Tıbbi Laboratuvar Platformu açıklamasında şöyle denildi; “Şu an mevcutta 12 bin sağlık personeli alımı yapılıyor. Fakat bu dönemde PCR başta olmak üzere ayırıcı tanıyı yapmaya yardımcı olan ve tedaviyi yönlendiren biz laborantlara 137 kadro verildi. Yalnızca geçtiğimiz dönemde 2 yılda toplam 1500 civarı bir atama yapıldı. Mezun sayımız 70000. Bu atamalarla yeterince istihdam edilemiyoruz. Bunun büyük ölçüde sebebi de laboratuvar teknikeri yerine hemşire, ebe gibi farklı meslek grubunun ve cihaz elemanı dediğimiz ya da özellikle şehir hastanelerinde taşeronlara bizim yerimize yer veriliyor. Bu durumun son bulmasını istiyoruz. Laboratuvarlar ve Tıbbi Laborantlar hastanenin beynidir. Laboratuvar sonuçları olmadan ne bir doktor tedavi planı oluşturabilir ne de bir hemşire tedavi uygulayabilir. Doktorların eli ayağı, hastanenin olmazsa olmazı olan Tıbbi Laborantlar yok sayılıp, hak ettiği değeri görememektedir. En çok ihtiyaç duyulan branşlardan biri olmasına rağmen iki yılda yapılan alım sayısı, geçmiş dönemlere de bakıldığında, ne yazık ki 1000-1500 civarında kalmaktadır. Tanı ve tedavide, hele de Covid-19 Pandemisi sürecinde, hastanenin en önemli birimlerinden biri laboratuvarlarken Aralık ayında, 12 bin kişilik alımda ön lisans 137, ortaöğretim 68 Tıbbi Laboranta yer verildi. Mezun sayısı sadece ön lisans laborantlarda 70 binken ve her yıl ortalama 10 bin mezun verilirken, özellikle şehir hastanelerinin laboratuvarlarında, taşeron alımları arttığı için yüksek puan alan kişiler dahi işsiz kalmaktadır. Yerlerine cihaz elemanı adı altında taşeron olarak ne yazık ki laborant bile olmayan kişiler çalıştırılmaktadır. TSM Laboratuvarlarında yine tıbbi laboratuvar eğitimi olmayan kişiler çalıştırılmaktadır. Bunun önüne geçilmeli ve tıbbi laborantlar kendi çalışma alanlarında görevlendirilmelidir. Hangi işlemi neden yaptığını bilmeyen bu kişilerin, yaptığı testler ne kadar güvenilir ve doğru olabilir? İnsan hayatının söz konusu olduğu bu durumda çeşitli laboratuvarlarda eğitimlerini tamamlamış Tıbbi Laboratuvar Teknikerleri çalışmalıdır. Zira laboratuvarda her hata cinayettir. Bunların yanında laborantlar her analizi çeşitli fiziksel, biyolojik ve kimyasal riske maruz kalarak çalışmasına rağmen risk grubu meslekler içinde yer almamaktadır. Bu konuda acilen düzenleme ve iyileştirilme yapılmalıdır. Biz Tıbbi Laborantlar iş beğenmeme derdinde değil, kendi işimizi yapabilme derdindeyiz. Tıbbi Laboratuvar Platformu olarak bu duruma el atılmasını, taşerona son verilip istihdamın artırılmasını talep ediyor ve bunun mücadelesini veriyoruz.