Hacı Bektaş Velî (ö. 1271), Horasan’dan Anadolu’ya gelerek Sulucakarahöyük’e yerleşmiş, burada bir tekke kurup faaliyetlerde bulunmuştur. Hacı Bektaş Velî XIII. yy da Hoca Ahmet Yesevi'nin öğretilerini anlatıp Anadolu’nun İslamlaşması sürecinde yoğun bir faaliyet göstermiş ve XIV. yy da Yeniçeri Ocağı’nın kuruluşunda etkili olmuştur. Adını Hacı Bektaş-ı Veli'den alan Bektaşilik XIV. ve XV. yüzyıllarda Anadolu'da yaygınlaşmıştır.
Bektaşiliğin Bursa'ya ne zaman ve nasıl geldiği kesin olarak tespit edilememekle birlikte, Anadolu Selçuklularının dağılmasıyla kurulan beyliklerde ve özellikle Osmanlı Beyliğindeki Abdalan-ı Rum ve Baba lâkaplı gazi dervişler tarafından yayıldığı düşünülmektedir. Bu gazi dervişler Bursa'da ve fethedilen diğer Bizans topraklarında tekkeler kurarak bu bölgelerde yaşayan gayrimüslimlerin İslamlaşmasını sağlamışlardır. Bektaşilik Hacı Bektaş Velî’den sonra Osmanlı fetihlerine katılan Abdal Musa tarafından yayılmıştır. Bir teşkilat yapısına ise, Balım Sultan’ın 1501-1516 yıllan arasında yaptığı düzenlemeler ile kavuşmuş ve kurumsallaşmıştır.
Evliya Çelebi Seyahatnamesine göre XVII. yüzyılda Bursa’da 386 Bektaşî Tekkesi bulunuyordu.
Evliya Çelebi Kirmasti’de bulunan Bektaşî Tekkelerinin ise Kara Baba, Garibçe ve Kâbil Baba Tekkeleri olduğunu yazmaktadır.
Hacı Bektaş-ı Velî’nin kurduğu Bektaşilik ile Yeniçeri Ocağı arasında güçlü bir bağ vardır. Bu bağ yüzyıllar boyunca devam etmiştir. Ancak Yeniçeri Ocağının bozulması üzerine II. Mahmut 1826 yılında Yeniçeri Ocağını lağvetmiştir. Yine Yeniçeri Ocağıyla bağlantısı bulunan Bektaşiliği de yasaklamış ve Bektaşi dergâhlarının da ortadan kaldırılması emrini vermiştir. Bu emir üzerine Bektaşi tekkelerin bir bölümü yıkılmış, bir bölümü ise türbe kısmı kalacak şekilde tahrip edilmiştir. Bektaşî babaları da sürgüne gönderilmiştir.
2. Mahmut Döneminde kapatılan ve yıktırılan 177 Bektaşi Tekkesi arasında Kirmasti’deki Kara Baba tekkesi de bulunmaktadır. Kirmasti’nin Paşalar köyü yakınlarındaki Kara Baba Tekkesi yıkılıp sadece türbe bölümleri bırakıldı. Kara Baba Tekkesinin 3 Değirmeni, 1 Su Dolabı, 67 dönüm tarlası, 5 dönüm bağı, 3 dönüm bahçesi ve 4 dönüm dutluğu müsadere edilip satıldı.
Yeniçeri Ocağı kaldırılması ve isyan tehlikesinin ortadan kalkması üzerine bir süre sonra Bektaşî Tekkelerinin açılmasına izin verilmiştir.
Böylelikle ilk defa kurulan veya yeniden açılan 272 Bektaşî Tekkesi arasında Kirmasti’nin Paşalar köyü yakınlarındaki Kara Baba Tekkesi de vardır. 1829 yılında Kara Baba Tekkesinin satış, kira, öşür ve zimmet geliri toplamı 6.700 Guruş’tur.
1845 yılında Kara Baba tekkesine, Bektaşi Mustafa Baba, tekkenin müsadere edilen mallarına müdahalede bulunmamak kaydıyla türbedar olarak göreve getirildi. Ancak Mustafa Baba bu şartlara uymayıp ve tekke arazisine odalar inşa ettirince türbedarlık görevinden uzaklaştırıldı.
Bir müddet sonra Derviş Hasan tekkenin yeniden inşa edilmesi talebinde bulundu. Bu istek kabul edildi. 1880 yılında
Kara Baba Tekkesi bir cami ve medrese inşa etmesi şartıyla İbrahim Hilmi Efendi’nin yönetimine bırakıldı. Fakat bu inşaatların başladığı veya bitirildiğine dair bir kayıt bulunamamıştır. Bölgede herhangi bir yıkılmış bina kalıntısı bulunmaması da bize bu imar faaliyetinin gerçekleşmediğini göstermektedir. Günümüzde bölgede sadece mezarlar ve su kanalları kalıntıları bulunmaktadır. Kara Baba Tekkesi bölgesi, yakınlarında bulunan Paşalar köyünün mesire alanı olarak yıllarca kullanılmıştır. Halk bölgeyi yıllarca korumuş ve mezarlarda yatan kişilerin Emir Sultan’ın akrabaları olduğuna inanmıştır.
Yöre halkı Karababa tekkesi türbedarı ile ilgili bir söylenceyi yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa aktarmıştır. Bu söylenceye göre; 99 kişiyi öldürdükten sonra tövbe etmek isteyen Karababa Bursa’da bir erene danışır. Eren Karababa’ya Paşalar Mahallesi yakınlarını tarif edip, bu bölgeye gidip bir tarlayı ekmesini ve yetişen ürünleri çevredeki halka bedava dağıtmasını, aynı tarlaya tahta bir fırın küreği ile bir süpürgeyi batırmasını söyler. Tahta kürek ve süpürgenin yeşerdiğini gördüğünde de günahlarının affedileceğini ifade eder. Karababa kendisine tavsiye edilenleri yapar. Tarlayı ekip yetişen ürünleri dağıtmaya başlar. Ancak daha fazla ürün isteyen bir kişiyle yaptığı tartışma neticesi öfkesine yenik düşer ve tartıştığı kişiyi öldürür. Yüzüncü cinayetini işleyen Karababa artık günahlarından kurtulamayacağını düşündüğü anda tarladaki kürek ve süpürgenin yeşerdiğini görünce günahlarının af edildiğini anlar ve bu bölgeye yerleşerek tekkesini kurar.
Kara Baba Tekkesinin bulunduğu alanlar Paşalar Mahallesi halkı tarafından yıllar boyunca Hıdrellez ve diğer şenliklerde kullanıldı. Bölgenin kutsal olduğuna inanıldı.
Kara Baba Tekkesi Mezarlığı etrafındaki ağaçlar asla kesilmedi. Çünkü Karababa’nın ağaçları kesenleri rahatsız edeceği inancı hâkimdi.
Kara Baba Tekkesi Mezarlığı yakınlarındaki koltuk şeklindeki bir taşın ise bel ağrılarına iyi geldiğine inanılmaktadır.
Bir zamanlar hareketli olan bu topraklar günümüzde terk edilmişliğin hüznünü yaşıyor. Tarihi hafızamız olan bu bölgelerin unutulmaması ve korunması umuduyla….
Halit ERSÖZ
Editör: Haber Merkezi