Bilindiği gibi İzmir'in ve Balıkesir'in işgallerini takiben, Bursa'mız da, 8 Temmuz 1920 tarihinde, öğleden sonra saat 17.00 sıralarında Yunan askeri birlikleri tarafından işgal edilmiştir. Bundan iki gün önce, 6 Temmuz'da, İngiliz birlikleri, Gemlik ve Mudanya ilçelerimize asker çıkarıp buraları da işgal etmişlerdi. Bu olaylar tüm toplumda derin üzüntüler yaratmıştı. Ankara'da, henüz birkaç ay önce kurulmuş ve açılmış olan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de, Bursa'nın işgal olayı büyük bir şok etkisi ve düş kırıklığı oluşturdu. Bu şehrimiz Osmanlı'nın ilk başkentiydi. İlk beş padişahın ve padişah ailelerinden birçok önemli şahsiyetin türbeleri de bu şehrimizdeydi. Osmanlı toplumunun büyük bir kesimi için bu şehir çok önemliydi ve bir anlamda kutsal sayılmaktaydı.

Eski Meclis Binası

Bu işgale tepki olarak ve konunun önem ve ağırlığını vurgulamak anlamında, 10 Temmuz 1920 tarihinde, TBMM' de, meclis başkanlığına şu şekilde bir öneri sunulur; "Riyaset-i Celile'ye (Büyük Başkanlığa) Birinci başkentimiz olan Bursa'nın Yunan'lılar tarafından işgali ve bu işgal neticesi ile orada din ve vatan kardeşlerimizin düçâr olduğu mezalimin derin üzüntüsüne iştirak ettiğimizin bir nişanesi olmak üzere riyaset (başkanlık) kürsüsünün puşide-i siyah (kara örtü) ile örtülmesini teklif eyleriz. 10 Temmuz 1920" Önergede; Ferid (Çorum), Hamid (Trabzon), Kadri (Diyarbakır), Halil İbrahim (Antalya), Atıf (Bayezid), Murat (Kastamonu) ve diğer birçok vekil olmak üzere, 31 imza vardır. Önerge meclis ikinci başkanı Erzurum Milletvekili Celalettin Arif Bey tarafından oylamaya sunulur ve kabul edilir. Böylece meclisin başkanlık kürsüsü puşide-i siyah (kara örtü) ile örtülür. İki yıldan fazla kürsüde kalan bu "örtü", 30 Ağustos 1922 tarihindeki Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferi'nden birkaç gün sonra, 6 Eylül 1922 tarihinde yapılan yeni bir teklif ve alınan bir kararla kaldırılır... ...... İstiklal Marşı'mızın şairi Mehmet Akif Ersoy, 27 Aralık 1936 (pazar günü) tarihinde, İstanbul Beyoğlu'nda yaşadığı Mısır Apartmanı'nda vefat eder. Yakınlarda olan Beyoğlu hastanesine götürülüp gasledildikten sonra, cenaze Beyazıt meydanında, Beyazıt camiine getirilir. Gece kar yağmıştır ve 28 Aralık günü İstanbul'da hava çok soğuktur. Resmi bir tören olmamasına rağmen, kalabalık gruplar halinde üniversite gençliği ve halk topluluğu cenazeye katılır. Tabut bir Türk Bayrağı ile sarılır. Omuzlarda Edirnekapı şehitliğine kadar götürülür. Ama tabutun üzerinde bir de, Kabe "Örtü"sü vardır. Bilindiği gibi Osmanlı döneminde her yılın Kurban bayramlarında İstanbul'dan Kabe'ye özel hazırlanmış ve titizlikle işlenmiş yeni bir Kabe örtüsü gönderilir, Kabe'nin üzerini kaplayan siyah kumaş örtüsü yenilenirdi. Getirilen eski örtü de özenle parçalara ayrılır ve önemli şahsiyetlere, saklamaları ve korumaları için hediye edilirdi... ......

Mehmet Akif Ersoy

Büyük Britanya Kraliçesi Elizabeth'in 8 Eylül 2022 tarihindeki vefatını takiben, 19 Eylül günü, görkemli bir törenle, cenazesi kaldırılır. Hatırlanacağı gibi törenin yapıldığı kilisede (Londra'da Westminster Kilisesi) Rahip Hoyle'un, tören sırasında vaaz verdiği kürsünün üzerinde, Bursa İpeğinden olduğu düşünülen ve büyük ihtimalle Osmanlı döneminde, bir şekilde, Bursa'dan Britanya'ya götürüldüğü veya gönderildiği varsayılan, siyah renkli ve çiçek (lale, gül) desenli bir "örtü" de vardı.

Kraliçe Elizabeth

Bu bilinçli bir seçim mi, bir rastlantı mı veya bir 'subliminal' yorum muydu bilemeyiz. Kim bilir belki de sadece bir "örtü"ydü... Dr. Murat Çubukçu   'Bu yazı kurtuluşun 100. yılı dolayısıyla kaleme alınmıştır.