Doğurganlığın yüksek olduğu toplum
Bilim insanları bir lokalitede (bölge veya şehirde) nüfusun yaşlara göre dağılımını incelemek için nüfus piramitleri kullanırlar. Doğurganlığın fazla olduğu toplumlarda piramidin tabanı geniştir. Yaşlı nüfusun fazla olduğu toplumlarda da piramit tavana doğru genişler.Orta yaşın yoğun olduğu piramit
Orta yaşın yoğun olduğu durumlarda ise nüfus piramidi bir eşkenar dörtgen gibidir. Bu şekillere bakarak toplumun geleceği ile ilgili, genç ve yaşlı nüfusun durumları anlamında ipuçları elde edilebilir. Piramidin orta kısmında görülen genişlik, potansiyel olarak, yaşlı bir toplum anlamındadır.1
Yaklaşık yüz bin kişinin yaşadığı Mustafakemalpaşa ilçesinde 65 yaşın üzerinde yirmi bin civarı kişi, 18 - 65 yaş arasında elli bin civarı kişi, 18 yaşın altında otuz bin civarında kişi vardır. Yani piramitte tabanda belli bir genişlik olmasına rağmen, büyük olan orta yaş grubu, potansiyel anlamda yaşlı bir toplumu (20 -30 yıl sonrası için) düşündürmektedir. İçinde bulunduğumuz yıllar için Mustafakemalpasa'da piramidin üst kısımlarında yaşlılar anlamında dikkat çeken bir genişlik yoktur. Yazının başında da belirttiğimiz gibi yaşlılığın ve gençliğin tanımlanmasında farklı yaklaşımlarda vardır. 70 yaş, 75 yaş, 80 yaş ve 85 yaş üzerini yaşlı kabul eden tasniflere göre Mustafakemalpaşa ilçesindeki yaşlı nüfusu; 70 yaş üzeri için onbir bin, 75 yaş üzeri için altı bin, 80 yaş üzeri için üç bin ve hatta 85 yaş üzeri için bu rakam bine inmektedir. Yani 65 yaşa kadar orta yaş, 65 - 85 yaş arasını ileri yaş, 85 yaş üzerini yaşlı kabul ettiğimizde bu ilçede sadece bin yaşlımız var demektir. Bu kadar yaşlımız olmadan da hiçbir iş olmaz, muhtarlar bile "ihtiyar heyetlerini" kuramazlar. Toplum olarak bu insanları korumalı ve destek olmaya çalışmalıyız. Onlar toplumun geçmişi ve sosyal belleğidir. Unutmayalım ki bugün yaşlı değilseniz bile yaşlı adayısınız, ama siz sadece adaysınız. Onlar yaşlı oldular, olabildiler. Onlara "ihtiyar" olduklarını düşündürmeden, hissettirmeden hayata katmanın yollarını bulmalıyız. Anlatabilmelerinin, yazabilmelerinin, rehberlik, önderlik yapabilmelerinin, ihtiyar değil, "ak saçlı" olduklarını hissettirebilmenin ortamlarını oluşturmalıyız. Unutmayalım ki ak saçlıların etkin olduğu bir hikayemiz, bir geçmişimiz, bir anlayışımız, bir geleneğimiz var... Dr. Murat Çubukçu *Bu yazı, '1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü' dolayısıyla kaleme alınmıştır.