O ve ekibi zamanla yarışıyor, hayat kurtarıyorlar. O ve ekibi zamanla yarışıyor, hayat kurtarıyorlar.
Merhaba Niyazi Bey, sizi tanıyabilir miyiz? 05 Mayıs 1960 Sivas’ın Gürün ilçesi Akdere Köyü’nde doğdum. 7 kardeşiz. 1982 yılında evlendim. 3 çocuğum ve 5 torunum var. Çalışma hayatınız ne zaman başladı? 1971’de ilkokulu bitirdim. İlkokul sonrası ise maddi zorluklardan dolayı çalışmak için gurbete gittim. 12 yaşındayken Bursa Dikkaldırım’daki bir çiftlikte çalışmaya başladım. O yaşıma rağmen bana 500 tavuk emanet etmişlerdi. Onların bakımını yapıyor ve yumurtalarını topluyordum. Tavukhanede işler bittikten sonra ise sepet ile Odunluköylü yumurtacı geldi diye bağıra bağıra çocukluk dönemlerinde yumurta satıyordum. Bursa’nın pek çok noktasında yumurta sattım. O dönemlerde tavukların bakımı, yem ve su vermesi, yumurta toplaması oldukça zordu. 12 yaşındayken böyle bir mücadeleye atılmış oldum bende. 7 ay kadar bu şekilde devam etti. Daha sonrasında memlekete ailemin yanına döndüm. 1972 yılında yeniden gurbete gittim. Ancak bu sefer seyyar pazarcılık yapmaya başladım. Yaz aylarında gurbette çalışıp, kış aylarında ise memlekete dönüyordum. Ancak 1976 yılında babamın vefat etmesi üzerine bir anda ailenin en büyüğü oldum, 1982 yılında ailem ile birlikte Mustafakemalpaşa’ya gelmek durumunda kaldım. Kardeşlerimin yaşı küçüktü ve babamın vefatı sonrası ailenin tüm yükü bana kaldı. Bu sebepten ailemle her beraber Mustafakemalpaşa’ya yerleştim. Süreç Mustafakemalpaşa’da nasıl devam etti? 1982 yılında Mustafakemalpaşa’ya geldiğimizde pazarcılık yaptım. Başlarda poşet ve lastik satıyordum sonrasında ise çakı ve çakmak sattım. Araç bulabildiğim takdirde Mustafakemalpaşa’da pazar olmadığı günlerde Karacabey, Susurluk ve Erdek gibi bölgelere de gidiyordum. 1983 yılında ise çorap ve çamaşır işi yapmaya başladım. Bu süreç 1989’a kadar devam etti. Kardeşlerimin de büyümesi ile birlikte 1989 yılında halı işine girdik. Şeyhmüftü Mahallesi’ndeki 100 m² bir dükkanda halı satmaya başladık. Aslında bu dönemler aynı zamanda Kirmasti Kervan Mobilya AVM’nin temellerinin de atıldığı bir süreçti. Zamanla hem alanımızı hem de ürün çeşidimizi arttırdık. Mobilya, zücaciye, ev tekstil, beyaz eşya ve tül perde gibi ürün gruplarıyla daha kapsamlı hizmet vermeye başladık. Kirmasti Kervan AVM için 1998 yılında 5 kardeşimle birlikte şirketleşme yoluna gittik. İlerleyen dönemlerde 2 kardeşim ayrılarak kendi işlerini kurdu. Şu anda 3 kardeşim ile kurumsal bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Daha iyi hizmet sunmak adına sürekli yenilikleri takip ediyoruz. Sloganımız ise “Mutlu müşteriler kervanı…” Şubeleşme süreci nasıl oldu? Mustafakemalpaşa dışındaki ilk şubemizi 2004 yılında Balıkesir Manyas’ta açtık. Sonrasında Gönen, Karacabey, Mudanya-Güzelyalı’da şubelerimizi açtık. Bu şubeler arasında Gönen’de verim alamadığımızdan dolayı Gönen şubemizi kapatarak Yıldırım’da 5000 m² bir alanda yeni bir şube daha açtık. Yıldırım’daki mağazamızın üst katında düğün salonları da mevcut ve bu salonların işletmeciliği de şirketimize aittir. İş ve insan sevgisi, tevazu gösterme, piyasayı takip etmek, beklentilere göre tüm çeşitleri sunmak istedik. Yeni bir ev kuracak çiftler için tüm imkanları tek bir çatı altında sunmayı başardık. Şu anda 13 mağaza, 3 düğün salonu ve e-ticaret sitemizle 150 kişiye iş imkanı sunuyoruz.   Kirmasti Kervan ismi nereden geliyor? Şirketimizin unvanı Kervan Halı Mobilya’ydı. Markalaşma sürecinde ilk mağazamız olan Mustafakemalpaşa şubesi için; ilçemizin eski ismi olan Kirmasti’yi de dahil ederek şu an kullandığımız markamız “Kirmasti Kervan AVM”yi oluşturmuş olduk. Mustafakemalpaşa dışındaki tüm şubelerimizde de bu ismi kullanarak, gittiğimiz her yere aynı zamanda ilçemizin ismini de götürmüş oluyoruz. Başka projeleriniz var mı? “Evimizin Ekonomisi” sloganıyla Eveko adında bir yeni şirketimiz var. Bu şirketimiz ile e-ticarete giriş sağlamış bulunmaktayız. Kirmasti Kervan konseptine benzer bir konsept ile hizmet vermekteyiz. Mustafakemalpaşa’da sizce bu başarıyı nasıl yakaladınız? İlk günden bugüne kadar işimizin başından hiçbir zaman ayrılmadık. Tüm çalışanlarımız ile birlikte tüm mağazalarımızı beraber açtık, beraber kapadık. Aslında üretici ve tüketici arasında bir köprüyüz. Doğru ürünü doğru fiyat ile müşterimize sunuyoruz. Esnaflık kolay bir meslek değil. Esnafın çok dikkatli ve nezaketli olması gerekiyor. Kim doğru hizmet eder, müşteriyi benimserse başarıyı yakalayabilir. Ürün ve hizmet sektöründe durağanlık mümkün değil. Bu konuda her zaman değişimi takip etmeye çalışıyoruz. Personellerimizin birçoğu uzun yıllardır bünyemizde ve bu personellerimiz her zaman müşterilerimize en kaliteli hizmet vermenin mücadelesindeler. Biz de her zaman kendileriyle işimizi de kazancımızı da paylaştık. Sanıyorum tüm bunlar başarıda birer etken. 12 yaşında ailesinden uzak, büyük bir sorumluluk alarak çalışan bir çocuk ve şimdiki gençlerimiz… Bu konuda ne demek istersiniz? Şu anda ne yazık ki gençliğimizin iş hayatına bakış açısı biraz farklı. Teknoloji onları adeta esir aldı ve bir çoğu teknolojiyi doğru yönde kullanmıyor. Azimleri yok, kolay iş ve yüksek kazanç bekleniyor. Ancak günümüz şartlarında bu çok kolay değil. Ben 12 yaşında çalışmaya başladım. Ancak değinilmesi gereken bir nokta da şu; ben şu anda 12 yaşındaki torunumu yalnız bir yere gönderemem. Belki geçmiş ile şu andaki dönem arasındaki bu güven farkını da irdelememiz gerekiyor. Hayatınızda hiç unutamadığınız bir anınız oldu mu? 1978 yıllarında Alpagut Mahallesi’ne satışa gitmiştim. Ancak araç bulamayınca dönüş yapamamıştık, kalmak durumundaydık. Meğer köyde misafirhane varmış. O misafirhanede köy halkı bizi ağırladı. Bizlere yemekler getirmiş, yalnız bırakmamışlardı. Bu yaklaşım beni çok etkilemişti. Yıllar geçse de hala o günü unutamıyorum. Geleceğe yönelik hedefleriniz planlarınız neler? 61 yaşındayım. Çalışmayı çok seviyorum. Para değil, iş aşkım var. Bu nedenle sağlığım el verdiği müddetçe 2-3 yıl daha hızlı tempo ile çalışıp, daha sonrasında biraz daha durağan çalışmak düşüncesindeyim. Çocuklarım ve kardeşlerim bu işi layıkıyla yapıyor ve sürdürebilirler. Bu konuda bir tedirginliğim yok ve hiçbir zaman da olmadı. İş anlamındaki planlamalarımızda imalatı da üstlenmek istiyoruz. İmalat ile birlikte daha da çok şubeleşip bünyemizde çalışan personel sayımızı arttırmak ve ihracat yapmaya başlayıp ülke ekonomisine de katkıda bulunmak en büyük hedefimiz. Başarabilirsek ne mutlu. İş dışında neler yapıyorsunuz? Çok fazla bir hobim yok. Ancak Bandırmalı bir arkadaşım vasıtasıyla güreşle tanıştım. Ata sporumuz yağlı güreşleri çok sevdim. Bu nedenle her zaman bu spora desteğim oldu. Üstelik 346.’sı düzenlenecek Tarihi ve Geleneksel Kabulbaba Yağlı Güreşleri’nde güreş ağası da olmuştum. Ancak pandemi nedeniyle ertelendi. Umarım çok kısa süre içerisinde bu pandemi süreci kalkar da normal yaşamımıza devam edebiliriz. Bu vesileyle geçtiğimiz günlerde kaybetmiş olduğumuz Pele Mehmet’i de (Mehmet Tura) rahmetle anıyoruz. Son olarak Mustafakemalpaşa’ya ve Mustafakemalpaşalılara söylemek istediğiniz bir şey var mı? Mustafakemalpaşalılar beni bağrına bastı, güvendi, koruyup kolladı. Ticarette bizi tercih ettiler. Firmamız da mağazacılıkta 30 yılı aşkın bir süredir müşterilerimize ve halkımızın güvenine ve sevgisine uygun bir şekilde sosyal sorumluluklarının da bilincinde olarak hizmet etme mücadelesini sürdürmektedir. Bu nedenle Paşada vasıtasıyla tekrar tekrar herkese çok teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. Niyazi Bey, paylaşımlarınız için çok teşekkür ediyoruz. Ben de Paşada’ya çok teşekkür ediyorum. İyi yayınlar.

Editör: Haber Merkezi