Ölümsüz Dostluklar Ölümsüz Dostluklar
Gelişen teknolojiler ile birlikte eski zamanların alışkanlıkları birer birer yok oluyor. Yakın bir zamana kadar Beldeşan Sineması’nı (sonradan verilen isim ile Kazım Barış Çokan) birçok hemşerimiz hatırlar. Ancak daha önceleri var olan ve Mustafakemalpaşa’lıların birçok film, konser ve gösteriyi izlediği Çiçek Sinemasını hatırlayan sadece bizim kuşak kaldı. Bizim kuşak 1951 yılında veya 1952 yılında ilk Hint filmini Çiçek Sinemasında seyretmiştik. Filmin ismi “AVARE” ydi. O zamana kadar hiç Hint müziği dinlememiştik. Çok değişik olmakla beraber Türk Müziğini de andırıyordu. Hepimizin sonradan isimlerini öğrendiğiniz artistler, müzik eşliğinde dans ediyorlardı. Ancak filmin konusu oldukça enteresandı. Zengin kız ve fakir erkeğin yaşadığı aşk konu ediliyordu. Bir hırsız ve yankesici lideri ile ona ceza veren bir hâkim arasında geçen göz yaşartıcı bir konuydu. O yıllarda Avare şarkısı o kadar çok meşhur olmuştu ki, bütün arkadaşlar ya Avare mu şarkısını söylemeye başlamıştık. Ya da ıslıkla bu melodiyi seslendirmeye gayret ediyorduk. Bütün Türkiye’yi bir “Avare mu” şarkısı sarmıştı. Büyük, küçük herkes filmin etkisinde kalmıştık. Bu filmin etkisi uzun süre devam etmişti. Benim için önemli olan filmin konusuydu. "Soylunun oğlu soylu, hırsızın oğlu hırsız olur" inancına sahip olan hâkim kendini sorguluyordu. Yıllar sonra, filmin konusuna uygun bir olayla karşılaşınca, bu konu yine gündeme geldi. Filmin kahramanı, bir hâkim'in oğludur. Hâkim, oğlunu son derecede güzel bir eğitimle yetiştirmek için çaba sarf etmektedir. Ailecek çok güzel bir yaşamları vardır. Bir gün yankesici ve hırsızların reisi hâkimin karşısına geçer. Hâkim kendisini alaycı bir dille kınar ve sözün bir yerinde bir hâkimin oğlunun hâkim veya yüksek düzeyde bir memur olabileceğini, bir yankesici veya hırsızın oğlunun ise aynı şekilde yankesici ve hırsız olabileceğini, bunun başka bir alternatifinin olmadığını söyler.
Editör: Haber Merkezi