Her yıl kurban bayramı öncesinde, ilçedeki reklam panolarında görmeye alıştığımız Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın reklam afişlerindeki, o güzel ve anlamlı cümle geliyor aklıma… Ne diyordu o cümlede? “Bazı şeyler olmasa da olur; ama eğitim olmadan, olmaz.”
Madem burası hem eğitim hem yardım amaçlı bir dernek, o zaman –emekli bir eğitimci olarak- girip masada oturan beyle tanışmak ve dernek hakkında bilgi almak, benim için artık bir görev oldu. Selam verip giriyorum içeri. İlk kez karşılaşıyoruz kendisiyle; ama ne fark eder? Ne demişler, insanlar konuşa konuşa… Dernek yönetim kurulu başkanı olduğunu söyleyen Türk Hava Yolları'ndan emekli Sayın İsmail Aguş beyle, böylece tanışmış oluyoruz. Dernek hakkında bilgi almak istediğimi söylüyorum. İsmail bey sakin ve samimi bir ses tonuyla anlatıyor. Ben, ilgi ile kendisini dinlerken, bir yandan da kısa kısa notlar alıyorum.
Birkaç arkadaşıyla birlikte, resmi olmayan, tamamen gönüllülük esasına dayalı olup, yoksul; fakat başarılı üniversite öğrencilerine, burs vererek, eğitimlerine yardımcı olmak amacıyla yola çıkıyorlar. Üye sayıları elli kişiye ulaşınca, artık durumu resmileştirmek gerektiği inancıyla, dernek başvurusunda bulunup, gerekli onayı alıyorlar. Tarih: 30 Mart 2020. Beş asil, beş yedek üyeden oluşan yönetim kurulunda, şu isimler, yer alıyor:
Asil Üyeler: İsmail Aguş (Yönetim Kurulu Başkanı), Halim Yavuz: (Yön. Kurulu Başkan Yardımcısı), Ali Kuyumcu: (Sayman), Ahmet Şentürk: (Sekreter) Ümit Yenici (üye)
Yedek Üyeler: Haşim Yoldaş, Ahmet Güler, Mehmet Çelebioğlu, Caner Serbestsoy ve Suat Buldu.
Derneğin resmi olarak, 68 üyesi ve bunlara ek olarak, 16 da bağışçısı var. 100 bin nüfuslu bir ilçe için yeterli bir sayı olduğunu düşünmüyorum; fakat bu tür dernekler gönüllülük esasına göre çalıştığı için dernek, kendini tanıtmak için reklam yapmayı düşünmüyor.
Şu an itibariyle, 30 öğrenciye burs veriliyor. O öğrencilerin hesaplarına her ay 1500TL yatırılıyor. KYK yurtlarında kalan bu öğrenciler için aylık 1500TL hiç de azımsanacak bir para değil. Kendilerinden, başarılı olmaları dışında hiçbir şey istenmiyor. Derslerine çalışsınlar, başarılı bir şekilde öğrenimlerini tamamlasınlar ve ardından da iyi bir insan ve iyi bir vatandaş olarak saygın bireysel kimlikleri ile toplum içinde yerlerini alsınlar. Tek istenen bu… Başarı durumları yönetim kurulu tarafından yakından izlenen öğrencilerin, başarısız olmaları durumunda, burslarının kesilebileceği belirtiliyor.
Kaldı ki derneğin ilk, orta ve lise öğrencileri için de farklı çalışma planları var. Bu eğitim alanındaki yardıma gereksinim duyan ve öğretmenleri tarafından tespit edilerek derneğe bildirilen öğrencilere de kırtasiye, giysi, ayakkabı ve okul forması alımı şeklinde yardım yapılmaktadır. Tüm bu çalışmalar ciddi şekilde kayıt altına alınmakta ve derneğin kararları da asil ve yedek üyelerin tümünün katıldığı toplantılarda alınmaktadır.
İsmail Bey, dernekten burs alarak okumuş ve bugün mezun olup bir mesleğe sahip olmuş birkaç öğrenci ile ilgili anılar anlatıyor. Her biri, başlı başına bir başarı hikâyesi. Ne mutlu o insanların hayatlarına, bir şekilde dokunmuş olan dernek yöneticilerine ve derneğin maddi/manevi destekçilerine diye düşünüyorum.
Yardım yapılan öğrencilerle ilgili olarak, kaymakamlıktan aldıkları bir veriyi paylaşıyor İsmail bey… Kaymakamlığın tespitlerine göre ilçede, 1000 kadar yetim ve öksüz çocuk var. Ya annesini ya babasını ya da her ikisini yitirmiş çocuk sayısı bu. Bu çocukların 259’u yardıma muhtaç. Dernek, elindeki imkânlarla ancak 170 çocuğa ulaşabilmiş.
Tüm bu çalışmaların yanında, Pandemi döneminde işini kaybeden ihtiyaç sahibi birçok insana gıda yardımı yapan dernek, depremzedeleri de unutmamış. Bizzat deprem bölgesine kadar giderek, 120 battaniye ve giyecek yanında, çocuklara da 400 oyuncak götürmüş. İsmail Beyi dinledikçe hem duygulanıyor hem de içimizde böylesi insanların var oluşundan ötürü, gurur duyuyorum.
Unutmayalım ki; her çok, azdan olur. Şair Tevfik Fikret’in dediği gibi: “Kara taştan su damla damla akar / Birikir, sonunda bir gümüş göl olur.” O göl de günün geldiğinde, gerçek ihtiyaç sahiplerine can suyu olur.
Dileğim; bu tür toplum yararına çalışan dernek ve vakıfların daha da çoğalması ve halkımızın bunlara destek olmaya devam etmesidir. Bir yetimi, bir öksüzü sevindirmekten, bir gencimizin eğitimine destek olmaktan daha önemli bir şey olabilir mi? Unutulmasın ki; O çocuklar ve gençler, bu ülkenin geleceğidir. Hadi, bir kez daha tekrarlayalım:
“BAZI ŞEYLER OLMASA DA OLUR; AMA EĞİTİM OLMADAN, OLMAZ.”