekrar hazırlandık ve Türkiye’ye Dünya İkinciliğini getirdik. Bu başarının ardından takımımızdaki deneyim kazanmış arkadaşlarımızla ülkemizin ilk cep uydu projesi olan Grizu-263A’yı başlattık. 2018 yılında başladığımız projede artık gün sayıyoruz. Tabi bu proje devam ederken takımımız model uydu çalışmalarına bizim liderliğimizde devam etti. Üst üste iki kez Dünya ikinciliği, bir kez de Dünya dördüncülüğü elde ettik. Teknofest Türksat Model Uydu Yarışması’nı 2019’da Türkiye Şampiyonu olarak tamamladık. Ek olarak Düşük Dünya Yörüngesi’nde (160km. – 2000km.) görev yapan uyduların verilerini ve kendi uydumuzun verilerini almak için bir de Zonguldak’a Uydu Yer İstasyonu kurduk. Şu an faaliyette ve uzaydan veri toplamaya başladı. Projenin şu anki durumu ne? Grizu-263A cep uydu projemizde artık gün saymaktayız. Cep uydusu diye bahsediyorum ama bu mecazi bir şey değil. Uydumuz 5x5x5cm boyutlarında avuç içine sığabilecek boyutlarda. Buradaki en büyük zorluk büyük bir uydudaki tüm alt sistemleri bu küçük uyduya sığdırabilmekti. Uydumuz 4 ayrı alt sistemden oluşmakta. Uçuş bilgisayarı dediğimiz OBC alt sistemi, uydunun tüm güç yönetimini yapan EPS alt sistemimiz, uydunun Dünya ile haberleşmesini sağlayacak COMM alt sistemi ve uydunun yörüngede yönelimini kontrol edecek PMACS yani pasif manyetik kontrol alt sistemimiz. Yaklaşık 2 yıldır bu proje üzerine çalışıyoruz ve tamamlamak üzereyiz. Bu noktada şunu söylemek istiyorum uydunun tamamını kendimiz üretiyoruz. Uydumuzu Aralık 2020’de SpaceX firmasının Falcon 9 roketi ile Amerika Birleşik Devletleri’nde NASA’nın Cape Canaveral fırlatma üssünden yörüngeye uğurlayacağız. Bu noktada da bunun en büyük avantajı SpaceX firmasının üretimini yapmış olduğu Falcon 9 roketlerinin tekrar kullanılabilir olmasıyla birlikte fırlatma maliyetlerinin düşmesi oldu. Tabi burada roketin tek müşterisi biz değiliz. Rideshare denilen bir sistemle bir fırlatmada birçok uydu yörüngeye çıkarılıyor. Bu sayede maliyetler olabildiğince düşürülüyor. Tüm bu çalışma ve başarıların ardından geleceğe yönelik planların ne? Bu projede en büyük kazanımım bir uzay projesinin en başından en sonuna kadar nasıl yürütüleceğini öğrenmem oldu. Çünkü uydu üretimi zaten başlı başına büyük bir zorluk, bunun yanı sıra uydunuzu uzaya gönderebilmeniz için 2 farklı uluslararası kurumdan izin almanız, uydunuzun sertifikasyon süreci gibi konular da çok zorlayıcı olabiliyor. Bu projeyi tamamladığımızda bu deneyimi kazanmış bir şekilde artık ülkemizde ticari bir faaliyete dönüştürüp katma değeri oldukça yüksek olan uzay sektöründe ihracat yapabilir olmak istiyoruz. En büyük hedeflerimizden biri budur diyebilirim. Son olarak bu tip çok uzun soluklu projelerde aile desteği olmaz ise başarı asla yakalanamaz. Bu noktada aileme çok teşekkür etmek istiyorum, her zaman sonsuz bir destekle arkamda oldular. Babam Özgen Dursun’un küçüklüğümden beri gelişimim için harcadığı çaba oğlunun uzayda bir uydusu olması olarak geri dönecek. Bu çok gurur verecek bir şey. Bu noktada bu yazıyı okuyan velilere de çocuklarının hayallerinin peşinden gitmesini desteklemeleri gerektiğini tüm samimiyetimle söylemek istiyorum. Mustafakemalpaşa’da eğitim alan bir genç olarak uzaya uydu gönderen biri konumuna gelmemin tek sebebi budur. Verdiğin bilgiler ve paylaşımların için çok teşekkür ediyoruz. Ben de Paşada’ya teşekkür ediyorum. Tüm Mustafakemalpaşa’ya selam ve saygılarımla.
Editör: Haber Merkezi