Mazoşizm, adını Sacher Mazoch’un adından alan bir ruh bilim terimi. Genel hatlarıyla Sadizm ile bağdaşan mazoşizm, acı duyarak haz almaya dayanan bir sapıklık olarak değerlendirilir. Sapıklık olarak değerlendirmesinin altında yatan sebep sağlıklı bir insanın isteyerek kendine fiziksel bir şiddet uygulama içgüdüsünde olmayacağındandır. Mazoşizm, genellikle seksle bağdaştırılsa da gündelik hayatta belirgin biçimde örneklerine rastladığımız yaygın bir hastalık türlüdür.
Kabuk bağlayan yaraları koparma, vücudunu kesici delici aletlerle kesme ya da tahrip etme, mum damlaları ile deriyi yakma gibi somut fiziksel acılarla, acı çekme ihtiyacını karşılayan mazoşistler de vardır. Bu mazoşizmin ilk evresidir.
Mazoşizmin ikinci evresi ise ruh mazoşizmi safhasıdır ve burada insanların duygusal bağlamda mazoşist yanlarını ortaya çıkardığını görürüz. Örneğin imkansız bir aşkta ısrar eden birinin kasıtlı bir biçimde devam etmesi gibi. Mazoşizmin ilk evresinde kişi somut bir acı karşısında kendisini frenleyebilirken ikinci evre olan ruh mazoşizminde acının sınırları olabildiğince geniştir ve tahmin edilemeyen bu sınır, mazoşist ruhlar tarafından sıklıkla tercih edilen evreyi oluşturur.
İkisinde de farklı olarak bir de gizli olarak sayabileceğimiz mazoşistler de vardır. Sıklıkla işkolik olanlar bu kategoride değerlendirilirler. Usanma sıkılma bilmeden yöneticilerinin sadist tutumlarını çeker ya da emirlerini yerine getirirler. Gizli mazoşistler için yorgunluğun ve acının son safhası, mutluluktur.
Her insanda mazoşizm vardır görüşü de sosyal bilimlerde sıkça tartışılan bir konu haline gelmiştir. Bu görüşe göre ise her insanda acı çekmek, bastırılmış bir duygudur. Mazoşistler ise sadece bu duyguyu bastırmayan insanlardır. (Kaynak: tozlumikrofon.com)
Editör: Haber Merkezi