YAZARLAR

Gelenek ve Gelecek

Günümüzden 156 yıl önce 11 Haziran 1868 tarihinde "Kızılay" kurulur. Başlangıçta adı "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti"dir.

Abone Ol

 1877 yılında "Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti", 1923 yılında Türkiye Hilali Ahmer Cemiyeti' adına alır.

Kuruluş 1935 yılından sonra da Atatürk'ün önerisi ile "Türkiye Kızılay Cemiyeti" adıyla anılır. Kızılay, 1876-1877 Osmanlı-Rus Savaşları'ndan, 1974 Kıbrıs Barış Harekatına kadar, taraf olduğumuz tüm savaşlarda cephe gerisinde hizmet vermiştir. Kurulan seyyar- sabit ve gemi hastaneler ile bunlarla bağlantılı çalışan hasta ve yaralı taşıma hizmetleriyle bu faaliyetleri yürütmüştür. Savaşlarda yaralı düşman askerler ve esirler bile ayrı tutulmamış, onlara da yardım edilmiştir.

Ülkemizde yaşanan doğal afetlerde yardıma koşan ilk kuruluş Kızılay'dır. Kurulan seyyar mutfaklarda halkın yemek ihtiyacı hızla karşılanmakta, içme suyu ve beslenme sorunu öncelikle çözülmektedir. Türk Kızılay, ülkemizin kan ihtiyacının tamamını karşılamak (Birkaç Üniversite Hastanesi dışında) gibi önemli bir fonksiyonu da üstlenmiştir. 18 bölge kan merkezi, 68 sabit bağış noktası ve çok sayıda mobil ekiple bu hizmeti sürdürmektedir. Binlerce deneyimli personel bağışlanan kanları en uygun koşullarda ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere ilgili sağlık kuruluşlarına ulaştırır.


Türkök projesi adıyla da ilik nakli ve kök hücre tedavileri sürdürülmektedir.
Örnek olarak Bursa ilimizin son birkaç yıldaki kan bağışı verilerimizi aktaralım;
2020 yılında 76.81 5 kan bağışı 3.026 kök hücre bağışı, 2021 yılında 83.970 kan bağışı 5168 kök hücre bağışı,2022 yılında 91.429 kan bağışı 6.116 kök hücre bağışı şeklindedir.


Görüldüğü gibi bağışlar her gün artmakta ama ihtiyaç da sürekli büyümektedir. Unutmayalım ki bağışlanan kan birgün bize de gerekli olabilir. Gönüllü olarak kan bağışını sadece lazım olunca değil, sürekli gündemimizde tutalım.
Aradığımız zaman kan bulabilmemiz, aramadığımız zaman yaptığımız kan bağışlarına bağlıdır. Her türlü yardımlaşma bizim toplumumuzun hem kültürü, hem inancı, hem de geleneğidir. Yapılan her bağışta üç hasta için sağlıklı bir gelecek umududur.

Geleneği hep birlikte yaşatalım ve ortak bir sağlıklı geleceği hep birlikte oluşturalım.
Unutmayalım, unutturmayalım..

Dr. Murat Çubukçu