Mustafakemalpaşa’nın Hacıali Köyünden olan  Yakup Yıldırım 1946 yılında yapılan ilk çok partili seçimde Demokrat Partiyi destekler. Açıkça parti için çalışır. Ama bu durum başta köy muhtarı olmak üzere bazı komşularını da rahatsız eder. Gerginlik seçimlerde D.P.’nin köyde daha fazla oy almasıyla iyice tırmanır. Sonunda yumruklu, bıçaklı bir kavga yaşanır. Muhtarın yeğeni Yakup Yıldırım’a bıçakla saldırır. Yakup Yıldırım bıçaklı eli tutup ters çevirir ve saldırana bıçağı saplar. Saldıran muhtarın yeğeni yaralanır ve kısa bir süre sonra da ölür. Yakup Yıldırım için cezaevi günleri başlar. Önce Mustafakemalpaşa cezaevi, ardından Bursa cezaevine (Nazım’ın deyişiyle Bursa Kalesine) nakledilir. Orada Nazım’ın cezaevinde kurduğu dokuma tezgahlarında çalışmaya başlar. Daha sonra da cezaevinin aşçısı olur ve mahkumlara yemek yapar. Yakup Yıldırım zaman içinde Nazım Hikmet’le tanışır ve çok iyi arkadaş olurlar. Nazım, Yakup Yıldırım’ın bir yağlıboya portresini yapar. Bu portreyi, kendi yaptığı tahta oyma tepsiyi, lale desenli sehpa örtülerini, bir fincan ve bardağını Yakup Yıldırım’a hediye eder. Yakup Yıldırım’ın 1994 yılındaki vefatından önce 1960’lı ve 1970’li yıllarda TİP’nin  (Türkiye İşçi Partisi) Bursa çalışmalarında aktif rol alır. Adı da artık komünist  Yakup Ustaya çıkmıştır. Nazım Hikmet’ten kalma bu anı-hediyeler şimdi Yakup Yıldırım’ın büyük kızı S. Hanım’ın elindedir. Gemlik-Kurşunlu’dan müzeye gideceği günleri beklemektedir. Dr. Murat ÇUBUKÇU Kaynak: Bursa Araştırmaları Dergisi Sayı: 26 Güz 2009 Sayfa: 24 Yazar: Güney ÖZKILINÇ

Editör: Haber Merkezi