MUSTAFAKEMALPAŞA

Öğrenciler İçin Stres İle Başa Çıkma Yöntemleri

Psikolog Burcu Büyükakman 2 Haziran'da yapılacak LGS ve 8-9 Haziran'da yapılacak olan YKS öncesi sınava girecek olan öğrencilerin yaşadığı stresle başa çıkabilmeleri için bir yazı kaleme aldı.

Abone Ol

ÖĞRENCİLER İÇİN STRES İLE BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ

Toplum içinde bireyi tehdit eden ve zorlayan tehlikelere karşı bireyin gösterdiği bedensel ve ruhsal tepkiye stres denmektedir. Stresin pek çok kaynağı vardır. Genel yaşam olayları, kimyasal ve çevresel etkiler, olumsuz olaylar, yaşam tarzı ve duygusal faktörler, ilişkiler, iş sorunları bunlardan bazılarıdır. Her öğrencinin günlük yaşamında stres yaratacak pek çok faktör bulunmaktadır. Ancak stres altında olup olmamak kişiden kişiye değişir. Neleri stres kaynağı gördüğünüz ve ne kadar stres yaşadığınız kişiliğinize ve olaylara bakış açınıza bağlıdır.

Eğitim kurumlarında, stresin oluşmaması ya da var olan stresin azaltılması için gerekli önlemlerin zamanında alınması, eğitim öğretimin verimliliği açısından son derece önemlidir. Öğrencinin kaygı düzeyi öğrenmeye etki eder, öğrenmede cesaretlendirme ve teşvik önemli rol oynar. Öğrencilerde stres oluştuğunda beyin strese cevap üretirken, öğrenme ve hafızayla bağlantılı nöral sistemlerin işleyişinde performans azalması ortaya çıkmaktadır.

Stres Kaynakları

Her öğrencinin günlük yaşamında stres yaratacak pek çok faktör bulunmaktadır.

Ancak stres altında olup olmamak kişiden kişiye değişir. Yaşınızın ve sahip olduğunuz güçlü yönlerin de, ne kadar stres yaşadığınızla alakası vardır. Stres sadece olumsuz olaylardan değil, olumlu olaylardan da kaynaklanabilir. Stresle başa çıkmanın ilk ve en önemli kuralı hayatınızdaki stres kaynaklarını belirlemekle başlar. Öğrencilerde stres yapan kaynakları söyle sıralayabiliriz:

    Her türlü sınav,

*Kazanamayacağım düşüncesi,

*Daha önceki başarısızlıklar,

*Kendini sürekli olarak birileri ile kıyaslamak,

*Yeni okula başlama,

*Düşük notlar,

ƒ Maddî problemler,

ƒ Uyku düzeninin değişmesi,

Stresin pek çok kaynağı vardır. Genel yaşam olayları, kimyasal ve çevresel etkiler, olumlu olaylar, yaşam tarzı ve duygusal faktörler, ilişkiler, iş sorunları, fark edilmeyen bir stres kaynağı da kişinin kendi mantığıdır. Stres çevreden ya da kişinin kendinden kaynaklanabilir. Dış koşullar ve zorluklar strese yol açarken, bizim davranışlarımız ve tepkilerimiz de aynı şekilde stres yaratabilir ve gelecekteki stresli olayları hazırlar. Çevresel stresler önemli yaşam olaylarını ve günlük sıkıntıları içerir. Önemli yaşam olayları, örneğin liseye veya üniversiteye başlamak, bir yerden bir yere taşınmak, bir aile bireyinin ölümü ya da ciddi hastalığı gibi, büyük bir değişimi ya da uyumu gerektiren olaylardır. Ancak stresin en büyük kaynakları, sıradan, günlük sıkıntılardır. Kişisel stres kaynakları ise, zihinsel faaliyetlerimizle ya da davranışlarımızla ilişkili olabilir. Yaşam olaylarına yaklaşırken ve onlarla uğraşırken kendimizle yaptığımız diyalogun şekli yaşadığımız stresin yoğunluğunu azaltır ya da artırır. İnsanda stres yaratan üç genel inanç vardır: “Herkes beni sevmeli”, “Her zaman mükemmel davranmalı ve hiç hata yapmamalıyım” ve “Dünya adaletli olmalı”. Dikkat ederseniz bu inançların üçü de gerçekdışıdır ve “ya hep ya hiç” özelliği taşımaktadır.

 

Stresin Öğrenciler Üzerindeki Etkileri

Öğrenci öğretimin en temel öğesidir ve yeni anlamdaki öğretimin eksenini oluşturur. O olmadan veya iyice tanınmadan öğretim olmaz. Öğretimin diğer öğelerinin hepsi öğrencinin gelişim düzeyine ya da beden, zihin ve sosyal özelliklerine göre durumunu ayarlamak zorundadır. Bunlara uyulmadan yapılacak bir öğretim başarısızlıkla sonuçlanır.

Geleneksel eğitim kurumları öğrencinin akademik (zihni, bilişsel) başarılarını önemserler; ancak çağdaş okullar, çocuğun duygusal boyutunu, öfkelerini, sevinçlerini, ilgi ve yeteneklerini, başkalarıyla olan ilişkilerini önemser ve eğitmeye çalışırlar. Oysa iyi eğitim ancak serbest tartışma ortamında yani özgürlük içinde sağlanabilir. Öğrenci yalnız zekâsı ve yeteneklerini kullanarak öğrenmez. Duyguları ile de öğrenir. Dengesiz, çarpık bir kişilikte gelişen eğitim kolayca amacından sapar, yapıcı değil yıkıcı olur. Eflatun’a göre özgür insanın eğitimi de özgür olmalıdır.

Ergenlik çağını kapsayan devrede iç salgı bezlerine bağlı olarak vücut gelişir. Bu devrede öfke ve saldırganlıkta artma görülür. Genç, bu devrede kimlik arayışı içinde olduğundan, yakın çevresinin engelleyici ve özgürlüğünü kısıtlayıcı davranışları karşısında büyük bir tepki gösterir; ya da saldırganlığını içine atarak depresyona girebilir. Ergenlik belirli biyolojik gelişmelere bağlı olarak yorgunluk, huzursuzluk, saldırganlık, sıkıntı, isyankârlık çağıdır. Otoriteye karşı gelme, özgürlük isteği ve tutarsız davranışlar dikkati çeker. Özellikle özgürlük arzusu engellenir ya da fazla denetlenirse saldırgan davranışlar sergilenebilir.

Eğitim örgütlerinde, stresin oluşmaması ya da var olan stresin azaltılması için gerekli önlemlerin zamanında alınması, eğitim öğretimin verimliliği açısından son derece önemlidir. Öğrencinin kaygı düzeyi öğrenmeye etki eder, öğrenmede cesaretlendirme ve teşvik önemli rol oynar. Öğrencilerde stres oluştuğunda beyin strese cevap üretirken, öğrenme ve hafızayla bağlantılı nöral sistemlerin işleyişinde performans azalması ortaya çıkmaktadır.

Stresle Başa Çıkma Yöntemleri

En yaygın başa çıkma yöntemleri 5 grup altında toplanabilir. Bunlar; bilişsel yeniden şekillendirme, davranış değiştirme, sosyal destek, hobi edinmek, stres hakkında bilgi sahibi olmaktır.

1)   Bilişsel Yeniden Şekillendirme

—  Düşünme Tarzınızı Değiştirin: Kendimizi nasıl hissettiğimiz ve duygularımız, hayata nasıl baktığımıza bağlıdır. İnsanın düşünme tarzını ya da inanışlarını, bunların yanlış olduğunu bilseniz de, yanlış da olsa değiştirmesi, uzun bir süreçtir. Hayatımızı yönlendirecek olan düşünce tarzını, hayatın içinden çekip çıkarmayı öğrenmeliyiz.

—  Gerçekçi Hedefler Belirleyin: Pek çoğumuz kendimiz için pek gerçekçi olmayan, mükemmeliyetçi hedefler belirleriz. Hiç kimse mükemmel olamayacağı için, aslında ne kadar başarılı olursak olalım, kendimizi yine de başarısız hissedebiliriz. Bunun için kendinize, başarabileceğiniz hedefler belirleyin.

—  Sınırlarınızı Bilin: En önemli stres kaynaklarından biri, kişinin aslında kontrol edemeyeceği kişi ya da olayları kontrol etmek istemesidir. Stresli bir durumda karşılaştığınızda "Bu benim çözmem gereken bir sorun mu" diye düşünün ve eğer cevap hayır ise, hemen o olaydan uzaklasın. Durumu olduğu gibi kabullenmek zorunda olduğunuz durumlar olduğunu bilin ve bunları kabullenin.

—  Etrafınızdaki Güzel Şeyleri Görün:Stres altında olduğumuzda olumsuz düşünme ihtimalimiz daha yüksektir. Siz yine de etrafınızdaki küçük güzellikleri ve mutlulukları görmeye çalışın.

2)    Davranış Değiştirme

·       Derin Bir Nefes Alın: Stres çoğu zaman derin derin nefes almanızı engeller. Sık sık ve az nefes almanıza sebep olur ki, bu durum gerginliğinizi daha da arttırır. Göğsünüzde bir gerginlik hissedip hissetmediğinize bakın. Belki farkında farkında bile olmadan nefesinizi tutuyorsunuzdur. Derin nefes alamamak, kanınıza az oksijen gitmesine sebep olur ve bu da kas gerginliğine yol açar. Bu durumda başağrısı çekebilir kendinizi gergin ve sinirli hissedebilirsiniz. Kendinizi gergin hissettiğinizde 1 dakika boyunca derin derin nefes alın. Nefesi burnunuzdan alıp ağzınızdan verin.

·       Zamanınızı İyi Kullanın: Stresin en önemli kaynaklarından biri, pek çok şeyi aynı anda yapmaya çalışmak ve zamanı etkin planlayamamaktır. Dağınıklık ve plansızlık, stresi besler. Yapmak istediğiniz pek çok şey aynı anda, bir arada olursa, karışıklığa, unutkanlığa ve bitirilmemiş pek çok işiniz kaldığı duygusuna kapılmanıza neden olur. Bunun için yapacaklarınızı mutlaka planlayın. Rahat takip edebileceğiniz gerçekçi bir plan yapın ve bu planda stresle başa çıkmak için harcadığınız zamanı da kaydedin.

·       Gergin Hissettiğinizde Bir Dakika Durun: Her ne yapıyorsanız onu bırakın ve bir dakikalığına kendinizi o gergin anınızda, olmak istediğiniz, sevdiğiniz, sizi rahatlatacak bir yerde hayal edin.

·       Gereksiz Rekabetten Kaçının: Hayatta zaten kaçıramadığımız pek çok alanda rekabet duygusunu yaşarız. Ancak hayatın her alanında kazanmak için kendinizi zorlamanız, sizde gereksiz gerginliğe ve saldırganlaşmanıza neden olur.

3)   Sosyal Destek

—  Sosyal Ortamlarda Bulunun: Sosyal etkinliklerinizi ve arkadaş çevrenizi genişletin. Sevdiğiniz insanlarla birlikte olun.

—  Konuşun: Duygularınızı ifade edin. İfade edilmeden birikmiş duygular hayal kırıklığı ve stres yaratır. Güvendiğiniz arkadaşlarınıza, ailenize ya da hocalarınıza duygularınızı anlatın.

—  Ailenizle daha sık vakit geçirin.

4)  Hobi edinmek

Yaşam tarzınıza, özel yeteneklerinize ve ilgi alanlarınıza göre bir hobi edinmek stresi yenmek için en etkili yöntemlerden biri. Eğer seçtiğiniz hobiye zaman ayırma konusunda endişeleriniz varsa ilgili kurslara giderek düzenli takip etmeye kendinizi zorlayabilirsiniz.

Boş zaman yönetimi çalışma zamanını yönetmek kadar önemlidir. Egzersizin yararı birçok çalışmada gösterilmiştir. Bir hobi edinmek, sosyal aktivitelere katılmak stresi azaltacaktır. 

5)  Stres Hakkında Bilgi Sahibi Olmak

Stresi azaltabilmek için kullanılacak yöntemleri öğrenin: Nefes alma ve kas gevşetme egzersizleri gibi basit ve kolay uygulanabilen yöntemler oldukça faydalı olabilir. Çok pratik, kolay uygulanabilen bu yöntemler bir profesyonelden rahatlıkla öğrenilebilir.

Bir profesyonelden yardım alın: Bütün bunlar dışında korkmadan, çekinmeden profesyonelden yardım alınması stresle başa çıkabilmek için yapılabilecek yararlı işlerden biridir. 

Olumlu düşünceleri destekleyip bunlarla ilgili diyalogları öğrenin: Sınav kaygısı çoğunlukla sonunda başaramamak ile ilgili olduğundan olumsuz düşünceler otomatik hale gelmeye başlamakta ve gittikçe kaygıyı arttırmaktadır. Oysa aday elinden geleni yapmaktadır. “Ben elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Elimden geleni yaptım” gibi olumlu düşünceler desteklenmelidir. 

Bu yazı vesilesiyle, haftasonu yapılacak liseye giriş sınavında bütün adaylara tüm kalbimle başarılar diliyorum.

Psikolog

Burcu BÜYÜKAKMAN