Hallice ile yola devam
***
Geçen haftaki yazımın altına bir not düşmüş sevgili kardeşim Eftal Çeki. ‘’Bir temcit pilavı da benden. Yıl 1996. Burhan Özfatura İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı. Mustafakemalpaşa Peynir Tatlımızın tanıtımı için bizlere fuarda bedavaya yer tahsis etti. Ali Ülger Kaymakam o zamanlar. Cihangir Evren ile birlikte Halk Eğitimdeyiz. Bizi çağırdı olayı anlattı. Siz organize edin dedi. O yıl çok çalıştık ama seninki mi, benimki mi reklam olacak münakaşası nedeniyle çalışma sonuçlanmadı. Hele bir tatlıcının Ramazan öncesi bir aylık satış bize yetiyor gereği yok demesi çok zorumuza gitmişti. Yani aynı tas, aynı hamam...’’
İlçede durum böyle olunca daha çok tatlımızın böğrüne böğrüne vururlar ‘’Hallice’’ damgasını…
***
Bir dostum ile karşılaştım geçenlerde. Bir yandan çayımızı yudumlarken dostumda başladı anlatmaya.
‘’Biliyor musun, insan yaşlandıkça zenginleşiyor’’ dedi.
Hayırdır, ikramiye falan mı çıktı?
Nerde dedi uzun, uzadıya.
Ve ilave etti.
‘’Saçlarım Gümüş, Dişlerimin çoğu altın, böbreklerimde taş, kemiklerimde platin, kanımda şeker, sürekli doğal gaz üretiyor bünyem…’’
***
ACI
Bu akşam
Ne Zeki Müren’i
Ne de diğer sanatçıları
Dinlemek istemiyorum.
Önümde iki bardak
Birinde Şalgam
Diğerinde Üzüm Suyu
Ve de bol acılı çiğ köfte…
Acıları tatmak istiyorum
Gece boyu
Gülmeyi, Sevmeyi, Sevilmeyi
Elimin tersi ile ittim uzaklara…
Acı,
Acının ne olduğunu
Bir yüreğime ve bir da bana sorun…
Acı çekmek istiyorum bu gece
Yatağım acı olsun
Düşüm acı
Odamdaki ışık acı olsun…
İsot istemem
O tatlı acı
Tatmin etmez beni…
Ovaazatlı Muhtarım
Ne olur
Biraz Azatlı Biberi gönder
Acı ama çok acı olsun
Dertlerime belki bir nebze ortak olur…
Lütfen anlayın beni
O’na bir gönül borcum var
Ödeyemiyorum.
Ve acılar içinde uyumak istiyorum
Sabaha dek
Belki acı, acıma derman olur…
Bunlar da ilginizi çekebilir