Yıl: 1933 Yer: ANKARA... Cumhuriyetin 10. Yıldönümü... Kürsüde, cumhuriyetimizin kurucu lideri, Mustafa Kemal ATATÜRK... Bir yerde şöyle sesleniyor: “ ... Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bundaki muvaffakiyeti Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak azimkârane yürümesine borçluyuz.” Özetle söylediği şudur: Ulus olarak, büyük işler başarmak istiyorsanız, önce ulusal birliğinizi sağlamak zorundasınız. Unutmayın ki; birleşmek başarıyı getirir, ayrışmaksa yıkımı... Bu kısa girişten sonra gelelim günümüze. Yer: Mustafakemalpaşa İlçesi... Tarih: 29 Ekim 2021... 10. Yıl Nutku’nun üzerinden 88 yıl geçmiş. Cumhuriyet, bugün 98 yaşında... Ülkenin her noktasında olduğu gibi burada da büyük bir coşkuyla kutlamaya çalıştık; ama eksik olan bir şeyler var ki insanı üzüyor. Onları söylemeden geçmek istemiyorum. Hadi başlayalım. 28 Ekim 2021 Perşembe: Saat 13:00’te Cumhurluk Alanı’ndaki Atatürk heykelinin önünde protokol ve tören kıtası hazır bekliyor. Kimler katılmış? Paşada Gazetesi’nin haberine göre; Bursa vali yardımcısı Mustafa Gündoğan, Mustafakemalpaşa Belediye başkanı Mehmet Kanar ve resmî kurum yöneticileri ile bir grup öğrenci... Kaymakamlık ve Belediye çelenklerinin yerlerine konmasının ardından, saygı duruşu, İstiklâl Marşı, günün anlam ve önemini belirten konuşma ve sonra 12 Eylül darbesiyle dilimize yerleşen o malûm cümle: “Tören bitmiştir, arz ederim...” Anıta bırakılan bu iki çelenk, kutlama yönetmeliğine uygun mudur? Evet, uygundur. (Mülkî amirin çelenginin sağında olması gereken TSK çelengi, 2016’daki değişiklikle kaldırılmıştı.) Kutlama programı; ertesi gün saat 09:30’da kaymakamlık binasında tebriklerin kabulü ile başlayacak ve gün boyunca devam edecek ve nihayet saat 19:30’da Bando eşliğinde, Etibank parkından başlayacak olan fener alayı , Cumhurluk Alanı’na varması ile son bulacaktır. Gün boyunca yapılan tüm etkinliler için emek veren, belediyemiz başta olmak üzere, tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederiz. Yine de insan eski bayramları özlüyor. Tüm okulların kendi bayrak ve flamaları, kendi bando takımı ve folklor ekipleriyle yaptıkları o resmi geçitler unutulur mu hiç? Bazı belediyeler bunu yaptı, örneğin Karacabey Belediyesi. Değinmek istediğim bir başka konu da toplu sünnet töreni uygulaması. Fikir, her kimden çıktıysa, çok güzel; ama seçilen gün çok yanlış. Bu uygulama Atatürk’ün “en büyük bayram” dediği Cumhuriyet bayramına yakışmıyor. Sünnet, dinî bir ritüeldir. O yüzden dinî bayram günlerinde uygulanması daha doğru olur diye düşünüyorum. Ya da yılın herhangi bir gününde... 29 Ekim 2021 Cuma. Saat 14:00... Cumhurluk Alanı’nda bir kez daha Ata’nın manevi huzurundayız. Yeni bir tören var. Törene katılanlar bu kez siyasî partiler; ama sadece muhalefet grubunu oluşturan siyasî partiler var: Cumhuriyet Halk Partisi, İyi Parti, Demokrat Parti ve bunların yanında Eğitim-İş Sendikası ile Atatürkçü Düşünce Derneği... Çelenkler konuyor; saygı duruşu, İstiklâl Marşı, günün anlam ve önemini belirten konuşma ve arkasından aynı klişe cümle: “Tören bitmiştir, arz ederim.” Ve tören sonrasındaki görüntü. Genç kuşaklara böyle mi örnek olacağız? Ne oldu o Kuvayi Milliye ruhuna? Ulusal bayramlarımız da bile bir araya gelemeyecek miyiz? Bu halkın hiç ortak değerleri kalmadı mı? Geçmişteki bölünmelerden, çatışmalardan hiç bir ders çıkaramadık mı? Ata’nın gösterdiği “çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma” hedefini bu bölünmüşlükle mi yakalayacağız? Bu kutlamalarda anlaşılıyor ve demek isteniyor ki, DEVLET burada. İyi de peki CUMHUR yani HALK nerede? Sendikalar, kooperatifler, dernekler nerede? Eskiden bunların hepsi vardı. Yani CUMHUR buradaydı ve kıyamet de kopmuyordu. Her şey daha güzeldi, bayramlar daha bir coşkuyla kutlanıyordu. Yanılıyor muyum? NOT: Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde sağlık görevlisi olarak görev yapan kızım, Anafartalar Köyü’nden arıyor. O köyde, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını kadınların düzenlediğini ve bunu gelenek haline getirdiklerini söylüyor. Muhtarlık önünde toplanan kadınlar, her yıl olduğu gibi bu yıl da Cumhuriyet Bayramını en güzel şekilde kutluyorlar. Meydan onların bugün... Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan da onlar; şiir okuyanlar da... Kürsü süslenmiş, ses düzeni kurulmuş, yediden yetmişe köylü kadınlar orada... Kundaktaki bebelerden, bastonlu ninelere kadar... Kızımın gönderdiği video görüntüleri ve fotoğraflar, gelecek adına umut vaat ediyor. Kim demiş kadının adı yok diye. Kurtarırsa insanlığı, kadınlar kurtaracaktır. Onları saygıyla selâmlıyorum. Kutlama sonunda muhtar, kasalarla bisküvi ve lokum dağıtıyor kadınlarımıza. O muhtara da selâm olsun.