Yel değirmenlerini yok ettik, günümüz çocuklarının görebildiği sadece rüzgârgülleri

  Tarihte yüzyıllar boyunca insanların kullandığı ticari yapılardan bazıları gelişen teknoloji ile işlevleri yitirerek zamanla yok oldular. Bu binalara örnek olarak değirmenleri gösterebiliriz. Anadolu coğrafyasında rüzgârlı tepelerde ve gür akan ırmakların kenarlarında binlerce değirmen kuruldu. Bu değirmenler bereketli Anadolu topraklarında yetiştirilen ürünleri işlediler. Değirmenciler bereket için yüzlerini rüzgâra döndüler. Rüzgârın değirmenden yana esmediği zamanlarda rüzgârı beklerken sıkılmamak için türküler söylediler. Anadolu’nun tarihi rüzgârgülleri yani yel değirmenleri ile su değirmenleri asırlarca yaşayan bir gelenek olmalarına rağmen günümüzde yerini modern yöntemlerle çalışan fabrikalara bıraktılar. Yüzyıllar boyunca kullanılarak günümüze kadar kuşaktan kuşağa miras kaldılar. Ama artık yüzlerce yıl pervaneleri dönen yel değirmenleri durdu. Çarkları suyun ahenkli sesinde dönen su değirmenleri sustu. Kültürel bir miras olmalarına rağmen, bizler değirmenlerimizin birer virane haline gelmesini seyrettik. Tabi seyretmeyenlerde var. Hollanda topraklarındaki nehirlerden gelen suyu, tahliye işini sanayi devrimi öncesi yel değirmenleri ile gerçekleştiriyordu. Günümüzde elektronik olarak kontrol edilen gel git kapakları, gemi yükseltme kanalları ve sel kapakları var olmasına rağmen eski yel değirmenleri olduğu gibi korunarak ülkenin simgelerinden biri haline getirildi.

Hollanda'da Yel Değirmenleri

  Hatalarımızın farkına vararak günümüzde ülkemizde de yok edilen veya harap durumdaki yel ve su değirmenleri onararak turizme kazandırmaya çalışıyoruz.  Örnek olarak Bursa’da Gölyazı’daki 2300 yıllık tarihi yel değirmeni restore ettirilmesini söyleyebiliriz.

Gölyazı Yel Değirmeni

  Mustafakemalpaşa’da da değirmenler yüzyıllar boyunca kullanıldı. Kültürümüzün önemli bir parçası oldular. Ama günümüze kadar gelemediler. Bu nedenle ilçemizdeki değirmenleri incelemeye çalıştım. Kirmasti (Mustafakemalpaşa) merkez mahalle ve köyleri suları bol bir coğrafyada kurulduğundan, su değirmenleri yanı sıra, yel değirmenleri, hayvanla çalışan değirmenler ve buharla çalışan ateş değirmenleri bulunuyordu. Arşiv belgelerinde Kirmasti’de bulunan değirmenler ile ilgili bilgiler ve sayılar farklılıklar göstermektedir. 1844 yılında Kirmasti (Mustafakemalpaşa) merkezinde Lalaşahin Mahallesi’nde Rumlara ait 2 su değirmeni, Şeyhmüftü Mahallesi’nde Müslümanlara ait 9 su değirmeni ve 1 hayvan değirmeni vardı. Aynı yıl Kirmasti’ye (Mustafakemalpaşa) bağlı köylerden Çatallar’da 1, Durumtay’da 1 ve Karapürçek’de 2 su değirmeni bulunmaktaydı. 1877 yılında Kirmasti (Mustafakemalpaşa) ilçe merkezinde Beybaba namı ile anılan İsmail Hakkı Atamer tarafından Danaçayırı’nda piren kömürü gazı ile çalışan un değirmeni yaptırılmıştır. Bu değirmen yerine 1977 yılında bir un fabrikası yapılarak yıktırıldı. Günümüzde ise şimdi bu bölgede apartmanlar var. 1889 yılında Kirmasti (Mustafakemalpaşa)  Kasabasında 2 ateş değirmeni ve 1 hayvan değirmeni bulunmaktaydı. 1894 yılında Kirmasti’de (Mustafakemalpaşa) su ile çalışan iki un fabrikası ile 1 su değirmeni de bulunmaktaydı. 1909 yılında toplam nüfusu 38.544 kişi olan Kirmasti’de (Mustafakemalpaşa) 2 Buharlı ve 1 tane atla döndürülen olmak üzere toplam 6 değirmen bulunuyordu. 1923 öncesi Rumların önde gelenlerinden Yanako’nun sahibi olduğu Hükümet yakasında buharlı bir ateş değirmeni vardı.     Cumhuriyet döneminde Mustafakemalpaşa akarsuları kenarlarındaki un değirmenleri kaliteli un öğütmek ile meşhur olmuşlardı. Mustafakemalpaşa değirmenlerinde öğütülen unlar “kı­na kıvamında” olduğundan çok değerli idi. 1923 de Yanako'nun ateş değirmeni, hazine tarafından Benli Ahmet ile Hafız Mehmet Dermenci'ye kiralandı ve sonra da satışa çıkarıldı. 1924 de İzmirli Salih Bey tarafından alınarak işletilmeye başlandı. Küçükkaradere suyu geçtiği Sarnıç, Sünlük, Dallımezarlık, Paşalar ve Bostandere güzergâhı boyunca çok sayıdaki su değirmenin kaynağı oluşturmakta idi. Soldere Kabulbaba, İlyasçılar, Güller ve Hacıali’deki 12 su değirmenine kaynaklık ediyordu. Güller-Kabulbaba kavşağında Sarı Osman'ın su değirmeni ile bazı değirmenlerde Azatlı kırmızıbiberi öğütülürdü. Mustafakemalpaşa’daki akarsular üzerinde 100 ye yakın değirmen halkın buğdaylarını öğütmekteydi.  

Güller Su Değirmeni

  1928 yılında Mustafakemalpaşa’da Balıkesirli Muharrem Hasbi Bey, günümüzdeki Öğretmenevi binasını Un Fabrikası olarak hizmete açmıştır. 1929 yılında Mustafakemalpaşa’da 100 civarında su ve yel değirmeni bu­lunmaktaydı. 1945’li yıl­lara kadar günümüzdeki Adile Mezarlığı yakının­da 3 Yel değirmeni vardı. Yine Yeşilova, Tepecik ve Demireli köylerinde Yel değirmenleri çalışmakta olup, Mustafakemalpaşa halkı zahirelerini ucuz bedellerle bu değirmenlerde öğüt­mekteydi. 1945’de Mustafakemalpaşa’daki 3 Yel değirmeni sökülerek yıkılmışsa da, Yel değirmenlerinin bulundukları bölge “Yel Değirmeni Sokak” olarak isimlendirilmiştir ve hala kullanılmaktadır.

Tepecik Yel Değirmenleri 1940'lı yıllar

  1950’li yıl­ların başlarında Un fabrikalarının kurulmaya başlaması ile Değirmenlerin çoğu kapanmıştır. 5 un değirmeni faaliyetine devam etmeye çalıyordu. 1950’li yıl­lardan sonra Mustafakemalpaşa’da 105 lik bir dizel motorun çalıştırdığı Sabri Dermenci Un fabrikası, Piren kömürü ile çalışan Düvenciler Un Değirmeni, günümüzdeki Meslek Li­sesi önünde Ömer Efendi’nin un değirmeni ve günümüzdeki Ticaret ve Sanayi Odasının yerinde Mustafa Efendi tarafından çalıştırılan buharlı büyük bir un fabrikası vardı. Bu değirmenlerin hepsi yıkıldı ve günümüze ulaşamadılar. Kuşkusuz en hüzünlü yıkımlar ise, 1945 yılında Mustafakemalpaşa Adile Mezarlık yakınlarında yıkılan 3 Yel değirmeni ile Yeşilova, Tepecik ve Demireli köylerinde yok olan Yel değirmenleridir. Eğer bu değirmenlerden bir ikisi günümüze gelebilseydi muhakkak Mustafakemalpaşa’nın simgelerinden birisi olacaklardı.

Söğütalan Su Değirmeni eski hali

350 Yıl Önce Kirmasti’de Şikâyetler 350 Yıl Önce Kirmasti’de Şikâyetler
  Mustafakemalpaşa’da günümüzde eskiden kalan değirmenlerden birkaç tanesi çalışmaya devam etmektedir. Söğütalan Mahallesi'nde çok eski bir değirmen restore edilerek burada üretilen unlu mamuller ülkenin dört bir yanında satışa sunulmaktadır. Kabulbaba Mahallesi yolunda, Soldere kenarında, zaman zaman çalışmaya devam eden bir su değirmeni de vardır. Doyumsuz güzellikteki ağaçlık alanı piknik yeri olarak kullanılmaktadır.  Devecikonağı yakınlarında, adını Değirmendere’den alan yol üzerinde bir su değirmeni de zamana karşı direnmeye çalışmaktadır. Halit ERSÖZ  
Editör: Haber Merkezi