Önceki hafta İngiltere’den gelen ‘
virüs mutasyona uğradı’ haberleriyle birlikte geliştirilen aşının işe yarayıp yaramayacağı tartışma konusu oldu. BUÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İmmünoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Barbaros Oral, “Son açıklanan mutasyon ve bundan sonra saptanacak küçük mutasyonların mevcut aşıların ve antikor-temelli tedavilerin etkinliğini olumsuz yönde etkilemesini beklemiyoruz. Ayrıca koronavirüsler çok hızlı mutasyona uğramadıkları için antijenik sürüklenmeye (yani virüs yapısında köklü bir değişikliğe) sebep olacak mutasyon gelişene kadar birkaç yıl geçeceği ve bu dönemde aşıların etkin olarak kullanılarak salgının kontrol edilebileceğini öngörüyoruz” dedi.
ÖNGÖRDÜĞÜMÜZ BİR HIZI VAR
Virüslerin çoğalabilmek için enfekte ettikleri kişilerin hücrelerini kullandıklarını açıklayan Prof. Dr. Barbaros Oral; “Virüsler soylarını idame ettirebilmek ve kendilerine yeni yaşam alanları yaratabilmek için bağışıklık sisteminden kaçmaya veya daha bulaştırıcı özellik kazanmaya yönelik kaçış mekanizmaları geliştirmeye eğilimlidirler. Bu mekanizmalardan biri de genetik kodlarını değiştirmeleri yani kaçış mutasyonlarını oluşturmalarıdır. Bu mutasyonlar sonucu virüsler antikorlar gibi bağışıklık sistemi bileşenleri tarafından tanınmayacak yeni dış proteinleri sergileyebilir ya da hastalık kliniğinin ağırlığını etkileyecek yönde bazı proteinlerini değişikliğe uğratabilir. COVİD-19’dan sorumlu SARS-CoV-2 virüsünün de 2020 yılının Ocak ayından bu yana yaklaşık ayda bir kez mutasyona uğradığı gözlenmektedir. Bu diğer tüm korona virüslere benzerlik gösteren ve beklenen bir mutasyon hızıdır” diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi