350 Yıl Önce Kirmasti’de Şikâyetler 350 Yıl Önce Kirmasti’de Şikâyetler
Günümüzden yaklaşık olarak 413 yıl önce ilçemiz Mustafakemalpaşa (O zamanki adı ile Kirmasti) bir isyan soncu yağma edilmiş ve büyük bir tahribata uğramıştı. Bu isyanın ve yağmanın sebeplerine bakalım. 16. yüzyılın son dönemlerinde başlayıp ve 17. yüzyılın ilk yıllarnda devam eden ve Osmanlı devlet düzenine karşı yapılan başkaldırılar Celali isyanları adıyla bilinmektedir. Celali isyanlarının  başlangıcı Haçova Savaşı (1596) sırasında yapılan yoklamada bulunmayanların firari sayılacağı ve tutuklanarak idam edileceği, mal ve mülklerine devletçe el konulacağına dair Cağalazade Sinan Paşa’nın emri kabul edilir. Osmanlı Devletinde 16. yüzyıldan itibaren, para ayarının bozulması, ekonomik durumun kötüleşmesi, reayanın bir kısmının ziraatı terk etmesi sonucu toprağın işletilmemesi ve yasak olmasına rağmen sahillerden Avrupa tüccarlarına hububat satılması kıtlık tehlikesini de beraberinde getirmişti. Bu gibi nedenler Celâlî isyanlarının ortaya çıkıp genişlemesine neden olmuştu. Celâlî isyanları yönetimden memnun olmayanların ve diğer devletlerin tahrikiyle artmıştı. 16. yüzyıl başlarında Bozok’lu (Günümüzdeki Yozgat) Şeyh Celâl’ın isyanından sonra Anadolu’da çıkan tüm isyanlara genel olarak Celali İsyanı ismi verilmiştir. Celâlî isyanları 16. yüzyıl sonlarından itibaren büyük bir sorun olmuştu. Bu süreçte devletin askeri alanda gerçek süvari kuvveti olan Tımarlı Sipahiler ihmal edilmiş ve ortaya çıkan isyanlar ise geçici tedbirlerle bastırılmaya çalışılmıştı. Bütün bu iktisadî ve sosyal sorunlar eşkıyalığın giderek yayılmasına ve bu kargaşa karşısında halkın yaşadıkları kasaba ve köylerini terk ederek daha güvenli gördükleri yerlere yerleşmesine veya eşkıya gruplarına (Celâlî’lere) katılması sonucuna yol açmıştı.

Başıbozuklar

  Celâlî isyancıları bu katılımlarla daha da güçlenerek teşkilatlanmışlar ve devleti tehdit edecek güce kavuşmuşlardı. Celali isyancılarının sayıları zaman zaman 30,000 kişi gibi bir ordu oluşturacak kuvvete dahi ulaşıyordu. İsyancı celali gruplarının başlarında ise Osmanlı Devletinde görev yaparken azledilmiş veya haksızlığa uğradığını düşünen hükümet mensupları ile halk arasında itibar kazanmış şahıslar bulunuyordu. Celâlî isyancıların meşhur liderleri olarak Karayazıcı Abdülhalim, Karayazıcı'nın kardeşi Deli Hasan, Tavil Ahmet, Saçlı, Canboladoğlu Ali Paşa, Saraçoğlu Ahmet Bey, Cemşid, Muslı Çavuş, Taviloğlu Mustafa ve Kalenderoğlu’nu gösterebiliriz.    

Kuyucu Murat Paşa’nın temsili resmi

  Celali isyanlarını sona erdirmek için en büyük mücadeleyi veziriazam Murat Paşa Zitvatoruk Antlaşması imzalandıktan sonra yapmıştır.  Baskı ve şiddet politikası ile devlet otoritesini sağlamaya çalışmıştır. Celaliler ile mücadelesindeki sert ve acımasız tavrı nedeni ile Kuyucu lakabını almıştır. Celâlî isyancılarının liderlerinden olan Kalenderoğlu Ankara’nın Murtazaâbâd kazası Yassıviran köyünde doğdu. Eşkıya gruplarına liderlik yaptığı halde Celali lideri Karayazıcı Abdülhalim ile birlikte Osmanlı Devleti tarafından affedildi.  Beylerbeyilere çavuş yapıldı, kethüda ve mütesellim olarak görev yaptı. Ancak kendisine vaat edilen sancak beyliğinin verilmemesi üzerine, 1604’te isyan edip diğer Celali liderleriyle anlaşarak Anadolu’da yağmaya başlayıp büyük karışıklıklar çıkaran bir Celali reisi oldu. Kalenderoğlu kendisine katılan Kara Said ile Aydın ve Manisa taraflarında da yağma yaparken üzerine gönderilen Anadolu Beylerbeyi Dişlenk Hüseyin Paşa komutasındaki orduyu mağlup edip Manisa ve Aydın’ı kontrolü altına aldı. Celali İsyanlarını bastırmakla görevli Veziriazam Kuyucu Murad Paşa, 15 Haziran 1607’da Halep’te isyan halinde olan Celâliler üzerine sefere çıktığında, Kalender’i oyalamak amacıyla kendisine Ankara sancağını verdiğine dair haber gönderdi. Bu haber üzerine Kalenderoğlu yol güzergâhı üzerindeki yerleşimleri yağmalayarak Ankara’ya doğru hareket etti. Ancak Ankara Kadısı Vildanzâde Ahmed Efendi şehri Kalenderoğlu’na teslim etmek niyetinde değildi.

Ankara Kalesi gravürü

  Bu süreçte Kuyucu Murad Paşa’nın, Kalenderoğlu’nun oyalanmasını gerektiği ve kuvvetleri ile yola çıktığını haber verdiği mektup Kalenderoğlu’nun eline geçti. Kandırıldığını gören Kalenderoğlu hemen Ankara’yı kuşattıysa da güçlü direniş üzerine geri çekilmek zorunda kaldı.  

Bursa Kalesi

  Daha sonra hedefini Batı Anadolu olarak belirledi. Bursa civarına geldi. Bursa’nın dış bölgelerini bir müddet için ele geçirdiyse de Bursa kalesini alamadı. Kalenderoğlu Bursa’da gerçekleştirdiği yağmadan sonra Mihaliç ve Kirmasti üzerine yürüdü. Mihaliç ve Kirmasti  kasabalarında da isyana katılan adamları ile büyük bir yağma ve tahribat yaptı. Ele geçirdiği ganimetlerle Kirmasti üzerinden Biga üzerine yürüdü ve burada da büyük bir yağma gerçekleştirdi. Kalenderoğlu tehlikesinin büyüyerek artması nedeniyle üzerine gönderilen Nakkaş Hasan Paşa, Yusuf Paşa ve Dalgıç Ahmed Ağa’yı yenilgiye uğrattı.  

Kuyucu Murad Paşa’nın İstanbul’daki türbesi

  Kalenderoğlu daha sonra Aydın, Saruhan ve Karaman yörelerini yağma etti. Maraş üzerine ilerlediği sırada 9 Ağustos 1608 tarihinde Göksun Boğazı’nı tutan Veziriazam Kuyucu Murad Paşa kuvvetleri ile yaptığı mücadelede yenildi. Kendisine katılan isyancıların büyük bir bölümü öldürüldü.  Kalenderoğlu Doğu Anadolu’ya doğru kaçarken Bayburt civarında da yine yenilgiye uğrayınca İran’a kaçmak zorunda kaldı. Kendisinden bir daha da haber alınamadı. Kalenderoğlu Celali isyanları vasıtası ile Anadolu’ya hâkim olma mücadelesinde yaşadığımız topraklarda da yağma ve zulüm yapmış bir celali lideri idi. Onun hırsları sonucu şu anda yaşadığımız topraklarda dirlik ve düzenlik bozulmuş ve bu coğrafyada 413 yıl önce büyük bir yıkım ve acı yaşanmıştı. Halit ERSÖZ
Editör: Haber Merkezi