Karaoğlan’da mandalar (Fotoğraf: Ahmet YORDAM)
Asya mandası (Bubalus bubalis) günümüzde ülkemizde bölgelere göre
camız, camış, kömüş ve
dombay adları ile bilinir. Osmanlı Devletinde ise Asya mandasına
“Su Sığırı” denilirdi. Mandanın İngilizce ismi ise
“Water Buffalo” dır.
Manda özel bir bakıma ihtiyaç duymayan, merada beslenen ve hastalıklara karşı dayanıklılığı nedeniyle köy tipine uygun bir hayvandır. Kökenini Akdeniz mandalarından alan Anadolu mandası tescil edilmiş olan bir yerli ırkımızdır. Sulak alanların kurutularak tarıma açılması mandaların doğal yaşama yerlerinin azalmasına neden olmuştur. Türkiye'de tarım da küçük topraklardan daha çok verim alınmasına yönelik faaliyete geçilmesi politikasıyla yani entansif üretim ile birlikte manda sayısındaki azalma hızlanmıştır.
1980'li yıllarda bir milyon civarında olan manda sayısı,
2000’li yıllarda 146 bin civarına,
2005 yılında 105 bine,
2008 yılında 80 bin civarına kadar gerilemiş, bu yıllarda alınan tedbirler ve başlatılan destekler ile günümüzde 200 bin civarına ulaşmıştır.
Manda sütünün inek sütüne göre besleyici özelliği daha fazladır. Manda eti sığır etine göre yüzde 40 daha az kolesterol içermekte olup kalorisi ise yüzde 55 daha azdır. Bu nedenlerle ülkemizde manda üretimi teşvik edilerek manda sayısı arttırılmaya çalışılmaktadır.
Mustafakemalpaşa ve çevresindeki topraklar Osmanlı Devleti döneminde de mandanın çok fazla yetiştirildiği bölgelerdendi. Bu nedenle komşumuz Susurluk’un adı da
“Susığırlık” idi.
1940'lar Bursa Ulu Cami karşısında Mustafakemalpaşa Otobüs yazıhanesi
Osmanlı Devleti döneminde Kirmasti’de (Mustafakemalpaşa)
1906 yılında toplam
71.362 hayvan varlığından
3145’i manda idi. Manda sadece eti ve sütünden yararlanılan bir hayvan değildi. Ayrıca gücünden de yararlanılırdı. Düğünlerde gelin almaya
manda arabası veya öküz arabasıyla gidilirdi. Gelin alınınca önce ata bindirilir, bir müddet yol aldıktan sonra, gelin attan indirilerek üstü çullar ile kapatılmış ve süslenmiş manda arabasının içine konularak düğün evine götürülürdü.
Manda arabası en ağır malzemelerin taşınmasında da kullanılırdı. Örneğin
1895 yılında Melde Harabelerinden gri mermere oyularak yapılmış olan büyük bir lâhit, iki çift mandanın koşulduğu bir manda arabası ile taşınarak Şeyhmüftü cami avlusuna getirilip avludaki büyük şadırvanın yanına yerleştirilmişti. Ne yazık ki bu gri mermerden yapılmış büyük lâhit
1953 yılında kırdırılıp duvar yapımında kullanılmıştır.
Kirmasti’li (Mustafakemalpaşa) çobanlar da, manda derisini ayaklarının ölçüsüne göre kesip, kenarlarına açılan deliklerden geçirdikleri sırımla bağlayarak yaptıkları çarıkları kullanırlardı. Yine yağlı güreşlerde pehlivanların giydiği kıspet de manda veya malak derisinden yapılırdı.
Osmanlı Devleti döneminde Kirmasti’de (Mustafakemalpaşa) bir yaşındaki manda yavrusu için
Bartlak ismi kullanılırdı.
Cumhuriyet Döneminde de Mustafakemalpaşa manda yetiştiriciliğinin önemli merkezlerinden biri olma özelliğini devam ettirmiştir.
Mustafakemalpaşa’da
1944 yılında 6546 manda,
1947 yılında 6301 manda vardı.
1951 yılında Mustafakemalpaşa Mezbahasında 411 manda ve 68 malak kesimi yapılmıştı.
1950’li yıllarda Mustafakemalpaşa’da iptidai usullerle ve el ile işçiliği ile çalışan 20 Sepici (Tabak) yılda 220 manda derisi işliyordu. Aynı yıllarda dört tane, manda boynuzundan tarak imalatı yapan esnaf vardı. Mustafakemalpaşa’da
1952 yılında ise 10.294 manda bulunuyordu.
Karaoğlan mandaları (Fotoğraf: Ahmet YORDAM)
Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafakemalpaşa tüccar ve esnafın İstanbul'dan alıp yelkenli motorlarla Karacabey Kirmikir altına getirdiği mallar buradan da manda arabaları ile Mustafakemalpaşa'ya getirilirdi.
1950’li yıllarda Mustafakemalpaşa’daki atölyelerde yapılan demir dingilli manda arabaları 450 liraya satılıyordu. Mustafakemalpaşa çayı kenarında kurulan odun pazarında satılan ve Mustafakemalpaşa’nın yakacak ihtiyacı sağlayan odunlar, dağ köylerinden manda arabaları ile getirilirdi.
2015 yılında Bursa’daki 1.243 mandanın 1.003’ü Mustafakemalpaşa’dadır. Mustafakemalpaşa ilçe merkezine yaklaşık 15 kilometre mesafedeki Uluabat Gölü'nün güney kıyısındaki
Karaoğlan Mahallesi coğrafi yapısı ve topraklarının verimliliği nedeniyle Anadolu mandası yetiştiriciliğinde özel bir konuma sahiptir.
Karaoğlan Mahallesi göle yakınlığı, atalardan öğrenilen bir meslek olması ve mandayı sevmeleri nedeniyle yüzyıllardır manda yetiştirmektedirler.
Karaoğlan mahallesinde günümüzde yaklaşık 1374 manda bulunmakta olup
Karaoğlan Mahallesi manda kaymağı, manda sütü, manda yoğurdu ve manda sucuğu ile meşhurdur.
Karaoğlan Mahallesi Manda Evi
Yüzyıllardır mandaların yetiştirildiği bir coğrafya olan Mustafakemalpaşa’da
12 Temmuz 2019 tarihinde
Karaoğlan Mahallesinde BEBKA, Milli Parklar ve Mustafakemalpaşa Belediyesi paydaşlığı ile yürütülen Eko-Agro turizm: “Manda Evi Projesi” açılışı yapıldı.
Karaoğlan Manda Evinde manda eti, sütü, yoğurdu, kaymağı, peyniri ve doğal olarak hazırlanan yöresel lezzetleri sunulmaktadır. Bu lezzetlerden yararlanmamız ve bu kültürü yaşatmamız dileği ile…
Halit ERSÖZ