İlçeyi sokak sokak gezerek babası tarafından kaçırıldığını iddia ettiği bebeğini bulmaya çalışan Sillaber, Nazar bebeği bulmadan Türkiye’den ayrılmayacağını söyledi. Rebecca, kayınvalidesinin kendisi hakkında uyuşturucu kullandığı iddialarını da red ederek, "Ben Almanya'da test yaptırdım. Temiz olduğumu belgeledim" dedi.
İddiaya göre olay, eylül ayında Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana geldi. Rebecca.S (24), 5 yıldır Almanya’da birlikte yaşadığı Umut K. ile birlikte tatil için Mustafakemalpaşa ilçesine geldi. Umut K.’nin ailesinin kendisine tuhaf davrandığını fark eden Rebecca durumu Almanya’daki annesine anlattı. Bu olaydan bir süre sonra Nazar bebeğin nüfus cüzdanının kaybolduğu kendisine söylenerek, yeni cüzdan çıkarması gerektiği belirtildi.
Rebecca bu durumdan iyice şüphelenerek Almanya’ya geri dönmek istedi. İddiaya göre, çarşıda tuvalete giden Rebecca, çıktığında çocuğu Nazar ile babası Umut K. ve ailesinin ortalıktan kaybolduğunu gördü. Türkçe bilmeyen, yanında telefonu ve pasaportu da bulunmayan Rebecca.S emniyet birimlerine başvurdu.
Alman kadın, Mustafakemalpaşa ilçesinde bir aydır sokak sokak dolaşarak çocuğunu arıyor. Yetkililerden ve vatandaşlardan yardım bekleyen acılı anne, bebeğinin izini bulabilmek için Türk halkından destek istedi.
Çocuğunu kaçıran eşi Umut K. ile arasında bir sıkıntı olmadığını söyleyen Rebecca, “Umut Türkiye’de yaşamak istiyor, ama ben Almanya’da yaşamak istiyordum. O gün bu tartışmalar geçtiğinde Nazar’ın pasaportu ve evrakları kayboldu" dedi.
Sillaber, “Nazar 33 gün önce Mustafakemalpaşa’da babası ve babannesi tarafından kaçırıldı. Kaçırıldığında ilk başta yanıma başka bir komşu geldi, o da olayın ilk sıcaklığında beni 2 saat oyaladı. Bundan 2 saat sonra polise "çocuğum kaçırıldı" diye suç duyurusunda bulundum” diye konuştu.
"Nazar’ımı bulmadan bu ülkeyi terk etmeyeceğim"
Sillaber, "Üzüntüden, sıkıntıdan ve hasretten karnımda bebeğim hareket etmiyor, ben 5 aylık hamileyim, ama çocuğumu hissetmiyorum. Türkiye halkından yardım istiyorum, çünkü Nazar’ımı bulmadan bu ülkeyi terk etmeyeceğim. Ben bir kere elim boş döndüm Almanya’ya, o da kaybolan evraklarımı toplamak içindi" dedi.
Rebecca’nın bir arkadaşının annesi olan ve Nazar’ın bulunması için Rebecca’ya yardımcı olan Canan Durna, “Rebecca benim kızımın arkadaşı, ben tatildeyken kızım bir gün beni aradı, "arkadaşımın bebeğini kaçırdılar, dil bilmiyor, yol bilmiyor, ona yardım edin" dedi. Arkadaşımın kocası bebeğini çaldı ve kız ortada kaldı. Ben de yardıma gittim. Kendi imkanlarımla araştırarak bebeğin Mustafakemalpaşa’da olduğunu öğrendim ve Rebecca’yı Bursa’ya getirttim. Rebecca evrakların tamamlanmasıyla ilk uçağa binerek Türkiye’ye geldi. Bebeğin Bursa’da olabileceği adresleri savcılığa vererek arama izni çıkardı. Evler basıldı, ama maalesef bu izinler çıkana kadar bebeği kaçırarak yer değiştirdiler” dedi.
"Karnındaki çocuğuyla diğer çocuğunu aramaya çalışıyor"
Rebecca’nın 5 aylık hamile olduğunu söyleyen Durna, “Biz hiç kimseden bir şey istemiyoruz, sadece bebekle annesini kavuşturmaya çalışıyoruz. 1 yaşında bebeğin annesine, annesinin kokusuna ihtiyacı var. Rebecca 5 aylık hamile ve karnında çocuğuyla diğer çocuğunu aramaya çalışıyor. Bu durum anne karnındaki bebeği bile etkiliyor. Lütfen bize yardım edin” diyerek yetkililerden yardım istedi.
Öte yandan geçtiğimiz hafta İHA muhabirine konuşan Umut K.’nin annesi Hanife K. ise Rebecca S.’nin Türkiye’ye tatile gelmediğini iddia ederek, "Rebecca uyuşturucu bağımlısı, hatta satıcılıktan soruşturması da var. Bu nedenle Almanya Sosyal Hizmetler Kurumu, Nazar’ı annesinin elinden alacaktı. Bunun üzerine Rebecca bana mesaj atarak, sosyal hizmetlerin her şeyi bildiğini belirtti. Daha sonra hiç parasının olmadığını, torunum Nazar’ın makarna yediğini, annesiyle de kavga ettiğini söyledi. Ama Rebecca’nın uyuşturucu madde kullandığını, bu nedenle Türkiye’ye gelmek istediğini öğrendim. Daha sonra Rebecca ile oğlum Umut, Türkiye’ye yerleşmek istediklerini söylediler. Yanımıza geldiler. İlk başlar iyi gidiyordu. İkinci hafta kriz geçirmeye başladı. Çocukla hiç ilgilenmiyordu, kavga çıkarıyordu, sürekli geziyordu" ifadelerini kullandı.
Rebecca S.’nin uyuşturucu bağımlısı olduğunu iddia eden Hanife K., "Yıllardır uyuşturucu kullanıyor. Bir yıldır oğlumla birlikte oturuyor. Hamileliği sırasında bile uyuşturucu kullanmış. Bunların hepsi doğumda çıkınca sosyal hizmetler olay el koydu. Haftanın 3 günü Rebecca ve torunum sosyal hizmetlerin gözetimi altındaydı" dedi.
Umut K.’nin, kızıyla gittiği sabah Rebecca’nın telefonla konuşmasını duyduğunu söyleyen Hanife K., "Oğlum Rebecca’nın annesiyle konuştuğunu, annesinin tanıdıklarının Rebecca’yı İstanbul’dan alacağını duymuş. Telefon konuşmasından sonra Rebecca kendisinin ve Nazar’ın eşyalarını topladı. Oğlum Rebecca’ya çok yalvardı. Almanya’ya döndüğü takdirde Nazar’a Sosyal Hizmetler Kurumu’nun el koyacağını söyledi. Ama Rebecca bunu umursamadı. Bu sırada Almanya’dan bana para yatmıştı. Ben de onları çarşıya gönderdim, hem parayı çeksinler hem de gezsinler, biraz yumuşasınlar diye. Çarşıya çıktıktan sonra Umut beni arayarak Rebecca’nın yumuşamadığını, kendisinin çocuğunu Almanya’ya göndermek istemediğini söyledi. Oğlumla Rebecca tartışmışlar. Umut beni tekrar aradı ve torunumu bir günlüğüne evden uzaklaştırmamı istedi. Bunun üzerine ben de torunumla halama gittim. Daha sonra Umut geldi. Rebecca’nın fikrinden vazgeçmediğini, Almanya’ya dönmek istediğini, Türkiye’den nefret ettiğini, insanların iyi olmadığını söyledi. Umut, Nazar’ı da alarak evden ayrıldı” diye konuştu.
Rebecca S.’in yalan söylediğini ileri süren Hanife K., "Oğlum soy ağacını korumak zorunda. Bu nedenle avukatımıza vekalet verdik. Ben Türk vatandaşıyım, oğlum Türk vatandaşı. Torunum da Türk vatandaşı olacak. Türk adaletine güveniyoruz ve sığınıyoruz. Torunumun Almanya’da hiçbir geleceği yok. Rebecca buraya gezmek için gelmedi. Sosyal Hizmetler Kurumu, Rebecca’nın madde kullandığını biliyordu. Bana Sosyal Hizmetler Kurumu’nun her şeyi bildiğini, acilen Almanya’yı terk etmesi gerektiği yönünde mesaj attı. Temelli gelmenin zor olduğunu söylesem de Almanya’yı terk etmesi gerektiğini belirtti. Çünkü uyuşturucu satıcılığı da yaptı. Yani hem satıcılıktan hem de kullanıcılıktan davası var. Aslında Rebecca S. buraya tatile gelmedi, temelli yerleşmek amacıyla geldi" ifadelerini kullandı. (İHA)
Editör: Haber Merkezi