"Organ Bağışı" ve "Organ Kardeşliği" "Organ Bağışı" ve "Organ Kardeşliği"
Birçok yazılı kaynak, Orta Asya'dan Batı’ya doğru akan, asil ve güçlü 24 Oğuz Boy'unu şöyle sınıflandırmıştır;*(*Türk Ordusu Tarihi, İsmail Kayabalı, Cemender Arslanoğlu, 1975 basım) İki ana grup Boz-oklar ve Üç-oklar şeklindedir. Üç-oklar, Gök-han oğulları, Dağ-han oğulları ve Deniz- han oğulları şeklinde anlatılır. Boz-okları da, Gün- han oğulları, Ay-han oğulları ve Yıldız-han oğulları oluşturur. Yıldız-han oğullarının boyları; Avşar boyu, KIZIK boyu, Beydili boyu ve Karkın boyudur. Kızık boyuna bağlı Türkler Anadolu'nun birçok bölgesine yerleşmişler, yurt yapmışlar, köy kurmuşlardır. Birçok ilimizde 'Kızık' adı taşıyan köylerimiz vardır. Örnekler olarak; Amasya-Gümüşhacıköy ilçesi-Kızık köyü, Ankara-Kızılcahamam ilçesi -Kızık Köyü, Balıkesir-Burhaniye ilçesi-Kızık köyü, Bolu- Seben ilçesi-Kızık köyü, Kayseri-Develi ilçesi-Kızık köyü, Malatya-Arguvan ilçesi- Kızık köyü, Kahramanmaraş-Andırın ilçesi- Kızık köyü* (*İçişleri Bakanlığı Mülki İdare Bölümleri kitabı, Ankara, 2001) gibi çok sayıda örneği sayabilir, sıralayabiliriz. Bursa'nın da, artık şehre tümüyle entegre olup, mahalleye dönüşmüş olsalar da, geçmişten tatlı bir esinti gibi günümüze uzanan 'kızık' köyleri vardır. Bunlar Uludağ'ın eteğinde sıralanmış Cumalıkızık, Değirmenlikızık, Derekızık, Fidyekızık ve Hamamlıkızık'tır. Bayındırkızık, Ortakızık gibi birkaç kızık köyünden daha, bazı kaynaklarda bahsedilmekte birlikte bunlar zamanın acımasızlığına yenik düşerek, sahneden çekilmişlerdir. Kızık köylerinin en çok bilineni Cumalıkızık'tır. Bu köyde 2002-2004 yıllarında çekilip, televizyonda yayınlanan 'Kınalı Kar' dizisi hem bu köyü, hem de bütün kızık köylerini Bursa'nın ve bölgenin gündemine taşımış, varlıkları yedi asra ulaşan bu yerleşim yerlerine dikkatimizi çekmiştir. Baş rollerinde Emrah ve Özlem Conker'in oynadığı, bu 90 bölümlük dizi bütün ülkemizde ilgi görmüş, beğeni ile izlenmiştir. Baş roldeki kadın oyuncunun dizideki adı olan 'Nazar' o dönemde doğan birçok kız çocuğuna adını vermiştir. [caption id="attachment_52509" align="aligncenter" width="550"] Cumalıkızık[/caption] Uludağ'ın kuzeyinde yer alan bu köyler, dağın eriyen karları ve doğal su kaynaklarıyla beslenirler, tarımsal üretimi sürdürürlerdi. Yan yana dizilmiş beş köy "beşi bir yerde" (eskiden gelinlere takılan beşli altın dizisi) diye anılırlardı. [caption id="attachment_52504" align="aligncenter" width="1024"] UNESCO Kültür Mirası[/caption] UNESCO'nun da 'kültür mirası' listesinde yer alan, tarihi dokunun bozulmadan korunmaya çalışıldığı Cumalıkızık'ta birçok evin alt katları düzenlenerek, kahvaltı ve gözleme ikram edilen küçük yerel işletmelere dönüştürülmüştür. Kurulan yer sofralarında doğal ürünlerle, keyifli kahvaltılar yapmak mümkündür. (Tabii pandemi dönemi bitince) Diğer kızık köylerinde de tarihi yapılar kısmen korunmaya çalışılmış, camiler ve çeşmeler düzenlenerek yaşatılmaya uğraşılmıştır. Derekızık'daki 'Saitabad Şelalesi' ve çevresinin doğal güzelliği korunmaya çalışılmakta, şelale çevresindeki küçük restoranlar ve piknik alanları merakları ve doğa severleri ağırlamaktadır. [caption id="attachment_52505" align="aligncenter" width="250"] Saitabad Şelalesi[/caption] Her yıl Haziran ayının 3. haftasında Cumalıkızık'ta çevre köylerin (mahallelerin) de katılımıyla 'Ahududu Şenlikleri' düzenlenmekte, kurulan standlarda yerel üretim el sanatları ve gıda ürünleri konuklara ikram edilmekte, satılmaktadır. Bu küçük ve 'naif' tezgahlar özellikle Cumalıkızık'ta neredeyse her hafta sonu kurulmakta, özellikle hanımların 'el emekleri', aile bütçelerine katkı yapmaya devam etmektedir. Daracık ve taşlı sokakları, ahşap, avlulu ve kiremit çatılı evleri ile Cumalıkızık ve diğer kızık köyleri Osmanlı'dan günümüze yüzlerce yılın görüntüsünü, havasını, tadını ve kokusunu getiriyorlar. Dileriz bu görüntüyü, havayı, tadı ve kokuyu yüzlerce yıl daha taşırlar. Biz koruruz, siz korursunuz, onlar korurlar.... Dr. Murat Çubukçu
Editör: Haber Merkezi