SAĞLIK

Aşı reddi 50 binleri bulursa Türkiye'de salgın yaşanabilir!

Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, çocuklarına aşı yapılmasını reddedenlerin sayısının 40 bine yaklaştığını belirterek, "Aşı reddi 50 binleri bulursa Türkiye'de salgın yaşanabilir" uyarısı yaptı.

Abone Ol
ABD'nin New York Eyaleti'nin kuzeyindeki Rockland County'de 153 kızamık vakasının ardından, aşısız çocukların kamuya açık alanlara girmesi yasaklanırken, yasağa uymayanlara 500 dolar para cezası, 6 ay hapis cezası uygulanacağı açıklandı. Türkiye'de ise son dönemde henüz kızamık nedeniyle ölüm kaydı bulunmasa da çocuklarına aşı yaptırmayı reddedenlerin sayısı giderek artıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2015'te yüzde 97, 2016'da yüzde 98 olan aşılama oranı 2017'de yüzde 96'ya düştü. 183 kişiden 40 bine Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise 2011'de 183 kişiyle başlayan aşı karşıtlığının, günümüzde 40 bine yaklaştığını söyledi. Çocuklara aşı yaptırmayı reddetmenin bedelinin büyük olduğuna dikkat çeken Ceyhan, "Aşı reddi 50 binleri bulursa Türkiye'de salgın meydana gelebilir" dedi. Kızamığın tehlikeli bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ceyhan, şunları dedi: "Geçen yıl kızamık vaka sayısı 100'e yaklaştı. Eğer aşı reddi devam ederse bu rakamın artması kaçınılmaz. Kızamığa yakalanan her bin çocuktan 20'sinde ölüm riski vardır. İnsanlar aşıyı ilaç tedavisi ile karıştırıyor. Başka çocukların sağlığını etkiliyorsa bunu özgürlük olarak değerlendirmeyiz. 'Aşı yaptırmayın' diyen herkesin çocuklarının aşıları tam yapılmıştır. Aşı sayesinde 3 milyon çocuğun ölümü engellenirken, 25 enfeksiyon hastalığı ile mücadele ediliyor. Aşılama çocuğa 72 yıl kazandırıyor. 750 milyon çocuk sakat kalmaktan kurtuluyor." Aşı karşıtlığını "bilim düşmanlığı" olarak nitelendiren İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Selim Badur da ABD'de yaşanan kızamık salgınının Türkiye için uyarıcı olması gerektiğini söyledi. Aşı karşıtlığının fitilinin 1998'de İngiltere'de Andrew Wakefield adında bir İngiliz cerrahın ateşlediğini anımsatan Badur, söylediklerin gerçeği yansıtmaması nedeniyle Wakefield'ın doktorluk yapma yetkisinin elinden alındığını ifade etti. "Aşıların otizme yol açtığı, İsrail'in Müslümanların DNA'sını bozmak için özel olarak aşı ürettiği söylemleri saçmalık ve safsatadan ibaret" diyen Badur, çocukların risk altında olduğunu söyledi: "Yıllar içerisinde aşıların kullanımında artış var ancak otizm sayısında atış yok. Türkiye'de İsrail'den ithal edilen herhangi bir aşı da yok. Fransa ve İtalya 11 aşıya zorunluluk getirdi. Bu aşıları yaptırmayan çocuklar okullara kabul edilmiyor. ABD'nin bazı bölgelerinde aşısız çocuklar, izole edilmiş eğitim kurumlarına gönderiliyor. İlerleyen günlerde bizim ülkemizde ABD'de benzeri sıkıntılar olabilir. Çocuklarını aşılatmayan aile sayısı artıyor. Bilimden uzak söylemler nedeniyle çocuklarımız risk altında." Formül her yer için aynı İstanbul Aile Hekimliği Derneği Aşı Çalışma Grubu Genel Sekreteri Dr. Hamza Özdemir, aşıların güvenliğinin defalarca kanıtlandığı belirterek, "Ücretsiz olarak uygulanan aşı sayısı 13 ve Aile Sağlığı Merkezleri'nde kolay ulaşılabilir halde. Aşı kararsızlığı yanlış inanışlardan kaynaklanıyor. Aşı üretimi yapılan firmalar aşıların içeriğinde bulunan formülleri Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği raporlara uygun olarak üretmek zorunda. Firmalar DSÖ tarafından her 2 yılda rutin olarak tepeden tırnağa denetimden geçirilir. Aşı içeriği tüm dünya için aynı formül ile üretilir" dedi. (Kaynak: Bursadabugün)