Bu hafta edindiği bilgi birikimlerini paylaşarak ve sosyal sorumluluk projeleri yaparak mutlu olan güler yüzlü ve hoş sohbetli Gülcan Çelik’e konuk olduk.
Gülcan hanım kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz? 1966 Mustafakemalpaşa doğumluyum. 23 yıl maliyede görev yaptıktan sonra emekli olunca ahşap boyamaya yöneldim. Pek çok kursa katıldım ve işin duayenleri olan Ebru Ener, Ece Aymer ve Yunanistanlı 2 öğretmenden bu konuda eğitimler aldım. Daha sonra BUSMEK'ten eğitmenlik teklifi geldi. 1 yıl BUSMEK’te eğitmenlik yaptıktan sonra Halk Eğitim Merkezi’ne bağlı olan Uğur Böcekleri'nden teklif geldi. 7 yıl da orada eğitmenlik yaptım. Kafamda hep kendi atölyemi açma fikri vardı. Bunu da 1 yıl önce hayata geçirdim. Atölyemde hem bugüne kadar öğrendiğim bilgileri kursiyerlerine aktarıyor, hem de boya ve ham ürünlerin perakende satışını yapıyorum. Ebru Ener boyalarının Mustafakemalpaşa bayisiyim. Mustafakemalpaşa’da hem kurs veren, hem de ürün satışı yapan ilk atölyeyiz. Her şey güzel gidiyor, atölyemde çok mutluyum. Günümüzde inanılmaz bir tüketim çılgınlığı var. Bunun önüne geçmek için sizler neler yapıyorsunuz? Çok doğru bir noktaya değindiniz. Gençler olsun, yaşlılar olsun toplumun geneli tüketim odaklı yaşıyor. Bunu aşmamız gerekiyor. Her ürünün aslında bir yaşanmışlığı var. Eskiyi onarmanın, hayata döndürmenin keyfi bambaşka. Atölyemdeki ürünlerin çoğu eski eşyaların geri dönüştürülmesi ile elde edilmiştir. Üstelik bu işi düşük bütçelerle yapıyoruz. Bu anlamda da insanlara örnek olmak istiyorum. Atmayalım, onaralım, yeniden dönüştürelim. Kursa yeni başlayan arkadaşlara ilk olarak şunu söylüyorum "Arkadaşlar ben bir çöpçüyüm, sizler de birer çöpçü olacaksınız". Bunu söylediğimde bana çok şaşırıyorlar ama eskileri yenilemeye başladıklarında, bir bakıyoruz ki WhatsApp gruplarında bir kenara atılmış eski eşyaları birbirlerine haber vermeye başlıyorlar. Bizim elimizden testere, çivi düşmüyor. Yeri geliyor marangoz gibi çalışıyoruz yeri geliyor marangozlardan destek alıyoruz. Ben eski eşyalardan farklı bir enerji alıyorum, onlara baktıkça hayal kuruyorum, onlarla konuşuyorum. Kim bilir nelere tanık oldu, hangi hüzünlere, hangi mutluluklara şahit oldu, kimlerin elleri değdi? Bir dili olsa da konuşsa diyorum ve ben onlarla konuşmaya başlıyorum. Ona ne yapmalıyım, hangi renkleri kullanmalıyım, eşyanın kendisi bunu bana söylüyor. İşimi çok sevdiğim için ortaya sevgiyle yenilenmiş harika ürünler ortaya çıkıyor. Mustafakemalpaşalıların atölyenize ve kurslarınıza ilgisi nasıl? Mustafakemalpaşalılardan inanılmaz güzel tepkiler alıyorum. Kişiye özel ve farklı tasarımları görenler çok beğeniyorlar. Maddi anlamda bir kaygım bulunmuyor. Benden alıveriş yapsın, yapmasın herkese ürünlerini dönüştürürken, tasarlarken ücretsiz danışmalık hizmeti veriyorum. Amacım herkesin doğru bilgiye ulaşması ve başarılı sonuçlar ortaya çıkarması. Yeri geliyor atölyede, yeri geliyor WhatsApp’ta, yeri geliyor evlerine giderek yol gösteriyorum. Öğrenen öğrencilerimizin kendilerine güvenleri geldiğinde daha fazla ürün dönüştürüyor ya da tasarlıyorlar. Bir mutfak dolabını yüksek ücretlerle değiştirecekken 500 TL gibi fiyatlara tüm mutfak dolaplarını yenileyen öğrencilerim var. Salon takımını, yatak odası takımını çok başarılı bir şekilde boyayan öğrencilerim var. Kendileri emek vererek, bütçelerini de sarsmadan istedikleri yeniliği yapabiliyorlar. Atölyenize kimler daha fazla ilgi gösteriyor? Herkesin yapabileceği bir uğraş ve 4 buçuk yaşından 70 yaşına kadar her yaş grubundan öğrencim var. Ev hanımlarımız inanılmaz becerikli, onlardan büyük bir ilgi var ancak beylerin de ilgisi büyük. Öğrencilerim arasında erkekler de var. Çok istekli ve becerikliler. Anne, çocuk atölyelerimiz de bulunuyor. Çocuk atölyelerimiz inanılmaz eğlenceli geçiyor. Giderken maalesef ağlayarak gidiyorlar. Pandemi kaynaklı kurslarımıza ara verdik ancak kurs zamanlarında çok eğleniyoruz. Hayatın bu yorucu temposundan kaçmak isteyenler, bir mola veriyor. Onlar için adeta bir terapi oluyor. Boya ile uğraşırken dertlerimizden, sorunlarımızdan uzaklaşıyoruz. Ürettiği ürünleri ellerine alıp giderken buradan mutlu ayrılıyorlar. Pandemi biter bitmez kursa gelmek isteyenler için bir listemiz oluştu bile. Bundan sonrasında en çok yapmayı istediğiniz şey nedir? Hayalim bütün branşların olduğu bir atölye açmak. Bir de daha önce Lösev için yaptığım gibi bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirmek. Daha çok insana dokunup, daha çok bilgi aktarabilmek istiyorum. En büyük keyfim bilgilerimi aktarabilmek. Öğrendiklerimin sadakasını başkalarına öğreterek veriyorum. Ev hanımları öğrensin, yaptıkları ürünleri satarak para kazanabilsin ve aile ekonomisine katkıda bulunsun istiyorum. Bir öğrencim var. Bu işten para kazanıyor ve gerçekten de onunla gurur duyuyorum. Aileniz destek oluyor mu? En büyük destekçim eşim. Hayata bakış açımız aynı. O nedenle bana her zaman, her konuda destek oluyor, güç veriyor. Bu konuda çok şanslıyım. Hiç unutamadığınız bir anınız var mı? 4 Mayıs 2019 da Lösev yararına 2 yıl boyunca hazırlandığım bir sergim oldu. Tüm misafirlerim ağlayarak sergimden ürünlerimi almıştı. Çok duygusal anlar yaşamıştık. Gelirin tamamının Lösev'e bağışlanan bu sergi, benim için unutulmaz bir anıdır. Mustafakemalpaşa’da yine bir ilke imza atmıştık. Bu tür sosyal sorumluluk organizasyonları için de örnek olmak isterim. Keyifli sohbetiniz için çok teşekkür ediyoruz. Tüm hayallerinizi gerçekleştirmeniz dileğiyle.