2021 yılının mübarek Ramazan ayına ulaştık. Tüm insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan diliyorum. 2010 yılında basılan,
“Mustafakemalpaşa’dan Hatıralar-Geçmiş Zaman Olur ki” isimli kitabımı okuyan bir din görevlisi kardeşim,
“ağabey kitabında hiç din görevlilerinden bahsetmemişsin” diye sitem edince, kendisine
“benim birçok makalemden seçmeler yaptığımız için kitapta bulunmamış olabilir. Ancak sana söz veriyorum bu konuda bir yazı yazacağım” demiştim. Şimdi o sözü yerine getirmek istiyorum.
1950’li yıllar da henüz Sanat Okulu öğrencisi iken, Züferbey mahallesinde kiralık evimiz de oturuyorduk. Eski Züferbey Camii bizim eve 75 metre mesafe de idi. İki sokak ileride oturan ve oğlu arkadaşım olan din görevlisi
Ali Gürelli Hoca’da Züferbey Camisinde görevliydi. Ali Gürelli hoca Ramazan ayında iftar saati geldiğinde akşam ezanı okuyacağı zaman minarede orucunu bir yumurta içerek açardı. Teravih namazını da onun imamlığında yine Züferbey Camisinde kılardık. Ali Gürelli Hoca bizleri çok severdi Allah taksiratlarını affetsin. Çocukluk arkadaşım Halil Göze ise Lalaşahin okul bahçesinde her zaman yanımızda olurdu.
Züferbey Camii
Bu arada gelmiş geçmiş en tecrübeli din görevlisi büyüklerimiz de
Abdullah Hoca ile
İskender Hafız ise Şeyhmüftü Camisinde görevliydiler. Gençliğimde her zaman beraber olduğumuz din görevlileri başta rahmetli
Hikmet Güner olmak üzere,
Bilal Hafız, Halil İbrahim Hafız ayrıca rahmetli
Âdem Dink ve
Amerikalı Mustafa kardeşim ile de her zaman beraberdik. Onların güzel sesleri hala kulağımdadır.
Rahmetli
Ali Çağlar ve saatçi
Cevdet hoca ile de çok yakın dostluklar içerisindeydik. Şunu da belirtmem gerekir babamın aynı zaman da sünnetçi olması hasebiyle, tüm sünnet düğünlerinde birçok Hafız efendiyi tanıma fırsatı buldum. Yıllar sonra görevli olduğum kurum itibariyle
Hafız Hüseyin, Hafız Şahin, Hafız İsmet Kaygısız ve rahmetli
Niyazi Soykan Hafızlarla da tanıştım.
Muhtarlığını yaptığım Yunus Emre Mahallesinde Gedik ailesini temsilen
rahmetli Ali İhsan Gedik tarafından inşa edilen ve mahalleye mal edilen şimdi cami küçük kubbesi olan minaresiz bir ibadethane olarak açılmıştı, ilerleyen zaman da yetersiz kaldı. 1999 yılında kurulmasına vesile olduğum, her türlü yükünü sırtlandığım, Yaşatma ve
Güzelleştirme Demeği vasıtası ile hem caminin genişlemesine ayrıca da bir minare
inşası ile kalorifer tesisatı döşenmesine vesile olarak rahmetli Ali İhsan Gedik'in
bize emanet ettiği ibadethaneyi daha kalabalık cemaatin istifadesine sunmaya
yardımcı oldum. Bu arada İstanbul Beykoz'dan camimize atanan Sındırgı’lı
Halil Gezer hoca ve
Mehmet Topuz hoca ile tanışma fırsatı buldum. Yukarı da isimleri
geçen din görevlisi büyüklerim ve arkadaşlarımla çok güzel münasebetler
içerisin de beşeri dostluklarımı devam ettirme fırsatı buldum. Bu değerli insanlar, bizlere doğumdan ölümümüze kadar her zaman lazım olduklarına göre, onların dini bilgileri ile becerilerinden istifade etmemiz gerekir.
Bu arada şunu da belirtmem gerekirse
Kancıların İzzet Efendi ile
Leblebici Hafız
Amca'nın cuma salaları tüm ilçeliler tarafından huşu içerisinde dinlenirdi.
Şu anda toprak olmuş büyüklerimize Allahtan rahmetler diliyorum. Halen yaşamlarını
sağlıklı bir şekilde devam ettiren tanıdık tanımadık din görevlisi güzel insanlara, mutluluk dileklerimi sunar, saygı ve sevgilerimi iletirim.
Editör: Haber Merkezi