İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak
Benimse alın yazım yokuşlarda susamak
Necip fazıl Kısakürek / Sakarya Türküsü
Şair, romancı, oyun yazarı ve İslâmcı ideolog Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1904’te, İstanbul’da doğdu. 24 yaşında iken ilk şiir kitabı “KALDIRIMLAR” yayımlandı. Artık her yerde “Kaldırımlar Şairi” olarak biliniyor ve anılıyordu. 1943 yılında Abdülhâkîm Arvâsî ile tanıştıktan sonra, önceki bohem yaşam tarzını terk ederek İslâm’a ve tasavvufa yöneldi. Çıkardığı “BÜYÜK DOĞU” dergisi ile hem Büyük Doğu Hareketi’ni hem antikomünizmi kamuoyunda yaymaya başladı.
Bu çalışmalarıyla 60’lı ve 70’li yılların İslâmî gençleri ile muhafazakâr halk kesimi üzerinde hayli etkili oldu. O hem Milli Görüş geleneğinden gelen gençlerin hem milliyetçi gençlerin –bir anlamda- fikir babasıydı. O’nu “ÜSTAD” diye anıyorlardı. Bugün de öyle anıyorlar. “ Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya / Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya” diye düşünüyor ve kendisini bir dava adamı olarak görüyordu.
Bugün, şair ve edebiyatçı yönünden çok, siyasetçi kimliği üzerinde durmak istiyorum.1965 yılında bir kitap yayımladı, adı: “İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ” 500 sayfalık bu kitap için Necip Fazıl: “Bu eser benim bütün varlığım, hikmetim, her şeyim” diyordu. Bu bir tür ütopya idi. Bu kitapta Necip Fazıl, ideal bir İslâmî devlet ve toplum modeli geliştirmişti. Bu devletin adı: ”BAŞYÜCELİK DEVLETİ” olacaktı. Devletin, meclis yerine, 101 kişiden oluşan bir “Yüceler Kurultayı” olacaktı. “Halkın değil, Hakkın seçtiği” bu kurultay üyeleri “en iyi düşünen, en iyi yapanlardan” olacaktı.
Bu kurultay üyeleri kendi içlerinden birini “BAŞYÜCE” olarak seçecek ve o kişi devlet başkanı olacaktı. O, “milletin en akıllı, en ahlâklı, en bilgili ve en adaletli ferdidir.” Devlet başkanı, yönetim için bir başbakan ve 11 bakanı kendisi seçecek, her beş yılda bir seçim yapılacak, BAŞYÜCE; seçimi kazandığı sürece ömür boyu devletin başında kalabilecekti. BAŞYÜCE, Kanunlara aykırı emirler veremez ama “Her emri kanunu tamamlayıcı ve belirtici ayrı bir kanundur. Kanunun hiçbir şey söylemediği yerde, BAŞYÜCE’nin emri, katidir.”
O, aynı zamanda ordunun da başıdır. Tüm kurumları kontrol eden çok önemli bir kurum daha vardır: “YÜCE DİN DAİRESİ” Bu dairenin başındaki zat, hükümet reisi ile aynı düzeyde olup, görevi: “İçeride telkin, dışarıda propaganda, dini eğitim, din görevliler yetiştirmek ve kadrolaştırmak…”
Özetle; BAŞYÜCELİK DEVLETİ, bütün bir devlet gücünü elinde toplayan ve millet iradesinin onun şahsında cisimleştiği bir Tek Adam yönetimidir. Bu yönetim; eğitimden sanata, bilimden gündelik yaşama, evlilikten üremeye, bütün yaşamı topyekûn kontrol etme ve yönetme iradesini yansıtır.
NOT: Mustafakemalpaşa’da Millet Kıraathanesine adı verilen ve kısa bir süre önce Mustafakemalpaşa Kültür Merkezi'nde “Bir Adam Yaratmak” adlı oyununu izlediğimiz “Kaldırımlar Şairi” Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983’te 78 yaşında İstanbul’da öldü ve Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedildi. Ruhu şad olsun.