Her zaman merak etmişimdir. Bir kentte oturan insanlar, o kentin sorunlarına ortak olmak zorunda değiller midir? Bu konuda birçok örnek gösterilebilir. Ancak ben bunlardan en önemli ve birinci sırada yer alabilecek bir konuya yer vermek istiyorum.
İçinde yaşadığımız, havasını soluduğumuz ve suyunu içtiğimiz bu kent hepimizin olduğuna göre, buranın her türlü sorunundan, mahalli yönetim olduğu kadar bizler de sorumlu değil miyiz?
Önümüz yaz olduğuna göre, havalar ısınacak, her türlü yaz sebze ve meyvesi çıkacak, biz de bunlardan bol bol tüketeceğiz. Bu güzellik aynı zamanda çöp ve karasinek sorununu da beraberinde getirecek. Biz insanlar, bol, bol tükettiğimiz bu yaz sebze ve meyvelerinin atıklarını çöp konteynerlerine bırakacağız.
Bu görev bilinçli vatandaşların görevi olup, aynı zamanda mahalli yönetime de bir nevi katkı olacaktır. Herkes oturduğu evinin çevresini temiz tutarsa, bir şehrin temizliğinin yarıdan fazlasına yardım etmiş olacağına göre, şehrini seven bir hemşeri olarak, başkalarına da örnek teşkil edecek olan bu davranış, aynı zamanda yetiştirdiğimiz genç nesillere de güzel bir davranış örneği olamaz mı?
Çöp konteynerlerinin kapakları her zaman kapalı tutulmak zorundadır. Çünkü hepimizin hiç hoşlanmadığı atıklar, bilhassa yazın pis bir şekilde koku çıkardığı için, hiç kimse tarafından sevilmemektedir. Ayni zamanda karasineklerin oluşmaması veya oluşanların etrafa yayılmaması için en önemli tedbir, konteynerlerin kapaklarının daima kapalı bırakılmasıdır. Dolayısıyla, atıklar başıboş hayvanlar tarafından dışarıya çıkarılamayacağı için çevremiz her zaman temiz kalacaktır.
Oturduğu kenti seven, örnek bir vatandaş her zaman bu şekilde hareket etmek zorundadır. Herkese bu konuda duyarlı davranmasını tavsiye ederim.