Bir fırçayla başlayan sanatkarlık hikayesi: Sadri Kuşçu Bir fırçayla başlayan sanatkarlık hikayesi: Sadri Kuşçu
Merhaba Gözde Hanım, sizi tanıyabilir miyiz? Merhaba, ben Gözde Razluk. 1983 yılında Mustafakemalpaşa’da dünyaya geldim. Ailem de Mustafakemalpaşalı. Esnaf bir aileden geliyorum. Babam İsmail Razluk, Gözde Kristal’in sahibiydi. Annem ise uzun bir süre çeyiz işi yaptı. 1 kardeşim var. Mustafakemalpaşa Anadolu Öğretmen Lisesi’nde okudum ve mezuniyete kadar da Mustafakemalpaşa’da yaşadım. 2000 yılında ise girdiğim üniversite sınavında Mustafakemalpaşa birincisi oldum. Türkiye genelinde de iyi bir derece yaparak İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde okumaya başladım. Anadolu Öğretmen Lisesi’nde okurken sizi mühendisliğe yönlendiren ne oldu? Liseye geçiş dönemimde Mustafakemalpaşa’daki en iyi eğitimi alabileceğime inandığım okul Anadolu Öğretmen Lisesi’ydi. Bu yüzden liseyi burada tamamladım. Ancak hedefim her zaman Endüstri Mühendisi olmaktı. İyi bir derece yaptığım için de İTÜ’de lisans eğitimime başladım. İş hayatına geçişiniz hangi firmayla oldu? Sonrasında neler yaptınız? 3.sınıfta TOFAŞ’ta staj yapma fırsatı bulmuştum ve o dönemde bir sonraki hedefimi TOFAŞ’ta çalışmak olarak belirledim. 2004 yılında mezun olduktan sonra da TOFAŞ satın alma ve proje maliyet kontrol bölümünde Linea ve Fiorino araçlarının devreye girme sürecinde 3 yıl kadar çalıştım. TOFAŞ’ta İtalyan müdürlerle çalışmıştım. Bu sayede İtalyancamı geliştirme fırsatı buldum. TOFAŞ sonrasında ise o dönemde birbirinden farklı pek çok proje ile hızlı bir çıkış yakalamış ve kendini geliştirmek isteyen bir mühendise çok daha fazla imkan sağlayacağına inandığım KARSAN’a geçiş yaptım ve satın alma biriminde çalışmaya başladım. İngilizce dışında İtalyancamın olması sayesinde  pek çok görüşmede yer alıyordum ve böylece projelerde görev almaya başladım. Kısa süre içerisinde de KARSAN Satınalma Proje Koordinatörü olarak görevlendirildim. Şirketin yurt dışı ile çok fazla bağlantısı olması sayesinde yurt dışı seyahatlerim oldu. KARSAN’daki 4 yıllık çalışma süresi sonrasında Delphi Otomotiv Yedek Parça’ya geçiş yaptım. Avrupa ve Orta Doğu pazarı süspansiyon ve ön takım parçalarından görevli Satınalma Müdürüydüm. 2 yıl bu şekilde çalıştıktan sonra Delphi’nin İngiltere’deki merkezine transfer olarak müdürlük görevime orada devam ettim. İngiltere’deki bu yıllar hem mesleki hem de kişisel gelişimim adına çok fazla şey kattı. Avrupa’da gitmediğim yer kalmadı diyebilirim. Aynı zamanda şu an dünyanın her yerinde dostlarım ve sevdiklerim var.  Bu şekilde geçen yıllar sonrasında yeniden ülkeye dönüş yaptım. Dönüşünüzde işler mi yoksa kişisel kararlarınız mı etkili oldu? Aileme düşkün birisiyim. Her tatilde Türkiye’ye geliyordum. Farklı bir kültürde uzun yıllar geçince ya o kültürü benimseyip oraya ait olmanız ya da ana kültürünüze geri dönmeniz gerekiyor. Ben Türkiye’yi çok seviyorum. Bu yüzden uzun zamandan beri planladığım ve yapmak istediğim kendi işimi kurmaya karar vererek 2016’da Türkiye’ye dönüş kararı aldım. 2016’nın Mart ayında da kendi işlerimi yapmaya başladım. Türkiye’ye dönüş bir risk değil miydi? İlk olarak ne yaptınız? Türkiye’ye dönüş tabi ki bir riskti ancak girişimcilik de aslında bu riski almayı gerektiriyor. Kolay olmayacağını biliyordum. Çünkü yalnızsınız ve yeni bir iş fikriyle insanların karşısına çıkıyorsunuz. Üstelik Türkiye’de yaşanan ekonomik sorunlar da tam bu sürece denk geldi. Ancak hiçbir zaman bu kararımdan pişman olmadım. Satın alma tecrübelerimi KOBİ’lerle paylaşabildiğim bir iş modeli üzerinde çalıştım. Ancak bu avantajın farkına varabilen çok az KOBİ çıktı. Satın alma çok hafife alınan bir iş olarak görülse de öyle değil. Zaten bu durumun farkına varan işletmeler işlerini daha da büyütebiliyor. Ben bunu anlatmaya, danışmanlık altında sunmaya çalıştım. O dönemlerden beri çalıştığım ve başarılı işler yaptığım pek çok firma var. Satın alma konusunda böyle düşünmenizdeki sebep ne? Bir firma ya da KOBİ üretebilmek için satın almak zorunda. Ancak bu satın almayı nasıl yapacak? Mutlaka personel çalıştırmak zorunda. Ancak istihdam edilen personel ne kadar iyi, kalifiye? Özellikle KOBİ’ler için alanında iyi kişileri çalıştırmak çok daha maliyetli ve her zaman karşılanabilir bir durum değil. Ben de tam bu noktada kazan kazan sisteminin olduğu, KOBİ’lere onların satın almacıları ile birlikte, onların personeliymiş gibi çalışarak destek verdiğim bir iş modeli ile bir fırsat yaratmak istedim. İş modelime güveniyordum ve nitekim de farklı firmalarla başarıya ulaştık. Sonrasında ise yine farklı fırsatları değerlendirerek yedek parça konusunda bir girişimim oldu. Çevremin önerisi ile Graben Parts adında bir şirket kurarak ilk önce ülke pazarına sonrasında da yurt dışına yönelik yedek parça alım satımı yapmaya başladım. İngiltere’de de aynı şirketi kurdum ve bir depom var. Ebay ve Amazon üzerinden online satış yapıyorum. Bu iş benim ana işim ve yedek parça alım ve satım konusunda çalışmalarımı sürdürüyorum. Başarısız girişimleriniz oldu mu? İşler tabi ki her zaman planladığınız gibi gitmiyor. Bir dönem, bir ortak ile birlikte yedek parça üretimi işine girişmiş, kalıp üretimlerine başlamıştık. Ancak iş yoğunluğu, işin çok maliyet gerektirmesi ve ortak ile iş yapmanın zorluğu gibi durumlar nedeniyle kalıpları atarak girişime son verdik. Böyle bir deneyimim de var. Ve yeni iş yeriniz Pilot Garage Mustafakemalpaşa Oto Ekspertiz… Bu yatırımın hikayesini anlatabilir misiniz? Otomotiv bildiğim ve yabancı olmadığım bir sektör ancak ekspertiz üzerine bir yatırım düşünmüyordum. Kendisi de Yıldız Teknik mezunu bir mühendis olan kardeşim Murat Can bu konuda öncü oldu. Onun fikri üzerine nasıl olur diyerek çalışmalarıma başladım. Sonrasında Mustafakemalpaşa’da şartlar yatırım için uygundu ve istediğimiz gibi bir mekan da bulunca yatırım yapmaya karar verdim. Türkiye’ye döndüğümden beri satınalma danışmanlığı yaptığım ve bu alanın en iyi markalarından birisi olan Pilot Garage ile yeni yatırım için görüşmeye başladım. Pilot Garage çatısı altında ekspertiz hizmeti sunmanın uygun olduğunu görerek anlaşma sağladık. Başta Mustafakemalpaşa olmak üzere Susurluk ve Karacabey’e de hizmet veriyoruz. Şu ana kadarki süreç beklentilerinizi karşıladı mı? Kullandığımız programlar, ekipmanlarımız yıllarca üzerinde çalıştığım ve deneyimli olduğum makineler. Bu yüzden özellikle ekipman konusunda kesinlikle en iyisiyiz diyebilirim ve bunu da yaptığımız testlerde çok net olarak görebiliyoruz. Gelen müşterilerden çok iyi dönüşler alıyoruz. Ancak belirtmek istediğim en önemli nokta, alıcı ve satıcının tam ortasında olmamız. Hedefimiz; kaliteli, tarafsız ve güvenilir bir ekspertiz olmak. Mustafakemalpaşa’da öğrenimini alan birinin başarılı işlere imza atarak yeniden Mustafakemalpaşa’ya yatırım ve istihdam olarak katkı sağlaması ilçe için oldukça önemli. Tüm bu süreçlerde kadın bir girişimci olarak zorluklarla karşılaştınız mı? Babam çok açık görüşlü biridir ve esnaf olarak her yaz tatilinde onun yanında çalışıyor olmam aslında esnaflığı küçük yaşlarda öğrenmemi sağladı. Annemde de girişimcilik ruhu var. Bu yüzden onlar bana her adımımda destek verdi ve arkamda oldular. Başarılı olmamda onların payı çok fazla. Üniversite sonrasında iş hayatına başladığımda 21 yaşındaydım. Geldiğim noktada tabi ki iş alanında yaşadığım zorluklar oldu. Eğitim dönemlerinden itibaren kendi gelişimine önem verdim. Her zaman ilerisi için bir hedefim vardı. Üniversitede çok aktif bir öğrenci olarak büyük organizasyonların düzenlenmesinde görev aldım, yurtiçi ve yurt dışında İTÜ’yü temsil ettim. Böylece yeni mezun bir öğrenci olarak, deneyimsiz olmama rağmen TOFAŞ gibi kurumsal bir firma tarafından kabul edilmiştim. Aslında bu durum herkes için geçerli. Üniversitedeki bir bölümden her yıl en az 40-50 öğrenci mezun olurken, bu mezunlar arasında farklı olmanız ya da bu farkı yaratmanız gerekiyor. Bu farkı oluşturmak için de eğitim sürecinde ekstra neler yaptığınız önemli. Bu durumun farkındaydım ve hedeflerime ulaşmam adına ne gerekiyorsa yapmaya çalıştım. Kadın ya da erkek olmanın bu aşamada aslında bir farkı yok. Önemli olan işi doğru ve iyi şekilde yapabilmeniz. Kadınların her yerde, her işi yapabileceğine inanıyorum. Şu anda pek çok firmanın üst düzey yöneticileri arasında kadınlar var. Herhangi bir işi yapmaktan dolayı hiçbir zaman gocunmadım ve yapmam gereken ne varsa o işi yaptım. Yaptığım bir işte, detayları öğrenmek isteyen bir yapım var. Bu nedenle de hiçbir zaman öğrenmeyi bırakmadım. Vakit kaybetmek yerine bu zamanları öğrenerek geçirmeyi tercih ediyorum. Sanırım başarılıyım diyebiliyorsam bunu da bu özelliğime borçluyum. Son olarak geleceğe yönelik hedefleriniz neler? İlk işim olan danışmanlık, İngiltere’deki online yedek parça satışı ve Mustafakemalpaşa’daki yeni yatırımımız olmak üzere 3 farklı alanda çalışmalarımı sürdürüyorum. Zaman zaman yorucu olabiliyor. İngiltere’deki işimi geliştirmek ve büyütmek benim için çok önemli. Bunun yanında Pilot Garage Mustafakemalpaşa’nın güven veren bir Oto Ekspertiz bayisi olmasını sağlayana kadar burada yoğun şekilde çalışmaya devam edeceğim. Danışmanlığın ise ilerleyen yıllarda çok daha fazla gelişeceğine ve önem kazanacağına inanıyorum. Pek çok şirket şimdiden sunmak istediğim iş modeline geçmeye başladı. Mustafakemalpaşa’da aslında çok fazla potansiyel var. Özellikle Organize Sanayi Bölgesi’ndeki firmalar doğru danışmanlık ve yönlendirme ile işlerini çok daha geliştirebilir, büyütebilir. Bu da ilçe ekonomisine katkı ve yeni istihdam alanları yaratacaktır. Gözde Hanım paylaşımlarınız için çok teşekkür ediyor, iş hayatınızda başarılar diliyoruz. Mustafakemalpaşa’ya basın alanında farklı bir renk getiren ve yeni bir soluk katan Paşada’ya bana yer verdiği için ben de teşekkür ediyorum.
Editör: Haber Merkezi