Okulda şiddetin varmış olduğu son noktayı gösteren bu trajik eylem, toplumun her kesiminden çok büyük tepki aldı. Eğitim iş kolundaki sendikalar, bu olayı protesto etmek ve bu yolla bir kez daha toplumu her yandan kuşatmış olan şiddet olaylarına karşı, farkındalık yaratmak amacıyla, ülkenin her yanında basın açıklaması yapma ve buna ek olarak okullarda bir günlük iş bırakma kararı da aldılar.
Mustafakemalpaşa’da eğitim iş kolunda örgütlenmiş buluna dört sendika, kendi genel merkezleri tarafında alınmış olan karar doğrultusunda, 9 Mayıs 2024 Perşembe günü saat 13.00’te Atatürk anıtı önünde topladılar. Bazı siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin de katılım sağladığı bu toplantı Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunması ile başladı.
Basın açıklamasının dört bölüme ayrılmış olan metni; Türk Eğitim Sen adına: Bülent Aytan / Eğitim İş adına: Çağdaş Yalvarmış / Eğitim Sen adına: Seyit Ali Geçici / Hürriyetçi Eğitim Sen adına: Turgut Günhan tarafından okundu.
Metinde özetle şu düşünceler dile getirildi: “ Toplum olarak hayatımızın her aşamasında; evde, sokakta, işyerlerinde, her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusu, okullarımızı da sarmalamış, eğitim emekçilerini de şiddetin hedefi haline getirmiştir. Yaşanan şiddet olayları, adeta bir bakanlık politikasına dönüştürülen eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılmasından ayrı düşünülemez.
CİMER uygulamasının, velilerin elinde bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan tüm sorunlara çözüm üretmek yerine, öğretmen ve idarecileri, veli ve öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin hazırlamıştır.
Okullarda yaşanan şiddetin ve öğretmenlere yönelik saldırıların önlenebilmesi,, öncelikle her fırsatta öğretmenleri, eğitim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmesinden geçmektedir. Okullarda şiddet olaylarının durması için Milli Eğitim Bakanlığını acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz.
Yıllardır yaptığımız uyarılara rağmen alınamayan önlemler nedeniyle dün 40 yılını çocukların eğitimine adamış bir öğretmen arkadaşımızı, maalesef, bakanlığın liyakatsiz kadrolarla, yap-boz tahtasına dönüştürdüğü eğitim politikalarının sonucu olarak kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor, İbrahim Ogtugan öğretmenimizin ailesi başta olmak üzere tüm meslektaşlarımıza ve eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.”