Hararet nardadır, sacda değildir.
Keramet Baştadır, tacda değildir
Her ne arar isen kendinde ara,
Kudüs’te Mekke’de Hacda değildir
Hacı Bektaş-ı Veli
61. ulusal, 35. uluslararası Hacı Bektaş-ı Veli Anma ve kültür sanat etkinlikleri 16 /18 Ağustos 2024 ‘te Nevşehir iline bağlı Hacıbektaş ilçesinde gerçekleştirildi.
İslâm dairesi içinde olmakla birlikte, Alevi/Bektaşi inancına sahip olanlar, kendilerini hiçbir zaman bir mezhep veya tarikat olarak adlandırmamış ve kendilerini o dört büyük mezhebin dışında tutmuşlardır. Kul Nesimî’nin şu dizelerinde dile getirildiği gibi: “ Sorma be birader mezhebimizi / Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır.” Nasıl bir yoldur bu? Kendi deyimleriyle, “Hak, Muhammet, Ali yoludur.” Yani, beşeri, insan; insanı da insan-ı kâmil seviyesine yükselterek Allah’a yaklaştırma yoludur. Zor ve zahmetli bir yoldur. Bu yolda selâmete ermek için, dört kapıdan geçmek, kırk makamı aşmak gerekir. Yine de bu uzun yolu kısaca şöyle formüle etmişlerdir: “Eline, diline, beline sahip ol.” Kadın ve erkeği eşit gören bu anlayışı Hacı Bektaş-ı Veli ne güzel açıklamış: “Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde / Hakk’ın yarattığı her şey yerli yerinde / Bizim nazarımızda kadın erkek farkı yok / Noksanlık, eksiklik senin görüşlerinde.”
Bu kısa girişten sonra gelelim anma etkinliklerine… 1925’te tekke ve zaviyelerin yasaklanması sürecinde Hacı Bektaş Dergâhı da kapatıldı. 16 Ağustos1964’te bu
dergâh müze olarak resmen açıldı. O tarihten itibaren her yıl, 16-17-18 Ağustos tarihlerinde, Hacıbektaş Belediyesi ev sahipliğinde, Hacı Bektaş-ı Veli’yi anma etkinlikleri düzenlenir oldu.
1994 yılında birçok Alevi / Bektaşi derneği de bu etkinliklerde etkin biçimde görev aldı ve bu tarihten itibaren, bu anma ve kültür sanat etkinlikleri uluslararası nitelik kazandı. 2021 yılı bu kapsamda UNESCO tarafından Hacı Bektaş-ı Veli Yılı olarak kabul ve ilân edildi.
Devlet, her dönemde olduğu gibi Alevi ve Bektaşileri görmezden gelmeye, ötelemeye ve yok saymaya devam etti. Cemevleri’ne ibadethane statüsü verilmedi. 20 milyonluk bir inanç grubunun hiçbir talebini gündemine almadı.
22 yıldır ülkeyi yöneten AKP, iktidarının, ancak 20. yılında (2022’de) Alevileri hatırlayabildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı koordinatörlüğünde valilikler kanalıyla 1585 Cemevi ziyaret edildi. Yapılan bu görüşmelerden sonra, 9 Kasım 2022 tarih ve 32008 sayılı Resmi Gazete yayımlanan 112 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, “Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı” adıyla yeni bir birim kuruldu. 1 başkan ve 11 üyeden oluşan bir yönetim oluşturuldu ve 53 kadro tahsis edildi.
Buna göre; yeni kurulan bu başkanlığa, muhtarlıklara, belediyelere, federasyonlara bağlı olan Cemevleri’nin elektrik, su faturalarının ödenmesi, yapım-onarım ve bakım giderlerinin karşılanması ve imar planlarındaki yerleriyle ilgili tüm sorunlar, valilikler tarafından giderilecektir. Ayrıca, Alevi-Bektaşi inanç önderlerinden talep edenlere bu kurumsal yapı bünyesinde kadro verilecektir.
Bazı Alevi / Bektaşi kurumları, bu yeni girişimin, Alevileri böleceğini ve onları asimile edeceğini ileri sürerek karşı çıksa da bakanlık yoğun şekilde çalışmalarını sürdürüyor.
KABULBABALILAR HACIBEKTAŞ YOLUNDA
Yukarıda anlattığın bu yeni oluşumun bir sonucu olarak, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, ilçemizdeki Taşpınar ve Kabulbaba köylerinin muhtarları ile iletişime geçerek, 16 kişilik bir grubu, tüm giderleri bakanlıkça karşılanmak üzere, 2024 yılı Hacı Bektaş-ı Velî anma etkinliklerine götürmek istediğini belirtti. Taşpınar köyü muhtarı, incir hasadı nedeniyle halkın işlerinin yoğun olduğunu belirterek bu davete icabet edemeyeceklerini belirtti.
Kabulbaba köyü muhtarı Saim Sarsar’ın öneriye olumlu yanıt vermesi üzerine müdürlük Mustafakemalpaşa Belediyesi Başkan Yardımcısı Emine Argın üzerinden muhtara ulaştı. Muhtar Saim Sarsar başkanlığında 50 yaş üzeri 7 erkek ve eşlerinden oluşan 14 kişilik bir grup hazırlandı. Emine Hanım, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından kendisine tanınan bir kişilik kontenjan hakkını bana devrettiği için İlçe merkezinden ben de bu gruba dâhil oldum.
15 Ağustos’ta Eski Bursa yoluyla köye giden minibüs, sabaha karşı saat 4’te köy grubunu, saat 5’te de ilçe merkezinden beni alarak Bursa’ya hareket etti. Araçta bir şoför bir de bu yolculukta her bakımdan sorumlu genç bir kardeşimiz vardı.
Aracımız Bursa’da, valilik çalışanı bir yetkili ve oğlunu alarak saat 6’da Bursa’dan ayrıldı. Derler ya, “yediğin içtiğin senin olsun; sen gördüğünü anlat.” Ben de öyle yapacağım. Uzun bir yolculuk sonunda akşamüzeri saat 4 sularında Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesine vardık.
İlk dikkatimizi çeken şey, güvenliğin çok yüksek seviyede tutulmuş olması. Her yerde özel güvenlik, polis ve çevik kuvvet… Etkinliğin ev sahibi Kültür ve Turizm Bakanlığı gibi görünüyor. Akşamki konserin sunulacağı alan ve sahne, bakanlık görevlilerince hazırlanıyor. Gelenlere iki noktada yapılan kontrolden sonra misafir kartı veriliyor. Sadece küçük bir alanda, bir grup genç, bir daire oluşturmuş, üç genç saz çalıp deyişler okuyor, arada bir de bakanlığın etkinliklere el koymasını protesto edici konuşmalar yapılıyor. Polisçe bir müdahale yok. Ortam sakin...
Kadın, erkek ve çocuklardan oluşan büyük bir grup, dergâhı ziyaret ediyor. Eşiğe basmadan içeri girenlerden özellikle kadınlar önce kapı pervazını öpüyor, el açıp dua okuyor sonra dergâhın iç bölümlerini gezmeye başlıyorlar. Fotoğraf ve video çekimleri yapılıyor…
Bizin grup da aralarında… Sonra Âşıklar yoluna gidiyoruz. Bunlar sevgili anlamında âşık değil. Halk ozanı anlamında Âşıklar… Her birinin çok güzel heykelleri karşılıyor bizi. Sırayla ziyaret ediyor, fotoğraflarını çekiyoruz. Hepsi bilinen Alevi/Bektaşi Halk ozanları: Âşık Mahsuni, Âşık Daimi, Âşık Veysel, Davut Sulari, Feyzullah Çınar, Hasret Gültekin, Pir Sultan Abdal… Ve Nazım Hikmet…
Akşamki konsere kalmak istemiyoruz. Çok büyük kalabalık var ve biz çok yorgunuz. Otelimize dönüyoruz. Aracımızla otele gitmek üzere ilçeden ayrılırken çok sayıda çakarlı araçların korumasında bir araç konvoyu ilçeye giriş yapıyor. Gelenin Cumhurbaşkanı başyardımcısı Cevdet Yılmaz olduğunu daha sonra öğreniyoruz. Asıl etkinlikler ertesi gün başlayacak… Biz katılamıyoruz; çünkü bizim için başka bir program hazırlanmış.
16 Ağustos 2024. Anma ve etkinlikler bugün saat 11’de yapılacak olan açılış programıyla başlayacak. Bakanlığın programı yanında bir de Belediyenin İBB ile ortak hazırladığı program var… Bu iki başlılık nasıl bir sonuç yaratacak, bugün gelecek olan Alevi örgütlerinin tavrı ne olacak bilemiyorum.
Kapadokya gezisiyle başlıyoruz. Nevşehir’den aldığımız rehberle yola çıkıyoruz. Rehberle gezdiğimiz yerler: Uçhisar, Göreme, Peri Bacaları, Paşabağlar Ören Yeri ve Kapadokya… Ihlara Vadisi’ni rehbersiz gezdik. Hem panoramik tepeden izledik hem Belisırma köyünden geçip vadinin tabanına inerek Melendiz nehri kıyısında yemek yedik. Sonra Tuz Gölü ve dönüş… Eve varışımız, gece saat ikiyi buldu.
Sevginin ve hoşgörünün sembolü: Hacı Bektaş-ı Veli
SON SÖZ:
İki gün boyunca yaptığımız bu gezide en güzel şekilde ağırlandık. Tüm giderlerimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı ve valilikçe karşılandı. Devlet, tarihinde belki ilk kez olarak Alevi vatandaşlarına böyle bir jestte bulunuyor. Bunu not düşmek istedim.
Özetle; Bursa Valiliğine, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Dr. Kâmil Özer’e, Kendisine tanınan kontenjan hakkını bana devrederek geziye katılmamı sağlayan Mustafakemalpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Emine Argın’a, Valilik adına gruba refakat eden valilik çalışanı ve araştırmacı Ali Rıza Alan’a, seyahat acentesi temsilcisi Ertan Kaymaz’a, rehberimiz Hasan Ali Dalkılıç’a, kaptan şoförümüz Hüseyin Güler’e teşekkür ederim. Bir teşekkürüm de başta muhtar Saim Sarsar olmak üzere, grubumuzdaki Kabulbaba’nın o güzel insanlarına… Gezide gösterdikleri dostluk, kardeşlik ve o güzel yol arkadaşlığı için…
GEZİDEN BİRKAÇ FOTOĞRAF:
Uçhisar kalesi: GÖREME
RANOS / SARIKAYA RESTORANT
Peri Bacaları / Paşabağlar Ören Yeri