Baba Kuruş ve Baba Sa’d’ın Karacabey Harası’ndaki Mezarı

  Ülkemizde ve ilçemizde son yıllarda araç sayısı çok fazla arttı. Ulaşımda bizlere büyük kolaylık sağlasa da ülkemizin her yerinde artık en büyük sorun araçlara park yeri bulmak. Osmanlı Devletinin son dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında günümüzde otomobilin yerini tutan binek hayvanı ise “At” idi. Daha geriye gidilirse Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügati't Türk'te at ile ilgili olarak tespit ettiği 180 kadar ad, deyim ve atasözü vardır. Geçmişte Türk'ün ve atın birbirini tamamlayıcı iki unsur olduğunu görülür. Türklerde at yetiştirme geleneği Osmanlı Devleti döneminde de devam etmiştir. 1844 yılında Kirmasti’de (Mustafakemalpaşa) 1.174 baş at vardı. Kirmasti’ye (Mustafakemalpaşa) bağlı köylerde en çok at ise 183 baş at ile Tepecik’de, en az at ise 2 baş at ile Sünlük’de bulunuyordu. Kirmasti (Mustafakemalpaşa) Merkezindeki mahallelerde ise toplam 247 baş at bulunmaktaydı. At sayısı en çok olan Şeyhmüftü mahallesinde 110 baş at vardı. En az at sayısı ise toplam 30 baş at ile Ateri ve Hamzabey mahallelerindeydi. 1880 yılında Kirmasti’de (Mustafakemalpaşa) 1.073 baş at, 1903 yılında 3.302 baş at,  1904 yılında baş 3.280 baş at vardır. Bu yıllarda Kirmasti ve köylerinde gündelik hayatta kullanılandan daha fazla at yetiştirilmesi, ticari nedenlerle at üretimi yapıldığının bir göstergesidir. Bunun temel nedenlerinden en önemlisi ise Mihaliç Çiftlikât-ı Hümâyûnu’nun Kirmasti sınırlarına bitişik olmasıdır. Cumhuriyetin ilanından sonra da Çiftlikât-ı Hümâyûn Karacabey Harası adını aldı. 1927 yılında Karacabey Harasında 105 kısrak, 100 dişi ve 81 erkek tay, 3’ü Macar Nonius olmak üzere 9 damızlık aygır bulunuyordu. Türkiye Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Safkan Arap atının çok azaldığını gördüğünden soylu safkan Arap atlarının Türkiye'de çoğaltılması için uzman iki heyeti 1932 ve 1936 yıllarında Arap ülkelerine gönderdi.  Heyet Suriye ve Irak'ta bulunan ve temini imkânsız en soylu Arap aygır ve kısraklarını gözden geçirerek bulduğu bütün seçkin örnekleri satın alarak Türkiye'ye getirdi.  1932 yılında 22 baş ve 1936 yılında 119 baş safkan Arap aygır ve kısrağı satın alındı. Böylece Türkiye Haralarında bugün yetiştirilen Arap atlarına Arap ülkelerinde bile pek nadiren rastlanmaktadır. Bu satın alınan aygırlardan en ünlüleri Baba Kuruş ve Baba Sa’d’dır. Her iki aygır 1932 yılında 24.000 Fransız Frangı’na satın alındılar.  

Baba Kuruş

  Baba Kuruş Suriye’nin Şam şehrinin Halbe köyünden ve Baba Sa’d ise Irak’ın Bağdat şehrinden Türkiye tarafından satın alınmıştır. Bu satışlar üzerine yarış atı tavlası sahibi ve atçılık uzmanı Hami Farasi "Suriye ve Lübnan Arap atı yetiştiriciliği bu ihraç hareketi ile büyük bir kayba uğramıştır" diyerek üzüntüsünü belirtmiştir. Baba Kuruş, satın alındıktan sonra Karacabey Harasına getirilmiş ve burada verdiği yavrular diğer haralarda da at yetiştirme bakımından çok faydalı oldular. Türk safkan Arap atı yetiştiriciliğine katkıları unutulmazdır. Bu değerli damızlık atların ülkemize kazandırılması ile bu atların neslinden gelen atlar, Türk Safkan Arap Atını, asalet, zarafet ve performans açısından zirveye çıkarmışlardır. Baba Kuruş ve Baba Sa’d Türk atçılığının efsane isimleri olmuşlardır.

Baba Sa’d

Bu atların ünü sadece Karacabey Harası ile sınırlı kalmamış ve Tüm Türkiye’ye yayılmıştır. Ancak "Baba Kuruş" 1945 yılında hasta olur ve veterinerlerin tüm müdahalelerine rağmen Karacabey Harasında kaybedilir. Karacabey Harası Müdürlüğü durumu Ankara’ya Bakanlığa bildirecektir. Ama Baba Kuruş’un kaybedilmesinin oluşturacağı infial ve tepkiden çekinmektedir. Zamanın Karacabey Hara Müdürü Mümtaz Öngen, Baba Kuruş’un öldüğünü Bakanlığa nasıl rapor edeceğini uzun süre düşünür ve sonunda bir telgraf çeker. Telgraf bir cümleden ibarettir; Baba Kuruş yattı kalkmaz, Hara Müdürü Mümtaz.”  

Karacabey Hara Müdürü Mümtaz Öngen

  Türk atçılığının efsane isimleri olan Baba Kuruş ve Baba Sa’d’ın anısını yaşatmak için Karacabey Harasında anılarına bir Anıt Mezar yaptırılmıştır. Bu anıt mezarı ziyaret etmenizi temenni ederim.  

Baba Kuruş ve Baba Sa’d’ın Mezarlarındaki mezar taşları

Mustafakemalpaşa Atatürk Anıtı ve Heykeltıraş “Mustafa Nusret Suman” Mustafakemalpaşa Atatürk Anıtı ve Heykeltıraş “Mustafa Nusret Suman”
Halit ERSÖZ
Editör: Haber Merkezi