Kürsü ve Örtü Kürsü ve Örtü
Gündemimizin hala "covid-19"la yoğun bir şekilde meşgul olduğu şu günlerde biz de yine sağlıkla ilgili bir paylaşım yapmayı düşündük. Cumhuriyet döneminde Mustafakemalpaşa ilçesinde çalışmış (Cumhuriyet öncesi dönem başka bir yazının konusu olacaktır) ve yakın geçmişten bugünlere iz bırakmış kimi hekimlerimiz hakkında bazı bilgileri sizlerle paylaşalım istedik. Bu konuda detaylı bilgileri daha öncede 2013 yılında düzenlenen Mustafakemalpaşa Sempozyumu'nda bir bildiri olarak anlatıp yayınlamıştık. Cumhuriyetin ilanından önce Genel Müdürlük, Cumhuriyetin ilanından sonra da Bakanlık seviyesine çıkarılan sağlık teşkilatının ana önceliği, saha hekimliği ve koruyucu hekimlikti. O dönem için hastanelerin yapımı ve hizmetlerinin devam ettirilmesi mahalli kuruluşlara, vakıflara, belediyelere bırakılmıştı. Teşvik ve örnek bakımından 1924 yılında sadece İstanbul, Ankara, Sivas, Trabzon, Diyarbakır ve Erzurum illerine birer hastane yapıldı ve isimlerine de "Numune Hastanesi" denildi. Hükümet tabiplikleri 1913 yılında kurulmakla birlikte, 1936 yılında Sağlık Bakanlığının mahalli il teşkilatları tanımlanırken bir kez daha vurgulanmıştır. Bakanlığın ilçelerdeki idari temsilcisi durumundadırlar. Mustafakemalpaşa'da 1927 yılında Hükümet Tabibi Dr. Rıfat Bey'dir. Bu doktorumuz 1936 yılında Topaloğlu soyadını alacaktır. 1937 yılında Dr. Raif Ateş'i, 1948 yılında Enver Karaküçük'ü, 1953 yılında Dr. İbrahim Bölükbaşı'yı Hükümet Tabibi olarak görmekteyiz. Dr. Muhlis Akalın 1945-49 yılları arasında ilçede mevcut olan askeri birliklerin hekimi olarak görev yapmış, askerlerin yanında sivil halka da sağlık hizmeti vermiştir. Dr. Yusuf Uysal da ilçede çalışan hükümet tabiplerindendir. Ayrıca bu hekimimiz 1945-47 yılları arasında Mustafakemalpaşa Halkevi Reisliği de yapmıştır. Dr. Mehmet Devletkuşu, Dr. Leman İnanlı ve Dr. Muzaffer Aşkın 1950'li - 1960'lı yılların Mustafakemalpaşa'da belediye tabibi olarak hizmet veren isimleridir. Dr Muzaffer Aşkın uzun yıllar Belediye Tabibi ve Hükümet Tabibi olarak çalışmış ve 1954 yılında göreve geldiği Mustafakemalpaşa'dan 25 yıl sonra Şişli Hükümet Tabipliği’ne atanarak ayrılmıştır. Açık sözlü ve şakacı mizacı ile ilçede tanınan ve sevilen Dr. Muzaffer Aşkın, 2012'de İstanbul'da vefat etmiştir. Bugün bile Mustafakemalpaşa'da şükranla ve tebessümle anılmaktadır. 21 Şubat 1946'da Sıtma Savaş Yasası yayınlanmış ve tüm ülkede olduğu gibi Mustafakemalpaşa'da da Sıtma Savaş Teşkilatı kurulmuştur. Dr. İbrahim Yeşilipek 1946-50 yılları arasında sıtma mücadelesini başarı ile yürütmüş, daha sonra Üroloji ihtisası yaparak Bursa'da çalışmıştır. Hekimlerimiz sağlık hizmeti vermenin yanında, sağlık kuruluşlarını korumak ve yaşatmak için de çok çaba sarf etmişlerdir. 1950'de Verem Savaş Derneği'nin kurucu yönetiminde Dr. Numan Baytugan, Dr. İbrahim Bölükbaşı, Dr. Enver Karaküçük ve Dr. Leman İnanlı'yı da görmekteyiz. Bu derneğin çalışmaları sonucu 1966 yılında Verem Savaş Dispanseri açılmış ve Dr. Kadri Sırtalan'ın başhekimliğinde faaliyete başlamıştır. Benzer şekilde 1953 yılında kurulan Sağlık Merkezi Kurma derneğinde de Dr. Enver Karaküçük'ü kurucular arasında görmekteyiz. Sağlık Bakanlığı'nın da desteği ile Sağlık Merkezi 1958 yılında tamamlanmış ve Dr. Hüsnü Göksel'in başhekimliğinde 30 yataklı bir merkez olarak açılmıştır. Dr. Halit Aka ve Dr. Tekin Baştuğ da ilk yıllarda sağlık merkezine hizmet veren hekimlerdir. Dr. Mehmet Numan Baytugan, Dr. Fikret Baytugan, Dr. Arif Hikmet Aksoy, Dr. Salih Dörtbudak, Dr. Ali Ekrem Erdem, Dr. Halime Rana Diker, Dr. Ali Muhittin Demiroğlu, Dr. Nazmi Akpınar, Dr. Selahattin Dayıoğlu, 1960 ve 70'li yıllarda Mustafakemalpaşa'da serbest hekim veya kamu kurumu hekimi olarak değerli hizmetler vermişlerdir. Bu hekimlerimizden Dr. Salih Dörtbudak, İlçe merkezinde Lala Şahin Paşa Türbesi yakınlarındaki köşke benzer evini Mustafakemalpaşa Belediyesi'ne huzurevi yapılması için bağışlamış, ancak bu bağış o yıllar için değerlendirilememiştir. 1965 yılında Mustafakemalpaşa Sağlık Merkezi'ne Dr. Mahmut İlhami Şanal, Genel Cerrah olarak atanır. 1975 yılında da yeni hastane yapımı için bir dernek kurulur. Dernek kurucularının başlıcaları Dr. M. İlhami Şanal, Mehmet Yalçın, Kamil Kuyumcu, Fehmi Durumbey, Ali Ayhan, İsmail Say ve Mehmet Şentaş'tır. Bu çalışmaların sonucunda ve Bakanlığında desteğiyle, 1983 yılında 100'e yakın sağlık çalışanı ve 180 hasta yatağı ile Devlet Hastanesi hizmete açılır. Başhekim Dr. Yunus Kurtoğlu'dur. 1984'te tüm Türkiye'de sosyalizasyon uygulaması yürürlüğe girer ve sağlık ocağı teşkilatları kurulur. 1890 yılından beri devam eden hükümet tabipliği fiilen sona erer. Günümüze gelindiğinde ise Mustafakemalpaşa'da artık tam teşekküllü hale gelmiş olan modern bir devlet hastanesi hizmet vermeye devam etmekte, ayrıca toplum sağlığı merkezi, sağlık müdürlüğü ve tüm ilçeyi kapsayan Aile Hekimliği sistemi 32 birim ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Bir bütün olarak düşündüğümüzde 600 aşan dev bir sağlık çalışanı kadrosu 24 saat hizmet vermektedir. Dr. Enver Karaküçük 1946 yılında Mustafakemalpaşa'ya sıtma savaş tabibi olarak gelmiş, daha sonra hükümet tabibi olarak da uzun yıllar çalışmış, hekimliğin yanında birçok sosyal hizmetin de içinde bulunmuştur. 1980 yılında muayenehanesini kapatmış, 2007 yılında da Bursa'da vefat etmiştir. Dr. Mahmut İlhami Şanal, 1965 yılında Mustafakemalpaşa sağlık merkezine atanmış, 1969 yılından itibaren de merkezin baştabibi olmuştur. Uzun yıllar boyunca tek Cerrah olarak çok başarılı hizmetler vermiş, 1981 yılında da elim bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmiştir. Dr. Ali Ekrem Erdem Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra Mustafakemalpaşa'da serbest hekim, Sosyal Sigortalar Kurumu hekimi ve Verem Savaş Dispanseri baş hekimi olarak uzun yıllar çalışmış, 1984 yılında emekli olup 1986 yılında vefat etmiştir. Kaybettiğimiz tüm hekimlerimizi ve sağlık çalışkanlarımızı rahmetle ve saygıyla anıyoruz. Dr. Enver Karaküçük, Dr. Mahmut İlhami Şanal ve Dr. Ali Ekrem Erdem ve benzeri ulu çınarları andıktan ve anlattıktan sonra 1986 ve 2009 yılı arasında kesintisiz 23 yıl boyunca Mustafakemalpaşa Devlet Hastanesi'nde Acil Servis hekimliği yaparak bu konuda bir Türkiye rekoru oluşturan Dr. Emine Güzeler Çubukçu'yu da iz bırakan hekimlerimiz arasında saygı ve hürmetle anıyoruz. Kendisi günümüzde de Aile Hekimi olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Yazımızı sonlandırırken, 1986 yılında trafik kazasında kaybettiğimiz genç hekimlerimiz Dr. Sevim Köksal ve Dr. Göksun Kasapoğlu'nu, ayrıca 1997 yılında kaybettiğimiz Dr. Yaşar Yorulmaz'ı ve 2009 yılında kaybettiğimiz Dr. Kadri Sazak'ı hatırlamadan ve anmadan geçmemiz mümkün değildir. Tabii ki, "iz bırakan hekimler" ve sağlık çalışanları böyle kısa bir yazıyla anlatılmaz. Ama biraz olsun dokunabildikse ne mutlu bize... Dr. Murat Çubukçu
Editör: Haber Merkezi