Tahsin Karakuş

2019 Ramazan Ayı’nın ilçemize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafakemalpaşa’da Ramazan gecelerinde yapılan fasıllarda yıldızı parlayan bir kişiyi Tahsin Karakuş’u tanıtmaya çalışacağım. 93 Harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus savaşında, Balkanlar'da ve Kafkasya'da kanlı çarpışmalar yaşandı. Bu çarpışmalarda Osmanlı İmparatorluğu toprak ve itibar kaybettiği gibi, Osmanlı coğrafyası büyük bir göç dalgası ile karşı karşıya kaldı. Balkanlar’dan ve Kafkasya’dan binlerce yurttaşımız Anadolu topraklarına göç ettiler.  

Filibe (Plovdiv)

  Bu dönemde Bulgaristan’ın Filibe şehrinden göç eden ailelerden biriside Karakuş ailesi idi. Bursa’nın Kirmasti (Mustafakemalpaşa) ilçesine, günümüzdeki Orta mahalleye yerleştiler. Karakuş ailesinin büyüğü dede İsmail göç ettikleri Kirmasti’yi (Mustafakemalpaşa) beğenerek buraya yerleşmeye karar verdi. Filibe’de yaptığı meslek olan bıçak imalatı ve satışını Kirmasti’de de devam ettirecekti. Bu amaçla belediye yakasında köprübaşında olan dükkân aldı. Burada bıçak üreterek hayatını devam ettiriyor ve artık bıçakçı İsmail usta olarak tanınıyordu. 1882 yılında Orta mahallede yaşadıkları evde bir torunu dünyaya geldi ve torununun kulağına ezan okuyarak Tahsin ismini verdi. Bıçakçı İsmail usta torunu Tahsin ile kendisi ilgileniyor ve iyi yetişmesi için elinden geleni yapıyordu. Okul çağına gelince onu mahalle mektebine verdi. Mahalle mektebi bitirip başarılı bir öğrenci olduğunu görünce Hafızlık eğitimi aldırdı. Tahsin Hafızlık eğitiminde güzel sesi ile herkesin dikkatini çekiyordu. Hafızlık eğitiminden sonra dedesi bıçakçı İsmail ustanın yanında çırak olarak çalışmaya başladı. Bıçakçılık mesleğini öğrendi ve 18 yaşlarında kalfa oldu. Hafız olması sebebi ile camilerde müezzinlik yapıyor ve sesi ile tüm cemaati etkiliyordu. Hatta çalıştığı dedesinin bıçakçı dükkânında iş olmadığı zamanlarda arasta esnafı çevresine toplanıyor ve kendisinden gazel okumasını isteyerek hayranlıkla dinliyorlardı. Özellikle Ramazan aylarında okuduğu gazeller ile herkesin beğenisini kazanmıştı. 1927 yılında çıkan büyük yangında Tahsin Karakuş’un çalıştığı dedesi bıçakçı İsmail ustanın dükkânı da tamamen yandı. Ekmek teknelerini kaybetmişler ve maddi zorluklar yaşamaya başlamışlardı. Tahsin Karakuş’un güzel sesini bilen bir tanıdıkları Tahsin’i Balıkesir'e götürdü. Ramazan ayında Balıkesir’de camilerde hatim indirip, Kur’an okumaya başlar. Güzel sesi Balıkesir’de de cemaatin ilgisini çekmiştir. Onu dinleyen zamanın Balıkesir Müftüsü iftar sofralarına çağırır. Tahsin yapı olarak utangaç bir mizaca sahip olmasına rağmen iftarlarda okuduğu dualar ve iftar sonrası söylediği gazeller dinleyenleri hayran bırakıyordu. Bu yıllarda Mustafakemalpaşa’nın Şerefiye mahallesinden davulcu Emin Efendi bir eğlence kumpanyasını Ramazan dolayısıyla Balıkesir'e getirir. Davulcu Emin Efendi kendisi ile sohbet eden ve maddi açıdan zor durumda olduğunu söyleyen hemşerisi Hafız Tahsin'e güzel sesini çok iyi bildiği için sahneye çıkarak gazel okumasını teklif eder. Hafız Tahsin ise ilk önce kendisine sahip çıkan Balıkesir müftüsünden müsaade ister. Müftünün uygun görmesi ile sahneye ilk adımını Balıkesir'de Mustafakemalpaşa Şerefiye mahalleli davulcu Emin Efendi’nin eğlence kumpanyasında atmış olur. Okuduğu gazeller dinleyiciler tarafından çok beğenildiği için Emin Efendi Tahsin Karakuş’u bırakmaz. Hafız Tahsin, Davulcu Emin Efendi kumpanyası ile Anadolu'yu karış karış dolaşarak gazel okur. Anadolu turnelerinde tanınınca İstanbul’da sahneye çıkması için teklif alır ve İstanbul’daki sahnelerde yer alır. İstanbul’da tanıştığı sanatçılar Tahsin Karakuş'un müzik hayatının gelişmesine ve farklı alanlarda da çalışmasına neden olur. Artık beste yapmaya başlamıştır. Kendisini geliştirmek için Süleymaniye Camii imamı Hafız Kemal Bey’den müzik dersleri alır. Bu çalışmalar ve kendisini geliştirmesi sonucu 1933 yılında yapılan sınavı kazanarak Ankara Radyosu girer. Artık Türkiye’nin tanıdığı bir ses sanatçısıdır. 1945 yılında İstanbul Radyosunda solist olarak görev alır. Sahne aldığı Taksim Kristal Gazinosunda fasıl ve şarkıları ilgiyle dinlenir.

Mustafakemalpaşa Atatürk Anıtı ve Heykeltıraş “Mustafa Nusret Suman” Mustafakemalpaşa Atatürk Anıtı ve Heykeltıraş “Mustafa Nusret Suman”

1936 İstanbul Radyosu Fasıl Programında soldan ikinci Tahsin Karakuş

  Günümüze kadar ulaşan güfteleri olan ve bu güftelere yaptığı besteleri hala zevkle dinlenen ve Mustafakemalpaşa’nın yetiştirdiği değerlerden birisi olan Bestekâr Hafız Tahsin Karakuş 1959 yılında vefat etmiş ve Rumelihisarı mezarlığına defnedilmiştir.   Halit ERSÖZ
Editör: Haber Merkezi