Günümüzde Mustafakemalpaşa’da ilçe merkezinde 30, mahallelerde (köylerde) ise 131 olmak üzere toplam 161 cami bulunmaktadır.
Mustafakemalpaşa’nın en eski camisi olan Lala Şahin Paşa’nın yaptırdığı cami günümüze kadar ulaşamamış olup, sadece minaresi ayaktadır. Bu caminin yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Kirmasti’nin (Mustafakemalpaşa) Orhan Bey tarafından 1342 yılında alınması ve bölgenin Lala Şahin Paşa’ya verilmesi ile bu yıllarda yapıldığı tahmin edilmektedir.
Lala Şahin Paşa’nın Haziran 1348 de yayınlanmış olan vakfiyesinde de Kirmasti’deki cami "mescid'ül-cami" olarak geçmektedir. Bu caminin duvarları 1.14 metre kalınlığında ve 6.82 metre yüksekliğindeydi. Cami yıllar içerisinde birçok defa onarılmıştır.
2 Kasım 1787 tarihindeki onarımda, minaresinin tamiri mümkün olmadığından minaresi yıkılarak yeniden yapılmıştır. Minare ve cami
1823 Mart ayında tekrar onarımdan geçirilmiştir. Fakat onarımlara rağmen cami günümüze kadar gelememiş ve minaresi ise yarısı yıkık biçimde günümüze ulaşmıştır.
Osmanlı Devleti zamanında Kirmasti (Mustafakemalpaşa) ilçe merkezi ve köylerinde yapılan camilerden tespit edebildiklerim ve yapılış tarihleri şu şekildedir;
1819 Lalaşahin (Runguçpaşa) Cami,
1840 Tepecik Bayır Mahalle Cami,
1880 Bostandere Cami,
1881 Aliseydi Cami,
1885 Aralık Cami,
1886 Kestelek Hacı Hasan Cami,
1890 Tırnova Cami,
1893 Bük Cami,
1895 Kösehoroz Cami ve Şeyhmüftü Cami.
1896 Çördük Cami,
1897 Güvem Merkez Cami,
1898 Bahariye Cami,
1900 Ayaz Cami, Çamlıca Cami, Çardakbelen Cami, Çeltikçi Merkez Cami, Derecik Cami, Killik Cami ve Yeşilova Cami.
1903 Ocaklı Cami ve Yenice Cami,
1904 Çavuş Cami, Onaç Cami ve Üçbeyli Cami.
1905 Kavaklı Cami,
1906 Atariye Cami ve Koşuboğazı Cami.
1907 Güvem Yukarı Mahalle Cami,
1911 Güllüce Merkez Cami ve
1915 Eskibalçık Cami’sidir.
Ne yazık ki bu camilerden,
1897 yılında yapılan Şeyhmüftü Camisi hariç hepsi yıkılarak yeniden inşa edildiklerinden tarihi özelliklerini kaybetmişlerdir.
Ayaz eski camisinin minaresi, Tatkavaklı Camisi minaresi ve yapım tarihi bilinmeyen Selimiye eski camisinin minaresi ile deprem taşı Osmanlı mimarisinin orijinal örnekleri olarak günümüze ulaşmıştır.
Osmanlı Devleti döneminde Kirmasti'de (Mustafakemalpaşa) tüm yerleşim yerlerinde ibadethaneler vardı. Fakat bu ibadethaneler küçük birer mescit niteliğinde yapıldığından veya ahşaptan olduklarından dolayı özgün bir mimari özellikleri bulunmuyordu. Örneğin ilçe merkezindeki Hamzabey ve Züferbey Camileri ahşaptan yapılmışlardı.
Osmanlı Devletinde Kirmasti'deki (Mustafakemalpaşa) yerleşim bölgelerinde yapılan mescit veya camiler halkın masrafları ortaklaşa üstlenmesi veya bizzat inşaatlarda çalışması ile inşa ediliyordu.
Yapılan mescit ve camilerde görev yapan din adamlarına ödenecek ücretler yine halk tarafından karşılanıyordu. Bu ücretlerin ödenmesinde sorunlar yaşandığından hayırseverler mescit ve camilerdeki görevlilere gelir sağlamak için vakıflar kurarak bu sorunu ortadan kaldırmaya çalışmışlardı.
Bu vakıflar küçük ölçekli olup aile bireylerinden ve onların vakfettikleri para veya topraklardan oluşmaktadır. Kuruluş amaçları ise camilerde görev yapan din adamlarının düzenli olarak gelirlerini sağlamaktı.
Batum göçmenleri olup Kirmasti'ye (Mustafakemalpaşa) yerleşen, Gürcü Ahmet bin Osman Efendi
1885 de, Hafız Ahmed bin Osman Efendi ise
1886 da kurdukları vakıflar ile
Dere Cami imamına düzenli gelir sağlamayı amaçlamışlardı.
1886 yılında
Çardakbelen Cami imamının maaşı için Salim bin Yusuf Ağa bir vakıf kurmuştur.
17 Mayıs 1887 tarihinde Çerkez asıllı Aslan bin İslam Bey
Karaorman Cami imamı için,
1887 de Emrullah bin Abdullah Ağa
Kavaklı Köyü cami imamına gelir sağlamak için,
1890 da ise Çerkez Abdulhalim Bey
Döllük Köyü Cami hatibi için vakıf kuran hayırseverlerdir. Bulgaristan Çırpan’dan göç ederek Kirmasti’ye (Mustafakemalpaşa) yerleşen Ali bin Abdi Ağa
1890 da
Hamidiye cami imamına gelir sağlamak için bir vakıf kurmuştur.
Şeyh Müftü Mahallesinden Ahmed Sabit Efendi eşi Hatice Hanım ile
1894 de kurdukları vakfa, 15 adet yüzlük Osmanlı altınlarını vererek
Feyzi Dede Mahallesi camisinde görevli imam hatip ve kürsü şeyhinin maaşlarının ödenmesini amaçlamışlardı.
1899 yılında
Taşköprü Cami imamı için Çerkez Mehmed bin Üveyk Ağa,
Kömürcükadı Cami imamı için Gürcü Ali bin Salih bin Mehmed Ağa vakıflar kurmuşlardır.
20 Aralık 1904 tarihinde
Güvem köyü cami imamına düzenli gelir sağlamak için Çerkez Hurşid bin Mustafa Ağa sahip olduğu kundura dükkânının gelirini verdiği bir vakıf kurmuştur. Bu vakıflar ile din görevlilerinin maaşları karşılanmaya çalışılmıştır.
“1-7 Ekim-Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nda Osmanlı Döneminde Mustafakemalpaşa’daki camileri ve din görevlilerinin durumunu genel hatları ile aktarmaya çalıştım. Sahip olduğumuz tarihi eserlerin kıymetini bilmemiz dileğiyle.
Halit ERSÖZ