Vaka Sayılarında Son Durum Vaka Sayılarında Son Durum
Son 20 yıldır dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde astımın görülme sıklığı giderek artıyor. Dünyada 300 milyondan fazla kişide astım hastalığı bulunuyor. Sanayileşmiş ülkelerde daha sık görülen astımın nedenleri arasında çevresel faktörler ve beslenme gibi değişen yaşam şekilleri, iç ve dış ortam havasındaki kirlenmeler, alerjen sayısı ve yoğunluğundaki artış sayılıyor. Köyden şehre göç edenlerde de astım sıklığı artıyor. Astımın gelişiminde genetik özellikler ve çevresel faktörlerin önemli olduğunun, iç ve dış ortamdaki çevresel alerjenlerin de astımın şiddetini ve sıklığını artırdığının altını çizen Dr. Salih Eken, "Astım kalıtımın önemli rol oynadığı bir hastalıktır. Ancak genetik yatkınlığı olan herkeste astım ortaya çıkmayabilir. Çocuklar günün büyük bir kısmını iç ortamlarda geçirdiği için iç ortamdaki hava kirliliğinden ve alerjenlerden daha çok etkilenir yani risk altındadır" diyor. ALERJİK ASTIMIN EN SIK RASTLANAN NEDENİ EV TOZU AKARLARI Alerjik astımda en büyük risk faktörünü ev tozu akarları oluşturuyor. Diğer faktörler arasında hamam böceği, hayvan tüy ve epitelleri, mantar sporları, sigara dumanı maruziyeti, beslenme sayılabilir. Akarların iç ortamlarda görülen en önemli alerjenler arasında yer aldığını ve Türkiye'de alerjik astımın en sık rastlanan nedeni olduğunu söyleyen Dr. Salih Eken, şöyle devam ediyor: "Gözle görülmeyen mikrobik canlılar olan akarlar sıcak ve rutubetli ortamları sever. Bu canlıların özellikle dışkıları hastalık sebebidir. Akarlar insan derisinden dökülen epitel dokusu ile beslenir. Bir erişkinin deri artığı 100 bin ev tozu akarını besler. Akarları taşıyan partiküller kolayca yere çöker. Bu canlılar solunum yoluyla vücuda girer ve hastalık belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Ev tozu akarları halı, yatak, yastık, yorgan, perdeler, kumaş kaplı mobilyalar, tüylü oyuncaklarda bulunur. Evdeki akar yoğunluğu coğrafik bölge, nem, ısı, dekorasyon malzemeleri, evdeki kişi sayısı gibi faktörlerle etkilenir." YATAK ODANIZDA HALI KULLANMAYIN Astımlı hastanın yaşadığı çevreyle ilgili özellikleri araştırılması ve çevresel alerjen miktarının azaltılması için önlemler alınması gerektiğinin altını çizen Dr. Salih Eken; temizlik, havalandırma, yatak ve yastık kılıfı gibi fiziksel bariyerler, anne sütü ile beslenme, ev hayvanlarının uzaklaştırılması, ortamdaki nem ve ısı kontrolünün bu önlemler arasında yer aldığını söylüyor. Alerjik astımdan korunmanın en etkin yolunun akar alerjenleriyle temasın önlenmesi olduğunu belirten Eken, alınacak birkaç basit yöntemle maruziyet önemli ölçüde azaltılabileceğini hatırlatıyor. Yatak odasının evdeki diğer odalara oranla en fazla akar barındıran yer olduğun söyleyen Eken, şöyle devam ediyor: "Günde ortalama sekiz saati yatak odasında zaman geçirdiğimiz için buradaki akarlarla mücadele önemlidir. Yatak takımları için özel kumaş ve kılıflar kullanılabilir, yıkanabilir örtüler kullanılmalı ve sık yıkama yapılmalıdır. Giysiler daima kapalı dolaplarda bulunmalıdır. Halılar mümkünse kaldırılmalıdır, kilim tercih edilebilir. İçi doldurulmuş oyuncaklar çocuk odalarından uzaklaştırılmalıdır. Kısaca yatak odaları toz tutan her türlü eşyadan arındırılmalıdır." HALI YIKAMA MAKİNELERİ AKAR ÜREMESİNE YOL AÇABİLİR Evdeki bütün odaların sulu sistem elektrikli süpürge ve ıslak bezlerle düzenli olarak temizlenmesi gerektiğini hatırlatan Dr. Salih Eken, standart elektrikli süpürgelerin temizlik için uygun olmadığını ifade ederek şunları söylüyor: "Bu süpürgelerden beklenen temizlikte amaç emilen tozların tekrar havaya karışmamasıdır. Ancak bilindiği üzere, standart özellikteki elektrikli süpürgeler, bezden veya kağıttan yapılmış toz torbalarına sahiptir. Emiş sırasında kaba tozlarla süpürgeye giren hava, toz torbasının gözeneklerinden minik tozlarla birlikte yine havaya karışır. Bu kısır döngü sayesinde temizlik bir türlü sağlanamaz. Mobilyaların üzeri sürekli tozlu, ortam sürekli hastalığa davetiye çıkaran niteliktedir. Emiş gücü yüksek ve çektikleri tozu tekrar havaya karıştırmayan özel süpürme cihazları çok küçük tanecikleri de tutma özelliğine sahip olduğu için temizlik esnasında havaya karışan toz miktarı yok denecek kadar azdır. Ayrıca vakumladığı havadaki alerjen parçacıklarının ortam havasına karışmasını önleyen, toz akarlarını suya gömen böylelikle tekrardan havaya karışmasını önleyen sulu sistem teknolojik cihazlar da tercih edilebilir. Günümüzde bu en etkili yöntemlerden biridir. Halı yıkama makineleri halıda nem oranını arttırır, bu durum akar üremesine yol açtığı için önerilmemektedir." HALINIZI ÜÇ SAAT GÜNEŞTE BIRAKIN Ev tozu akarlarının her evde doğal olarak bulunan canlılar olduğunu hatırlatan Dr. Salih Eken, akarlara karşı alınabilecek önlemlerden birinin de sıcak iklimlerde halının üç saat süreyle güneşte bırakılması olduğunu anlatıyor: "Ancak günümüzde apartman hayatında bu imkan neredeyse yok gibidir. Bu nedenle alınması gereken tedbir bataklığın yok edilmesidir. Bataklık olarak kabul edebileceğimiz en önemli etken, halıların dibine gömülen ve her temizlik zamanı daha çok bastırılan ev kirleri, her türlü artık maddelerdir. Seperatörlü (ayırıştırıcılı) ve kirleri suya hapseden cihazlar-sulu sistem temizlik robotları- etken bir yöntem olabilir. " Kaynak: Bursadabugün
Editör: Haber Merkezi