Ayvaini Mağarası Mustafakemalpaşa ilçesinin Doğanalan- Kazanpınar mahalleleri yakınından başlayıp, yer altında yaklaşık 5 bin 500 metre kadar gittikten sonra Nilüfer ilçesinin Ayvaköy (Mahallesi) yakınlarında sonlanır. Bugün için Güney Marmara'nın bilinen en uzun, Türkiye'nin de uzunluk olarak 7. sırada olan mağarasıdır. Mağara boyunca akıp giden "Karadonlu" deresi, mağara içinde 60'a yakın gölcük oluşturur. Başlangıç kısmının denizden yüksekliği (rakım) 370 metre, bitişikteki yükseklik ise 290 metredir. Yani mağara boyunca % 1-2 lik bir eğimle, 80 metrelik bir irtifa kaybı oluşur. Genişliğin 5-10 m. arasında değiştiği mağarada, yukarıdan su direne ettiği düşünülen (Düden) çok sayıda baca vardır. Düden başlangıçlı, yatay olarak gelişmiş aktif bir mağaradır. Yazın en sıcak günlerinde bile devam eden su akışı zemini kayganlaştırır ve yürümeyi zorlaştırır. Bu sular 0,5 - 4. metre arası derinliklerde olan gölcükler ve damlataş havuzcukları oluşturur.
MAĞARA GİRİŞİ
Mağara içinde sıcaklık genellikle 14 -18 derece santigrat ve nemde % 65- 95 arasındadır. Her iki ağıza yakın çok sayıda yarasa mevcuttur. Genellikle tavanlarda asılı durur ve insanlarla ilgilenmezler. Yarasa dışında anlamlı bir hayvan varlığı söz konusu değildir. Ayvaini Mağarası'nın giriş ve çıkış ağızları çok güzel bir çevre içinde yer alır. Orman içi ve göl manzaralıdır. Hem çevre, hem de mağara içi (dikitler, sarkıtlar, duvar damlataşları, havuzlar, gölcükler ve benzeri) eşsiz güzelliktedir. Her iki yönden de belli mesafelere kadar yürüme yolları ve aydınlatma sistemleri kurularak turizme kazandırılabilirler. İçeride toksik bir gaz mevcut olmayıp, oksijen yönünden bir sıkıntı yoktur.
MAĞARA İÇİ GÖLLER
Kaynaklar, (Mustafakemalpaşa Mağaraları ve Şelaleleri, Mustafakemalpaşa Ticaret Odası yayını) bölgede ilk speleolojik (mağara bilimi) araştırmaları, İsveçli Lindberg'in 1952 yılında yaptığını anlatır. 1970 yılında da İspanyol mağaracılar, ülkemizin en uzun mağaralarından biri olduğunu belirlemişlerdir.
NERMİN TEZCAN'IN AYVAİNİ İLE İLGİLİ YAPTIĞI ÇALIŞMA SONRASI ÇIKARTILAN HARİTA
Mustafakemalpaşa'dan yerel araştırmacı Nermin Tezcan 1979-80 yıllarında yörede bir araştırma yapmış ve çalışmasını, İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Enstitüsü,Fiziki Coğrafya kürsüsünde mezuniyet tezi olarak sunmuştur. Başarılı olarak kabul edilen tezde "Ayvaini" şöyle anlatılır; "Doğanalan - Kazanpınar köyleri çevresinde büyük karstik şekillerin yanı sıra, birde kalkerin kalın olması nedeniyle yüzeydeki dolinler derinliğine de gelişerek koni biçiminde baca şeklini almışlardır. Söz konusu alanda yüzeydeki karstik şekillerin yanında, yeraltı şebekesi ve onun oluşturduğu şekilleri de tespit etmek mümkündür. Karstik çukurluklar, su batanlarla nihayetlenirler. Örneğin; Doğanalan Köyü güneydoğusunda Karadonlu Deresi'nin son bulduğu Çankuyu mevkiinde bir mağara ile Ayvaköy'ün 500 metre güneyindeki diğer bir mağara bağlantılıdır. Söz konusu dere yeraltı direnajına katılmakta ve yine yer üstüne intikal etmektedir. Karadonlu deresinin girdiği ve çıktığı noktalar arasındaki uzunluk 3 kilometredir. Kollarıyla birlikte 5 kilometre olan bu mağarada tipik sarkıt ve dikitler gelişmiştir. İçinde yeraltı galerilerinin bulunduğu bu mağarada yaklaşık 200 metre uzunlukta bir göl bulunmakta ve bu göl Ayvaini ağzına yakın olan kesimde yer almaktadır. Mağarada buna benzer daha küçük, pekçok göre rastlanmaktadır. Mağara içinde ayrıca taban ve duvar travertenleri ve küçük şelaleler, diğer Jeomorfolojik unsurları oluştururlar. En büyük şelale Çankuyu mevkiinde Karadonlu Deresi'nin girdiği ağızda 14 metre yükseklikte bulunmaktadır. Mağaraya esas ağzın solunda bulunan küçük ağızdan girilir. Bu kesimde mağara 14 metrelik dikey bir inişle başlar.”
ÇEVRE DOĞASI
Daha sonra 1995 yılında Maden Tetkik ve Arama, Jeoloji Etütleri Daire Başkanlığından bir ekip (Dr Lütfi Nazik, Emrullah Özel, Hamdi Mengi ve arkadaşları) bizim de katıldığımız bir çalışma yürütürler. Bu çalışmada yöredeki birçok mağara ve düden ile birlikte "Ayvaini" da ayrıntılı olarak incelenir ve 1997 yılında kapsamlı bir çalışma olarak yayınlanır. Görüldüğü gibi "Ayvaini"ni tespit eden bilim insanları vardır. Tespiti derinleştirip detaylara inen araştırmacılar, akademisyenler, görevliler, gönüllüler ve meraklılar da var. Ama belki de en önemlisi, yöreyi ülkemiz turizmine kazandırıp, birçok insanın burayı gezip görmesine, ve "kaşif" olmasına yol açabilecek kişiler var. Bunlar yöneticiler, bürokratlar, araştırmacılar, teknik ekipler ve diğerleridir. Şimdi "kaşif"lerin ve "keşif"lerin yollarını açma sırası onlardadır...
Dr. Murat Çubukçu